Sani Konukoğlu Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde
düzenlenen sempozyumun başkanlığını yapan, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan
Yardımcısı ve Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Arzu Tuna, “Şiddete ve adli
vakalara yönelik farkındalığımızı artıracak eylem planları geliştirmemize
yardımcı olacak çok değerli hocalarımızı konuk etmekten büyük bir mutluluk
duyuyoruz” dedi.
Prof. Dr. Tuna, “Günün sonunda Türkiye'nin en
doğusundan en batısına hocalarımızla oluşturduğumuz bu mozaiğin şiddet ve adli
vakaların önlenmesinde, hukukun adaletin işlemesinde bizlere önemli bir katkı
sağlayacağını düşünüyorum” diye konuştu.
PROF.
DR. YURDAGÜL ERDEM
Sempozyumda, “Çocuğa Yönelik İhmal ve
İstismarda Hemşirenin Sorumlukları” konusuna değinen Kırıkkale Üniversitesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yurdagül Erdem, çocuk istismarının, çocuk hakları
ihlali olarak önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi.
Çocuğun her türlü istismardan korunması
konusunda devletlerin her türlü önlemi alması gerektiğini belirten Prof. Dr.
Erdem, çocuk istismarında hemşirenin sorumluluklarını şöyle sıraladı:
“İhmal ve istismarın önlenmesinde ailenin
kapasitesinin geliştirilmesi, yüksek risk gruplarının belirlenmesi, spesifik
bulguların farkındalığı, ihbar etme, öykü alma sürecine katılma, delil toplama,
çocuğun kaygısını azaltma, yaşam kalitesini yükseltme, ailenin yeterlilik
duygularını geliştirme, ihmal ve istismarın tekrarını ve ileri zedelenmeyi
önleme ve konuya ilişkin ileri çalışmalar yapmaktır.”
PROF.
DR. SEVİNÇ POLAT
Yozgat Bozok Üniversitesi’nden Prof. Dr.
Sevinç Polat ise "Sharenting: Çocuk ve Anne Boyutuyla Bilişim Suçları”
konusunda paylaşım yaptı.
Günümüzde kent yaşamında daha yüzeysel ve
çıkar odaklı olan insan ilişkileri nedeniyle istemsizce yalnızlığı yaşayan
çocuklar ve yetişkinler için internet ve sanal dünyanın giderek daha önem kazandığını
kaydeden Prof. Dr. Polat, “Bilgisayar ve sosyal medyanın yaygın olarak
kullanımı bilişim suçlarını doğrudan etkiliyor. Tüm yaş grubundan bireyler bu
durumdan etkilemekle birlikte en fazla çocuklar maruz kalmaktadır” ifadelerine
yer verdi.
Bilişim suçları konusuna da değinen Prof. Dr.
Polat, bu suçların tehlikeli bilgisayar oyunları, internet ortamında yayınlanan
çizgi filmler, diziler ve filmler ile siber zorbalık olduğuna vurgu yaptı.
Siber zorbalığı, “bilgi iletişim teknolojileri
aracılığıyla bireylerin birbirlerine düşmanlık, korkutma, tehdit, sindirme,
taciz amaçlı yazılı ve görsel iletileri kasıtlı ve düzenli bir şekilde göndermeleri”
olarak tanımlayan Prof. Dr. Polat, sözlerini şöyle tamamladı: “Gerekli önlemler
alınmazsa gelecek toplumlar, bilişim suçu failleri ve mağdurlarını kapsayan
sağlıksız bireylerden oluşacaktır. Bilişim suçları diğer suç türlerine göre
daha ağır maddi ve manevi sonuçlar doğurmaktadır. Bu nedenle bu konuda yeterli
farkındalık oluşturulması ve her türlü önlemin acilen alınması son derece
önemlidir.”
DR.
ÖĞRETİM ÜYESİ ASLI SİS ÇELİK
Erzurum Atatürk Üniversitesi’nden Dr. Öğretim
Üyesi Aslı Sis Çelik de “Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği ve Kadın Sağlığına
Etkisi” konulu bir sunum gerçekleştirdi.
“Toplumsal cinsiyet kavramı; kadının ve
erkeğin sosyal olarak belirlenmiş kişilik özellikleri ile sosyal olarak
yapılandırılmış rol, sorumluluk ve davranışlardır” diyen Dr. Öğr. Üyesi Çelik,
şöyle devam etti: “Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin neden olduğu
başlıca olgulardan biri de kadına yönelik şiddettir. Şiddet bireyi fiziksel,
duygusal ve sosyal yönden etkileyerek yetersiz beslenmeye, depresyona, travma
sonrası stres bozukluğuna, sosyal izolasyona, madde bağımlılığına, beden
travmalarına, geçici ve kalıcı engellilik ve hastalıklara, kronik ağrıya,
güvenli olmayan cinselliğe, intiharlara, ölüme neden olmaktadır.”
Dr. Öğr. Üyesi Çelik, hemşirelerin toplumsal
cinsiyete dayalı bireysel, toplumsal eğitimler verme ve toplumu bu konuda
bilinçlendirme, sektörler arası iş birliği yapma, savunuculuk, liderlik,
danışmanlık ve rehberlik gibi görev ve sorumlulukları gerçekleştirme açısından
yeterli nitelikte ve konumda olduklarını sözlerine ekledi.
DR.
ÖĞR. ÜYESİ GÜLAY OYUR ÇELİK
“Adli Hemşirelik, Çalışma Alanları ve Kanıt
Saklama” hakkında sunum yapan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi
Gülay Oyur Çelik, tarihsel gelişimini dünyada profesyonel olarak sürdüren adli
hemşireliğin Türkiye’de de yeni bir kavram olmasına rağmen hızlı bir gelişim
gösterdiğini kaydetti.
“Adli hemşirelik diğer sağlık çalışanları ile
multidisipliner çalışabilen nadir alanlar içinde yer almaktadır” diyen Dr. Öğr.
Üyesi Çelik, hemşirelik yasası içinde tanımlanan alanlardan biri olmaması ve
çalışanların istihdamında belirleyici kriterlerin olmaması gibi faktörlerin adli
hemşireliğin bilimsel gelişimine engel teşkil etmediğine dikkat çekti.
Sağlık çalışanlarının adli olaylarla birebir karşılaştığını,
mağdura ya da saldırgana yine birebir bakım verdiğini anımsatan Dr. Öğr. Üyesi
Çelik, şu bilgileri verdi: “Delillerin olduğu gibi saklanması, zarar verilmemesi,
bu alandaki kişilerin bilinçlendirilmesi ve adli hemşirelerin alanda çoğalması
ile sağlanabilecek önemli bir unsurdur. Bu bağlamda Adli Bilimciler Derneği
Sertifikalı Adli Hemşirelik Kurslarını yürütmektedir. Alanın profesyonel
hemşirelik içinde de yer alabilmesi çalışmalarının temelini atmaktadır.”
Dr. Öğr. Üyesi Çelik, “Gaziantep gibi kültürel
değerlerinin büyük önem taşıdığı bir şehirde SANKO Üniversitesi’nin değerli
öğretim üyelerinin eşliğinde yapılan sempozyumun alandaki meslektaşlarımıza büyük
yarar sağlayacağı kanaatindeyim” diyerek sözlerini sonlandırdı.
ÖĞR.
GÖR. ARİFE SİLAHÇILAR
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden Öğr.
Gör. Arife Silahçılar, “Kadın İstismarı ve Cinsel Saldırılarda İlk Hemşirelik
Yaklaşımları”nı anlattı.
İnsana yönelik
suçlar içinde, en ağır suçlardan birinin cinsel suçlar olduğunu vurgulayan Öğr.
Gör. Silahçılar, cinsel şiddet mağduru kadınların en kolay ulaşabilecekleri
kurumların sağlık kurum ve kuruluşları olduğunu anımsattı.
Hemşirelerin
genellikle cinsel saldırıya uğramış bireyler ile olay sonrası ilk karşılaşan
sağlık personelinden olduğunun altını çizen Öğr. Gör. Silahçılar, sözlerini
şöyle sürdürdü: “Cinsel saldırı mağdurlarının muayeneleri özel bir önem ve özen
gerektirir. Mağdur psikolojik olarak zor durumdadır. Fiziksel ve psikolojik
travmaya maruz kalmıştır. Bu nedenle etik ve mesleki kodlar doğrultusunda
cinsel saldırıya uğramış bireyi tanıma, sorununu dile getirmesi için cesaretlendirme,
mahremiyetini ve güvenliğini sağlama, uygun veri toplama, gerekli durumlarda
diğer profesyonellere yönlendirme ve destek sistemleri ile ilgili rehberlik
etmede önemli pozisyondadır. Hemşireler, cinsel şiddeti önlemede etkili
olamayabilir, fakat şiddete uğrayan kadınların tutunacakları ilk el olmalıdır.”
SANKO Üniversitesi
Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Türkan Pasinlioğlu, çok sayıda
akademisyen ve öğrencinin katıldığı sempozyumda sunumlarını ardından
katılımcıların sorularını yanıtlandı, konuşmacılara SANKO Üniversitesi adına
armağan takdim edildi.
YORUMLAR