Umudum Otizm Derneği Destek Eğitin ve Dayanışma Derneği
Binası’nın Açılışına Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Cihat Sezal, Dernek
başkanı Mustafa Büyükdereli, AK Parti Dulkadiroğlu İlçe Başkan Yardımcısı
Mustafa Çakar, Büyükşehir Belediyesi Engelliler Şube Müdürü Fatih Akşam, Beyaz
Tebeşir Müdürü Mehmet Doboğlu, Otizmli çocukların aileleri ve çok sayıda
davetli katıldı.
OTUZİMLİ ÇOCUKLARIN OKULLARIMIZDA EĞİTİMİ KONSUNU MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜMÜZLE İSTİŞARE EDECEĞİM
Açılış öncesinde konuşan Milletvekili Cihat Sezal;
“Cumhurbaşkanı ve eşi Otizmle ilgili bir çaba içerisindeler. Bizde Mustafa
Beyle yaptığımız istişareler sonucunda Kahramanmaraş’taki eksikliğin
farkındayız. Bu sebeple ben elimden geldiği kadar. Bu konuda yardımcı olmaya
çalışıyorum. Bundan sonraki süreçte de, bu Derneğe üye olan, bu dernek
vasıtasıyla evlatlarına eğitim vermeye çalışan ailelerin yanında olduğunu
belirtmek istiyorum. Kahramanmaraş Milli Eğitim Müdürümüzle bu konuyu istişare
edeceğim. Okullarımızla Otizmli bireylerin eğitimi konusunda ne yapılabilirse
bunun öncülüğünü yapmak adına elimizden geleni yaparız. Tabi dışarı olan
insanlar, ya da Otizmli olmayan aile bireylerinin bu durumu anlaması mümkün
değil. Devletin bir zorunluluğu vardır. Bu zorunluluk, ülke içerisindeki doğan
her biriyi yetiştirmek ve toplum yararına yetişmiş bireyler olarak, toplumun
yararına sunmaktır. Buna sadece sağlıklı bireyler değil, sorunları olan
bireylerinde dahil olması lazım. Yani Doğan Büyüyen her ferdi, engelli de olsa,
Otizm hastası da olsa, down sendromlu da olsa en iyi şekilde yetiştirmek, bu
sorunlara sahip aile bireylerin dışında, devletin de sorumluluğundadır. Bize
düşen görev bu bilincin hem topluma, hem de devletin her kademsine yansıtmak ve
öncülük yapmaktır. Ben Mustafa Bey’e ve Yönetimine çabalarından dolayı teşekkür
ediyorum. Bir kardeşiniz olarak bu konuda elimden gelen desteği vereceğim”
dedi.
Umudum Otizm Derneği Destek Eğitin ve Dayanışma Derneği
Başkanı Mustafa Büyükdereli ise yaptığı konuşmada şunları belirtti; “Daha
öncede defalarca söylediğimiz üzere otizm bir engel değil farklılıktır” dedi.
TÜRKİYE DE OTİZMLİ ÇOCUK SAYISI EN AZ 550 BİN KİŞİ TAHMİN EDİLMEKTEDİR
Dernek Başkanı Mustafa Büyükdereli konuşmasında Otizm
hakkında bilgiler verdi. Dereli Konuşmasını şöyle sürdürdü; Bugün, otizm
spektrum bozukluğuna neyin neden olduğu bilinmemekle birlikte genetik temelli
olduğuna ilişkin bulgular vardır. Ancak hangi gen ya da genlerin sorumlu olduğu
henüz bilinmemektedir. Çevresel faktörlerin de otizme yol açabildiğine ilişkin
görüşler vardır.
Otizmin çocuk yetiştirme özellikleriyle ya da ailenin
ekonomik koşullarıyla hiçbir ilişkisi yoktur; bu nedenle otizm spektrum
bozukluğunu her çeşit toplumda, farklı coğrafyalarda, ırkta ve ailede
rastlanmaktadır.
Türkiye de otizmli çocuk sayısı şu anda en az 550.000
olarak tahmin edilmektedir. Buda Türkiye’de 2.Milyon 200 Bin kişinin aile
bazında etkilendiğini gösterir.
2001 yılında doğan her 250 çocuktan biri otizmli iken bu
sayı şu anda doğan her 59 çocuktan bire kadar düşmüştür. Güney Kore’de bu oran
35 çocukta 1’dir.
Bu hızla artması
halinde yaklaşık15-20 yıl sonra her 2 çocuktan 1’i otizmli doğacaktır. Asılında
tehlike büyüyerek gelmektedir. Bu şekilde otizmin görülme sıklığı artması
halinde en azından en yakınımızdan birinde otizm tanısı ile karşılaşmak zorunda
kalacaksınız” dedi.
Büyükdereli; “Yine burada Onikişubat Belediye Başkanımız
Hanefi Mahçiçek ‘e yerel seçimlerdeki ilk vaadinin otizm eğitim merkezi olması
nedeniyle teşekkürü borç biliyorum. Neden çünkü Kahramanmaraş’ta 5 bin otizmli
çocuk var her geçen gün bu sayı artıyor şehrimizde 20.bin kişi bu durumdan direkt, aile çevreleri ile 80
-100 bin kişi dolaylı olarak etkilenmektedir” dedi.
Büyükdereli;“Çocuklarınız, eğer, başkalarıyla göz teması
kurmuyorsa, İsmini söylediğinizde bakmıyorsa, Söyleneni işitmiyor gibi
davranıyorsa, Parmağıyla ile istediği şeyi göstermiyorsa, Oyuncaklarla oynamayı
bilmiyorsa, Akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermiyorsa, Bazı sözleri
tekrar tekrar ve ilişkisiz ortamlarda söylüyorsa, Konuşmada akranlarının
gerisinde kalmışsa, Sallanmak, çırpınmak gibi garip hareketleri varsa, aşırı
hareketli, hep kendi bildiğince davranıyorsa, Gözleri bir şeye takılıp
kalıyorsa, Bazı eşyaları döndürmek, sıraya dizmek gibi sıra dışı hareketler
yapıyorsa, Günlük yaşamındaki düzen değişikliklerine aşırı tepki veriyorsa, Otizm
açısından değerlendirme yapmak gerekir. Erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi
ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde ellisinde otizmin
belirtileri kontrol altına alınabilmekte, gelişim sağlanabilmekte, büyük
ilerleme kaydedilmekte ve hatta bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına
geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkı kalmayabilmektedir” dedi.
Diğer engel türlerinin neredeyse çoğu tedavi edilemeyen
hem bireye, hem ailesine hem de devlete uzun yıllar boyunca bakım yükümlülüğü
yüklemektedirler diyen Büyükdereli konuşmasını şöyle sürdürdü; “Ancak otizmli
bireyler doğru ve yeterli bir eğitimle hayatlarında kendi ayakları üzerinde
durabilmekte, içlerinden avukatlar, sanatçılar, diğer her türlü mesleği
yapabilen, sosyal çevresi olan, aile kurabilen bireyler çıkmaktadır” dedi.
YORUMLAR