Uzmanlar, “Aslında kişinin o an
nikotin ihtiyacı yoksa ya da sigara içme arzusu yoksa bile kişi şartlandığı
durumlara maruz kaldığında bu istek canlanabiliyor ve kişi bir sigara
yakabiliyor” uyarısında bulunuyor. Uzmanlar, kaygıların, korkuların ve
bireylerdeki motivasyon azalmasının sigarayı bırakmaya engel olduğunu
vurguluyor.
Her yıl 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü olarak anılıyor. Kanser başta olmak üzere birçok hastalığın en önemli sebeplerinden biri olan sigaranın zararlarının anlatıldığı bu özel günde sigara kullanımının sona erdirilmesine ilişkin çalışmaların öne çıkması hedefleniyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman
Klinik Psikolog Simge Alevsaçanlar Cücü, 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü
çerçevesinde sigara bağımlılığı hakkında önemli değerlendirmelerde ve
tavsiyelerde bulundu.
Şartlanmalar bağımlılığın
sürmesine yol açıyor
Yapılan çalışmaların sigara bağımlılığında psikolojik
etkenlerin de önemli rol oynadığını gösterdiğine dikkat çeken Simge
Alevsaçanlar Cücü, “Sigara içme beklentisi ve şartlanma sigara içme isteğini
tetikleyip arttırabiliyor. Sigara içen pek çok kişinin belli şartlanmaları
vardır. Çay, kahve ile sigara iyi gider, yemekten sonra sigara hazmı
kolaylaştırır, molalarda sigara içilir, dost sohbetleri sigarasız olmaz,
alkolle birlikte sigara içilir, stresliyken sigara rahatlatır gibi pek çok
şartlanma kişilerin sigara ile eşleştirdikleri durumlar içine girdiklerinde
otomatik olarak sigara isteğini tetikliyor. Aslında kişinin o an nikotin
ihtiyacı yoksa ya da sigara içme arzusu yoksa bile kişi şartlandığı durumlara
maruz kaldığında bu istek canlanabiliyor ve kişi bir sigara yakabiliyor.
Böylece şartlanmalar psikolojik etkenler olarak bağımlılığın sürmesine katkı
sağlıyor” uyarısında bulundu.
Ruh hali sigara
bağımlılığında önemli pay sahibi
Sigara içme beklentisinin de sigara isteğini
tetiklediğini ifade eden Simge Alevsaçanlar Cücü, şunları söyledi:
“Örneğin uzun bir uçak, otobüs yolculuğunda ya da oruç
tutarken hiç sigara içmeden durmak sıradan bir günde hiç sigara içmeden durmaya
göre daha kolay olarak algılanıyor. Sigara içmenin yasak olduğu veya sigara
içme beklentisinin olmadığı bir ortamda sigara kişinin aklına daha az geldiği
için daha az istek yaşanıyor. Sigara içilebilen bir ortamda kişi daha fazla
sigara içme arzusu yaşıyor ve kullanıyor. Bu durum da sigara bağımlılığını
etkileyen ve sürmesini destekleyen psikolojik faktörlerden biridir. Pek çok ruh
hali de sigara bağımlılığında psikolojik faktörler olarak sürdürücü bir rol
oynuyor. Kişiler üzgünken, gerginken, stresliyken, kaygılıyken ya da mutluyken,
keyifliyken, coşkuluyken sigara içiyor ve her duyguyu sigara ile
ödüllendiriyor.”
İlk denemeler
merak ve özenti ile oluyor
Kişilerin sigara içmeye çoğunlukla erken yaşlarda
başladıklarına dikkat çeken Alevsaçanlar Cücü, “Çevrelerinde sigara içenleri
görmeleri, sigara içmeyi büyümek ve olgunlaşmak ile bir tutmalarını sağlıyor.
Böylece arkadaş ortamlarında merak ve büyümeye özenti ile ilk denemelerini
yapıyorlar. Ayrıca hem ergenlik hem yetişkinlikte, sigara stresi azaltır,
sigara rahatlatır gibi sigaraya atfedilen olumlu özelliklerin de sigaraya
başlamada etkisi oluyor” diye konuştu.
Sigara bağımlılığı
biyopsikososyal beyin hastalığıdır
Sigara bağımlılığının psikososyal faktörler ile başlayan
ve nikotinin etkisi ile birlikte zamanla fizyolojik bir bağımlılığa dönüşen
biyopsikososyal bir beyin hastalığı olduğunu ifade eden Simge Alevsaçanlar
Cücü, “Tütünün sigara şeklindeki kullanımı kişide zamanla hem fizyolojik hem de
psikolojik bağımlılığa yol açıyor. Kişi sigara vasıtası ile nikotin almaya
ihtiyaç duyuyor ve sigara içilmediğinde irritabilite, depresif ruh hali,
sinirlilik, konsantre olmada zorluk, iştah artması, keyifsizlik ve sigara içme
arzusu gibi yoksunluk belirtileri görülüyor” dedi.
Nikotin, 10-20
saniyede beyne iletiliyor
“Ödüllendirici mekanizmalar, sigara bağımlılığının
oluşmasında ve yoksunluk belirtileri ise sigara bağımlılığının sürmesinde
önemli rol oynuyor” diyen Simge Alevsaçanlar Cücü, “Sigaranın içinde bulunan
nikotin, sigara dumanının çekilmesi ile birlikte akciğerlerde emiliyor ve
ardından kan yoluyla beyne iletimi sağlanıyor. Tüm bu iletim 10-20 saniye gibi
bir sürede gerçekleşiyor. Beyne ulaşan nikotin beyinde farklı bölgelere etki
ediyor, böylece dikkat ve konsantrasyon artıyor ve kaygı azalıyor” diye
konuştu.
Kaygı ve korkular
sigarayı bırakmaya engel oluyor
Günümüzde sigara kullanımını azaltmak adına alınan ve
oldukça etkili olan pek çok önlem olduğunu fakat önlemlere rağmen sigara
bağımlılığının tüm dünyada yayılmaya devam ettiğini belirten Simge Alevsaçanlar
Cücü, sözlerini şöyle tamamladı: “Sigara içen kişiler sigaradan keyif
aldıklarını, stresi azalttığını, rahatlattığını, can sıkıntısını geçirdiğini
ifade ediyorlar ve bu sebepleri sigara içmeye devam etme nedeni olarak
gösteriyorlar. Sigarayı bırakabilmek
için öncelikle sigara içimine sebep olan etmenleri ortadan kaldırmak, sigaraya
atfedilen anlamları yeniden değerlendirmek ve değiştirmek gerekiyor. Kişiyi
sigarayı bırakmaktan alıkoyan en önemli faktör kaygı ve korkudur. Kişi
sigarasız bir hayatı nasıl sürdürebileceğine dair endişe yaşar, sosyal
ortamlarda, dost sohbetlerinde sigara olmadan keyif alamayacağını düşünür.
Sigarayı bırakmayı zorlaştıran önemli faktörlerden biri de sigara bırakma
motivasyonunun yani içsel gücün zaman zaman değişim göstermesi ve azalmasıdır.
İnsanlar motivasyonları azaldığında, zorlandıklarında sigaraya tekrar
başlarlar. Sigarayı bırakma sürecinde de zaman zaman motivasyonumuz, içsel
gücümüz azalır. Böyle zamanlarda sigarayı neden bırakmaya karar verdiğimizi,
buna neden ihtiyaç duyduğumuzu, sürecin zaman zaman zorlayıcı olacağını, bu
zorluğun geçici olduğunu hatırlamalı, çabamızı takdir etmeli ve yola devam
etmeliyiz.”
YORUMLAR