17 Kasım Dünya Akciğer Kanseri Günü’nde hastalıkla ilgili
bilgilendirme yapmak ve farkındalık oluşturulması amaçlanıyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Genel
Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Şerafettin Özer, akciğer kanserinin ölüme en çok sebep
olan kanser türü olduğunu söyledi.
Kanser nedenli ölümlerin yaklaşık %28’ini akciğer
kanserinin oluşturduğunu belirten Op. Dr. Şerafettin Özer, “Bu oran, meme,
prostat, kolon, over ve rektum kanserlerinin toplamından daha fazladır. 2008
yılında yapılan bir çalışmada her 13 erkekten birinde ve her 16 kadından
birinde yaşamları boyunca akciğer kanseri gelişebileceği öngörülmüştür” dedi.
Erken teşhis ve
tedaviye ulaşabilirlik önemli
Son zamanlarda bilinçlenme ve aydınlanmanın artması ile
bu konuda duyarlılığın arttığına dikkat çeken Op. Dr. Şerafettin Özer, “Bu
faktörler doğrultusunda erken teşhis ve tedavi ile ölüm oranlarının azalması
cesaret verici olmuştur. Buradan yola çıkarak akciğer kanserinde sağ kalımın
medikal tedaviye ulaşılabilirlik ve erken teşhis ile bağlantılı olduğunu
söyleyebiliriz” diye konuştu.
Sigara ilk
sıradaki risk faktörü
Akciğer kanserleri için risk faktörlerinin başında sigara
kullanımının yer aldığını vurgulayan Op. Dr. Şerafettin Özer, “Sigaranın 2007
yılında tüm dünyadaki akciğer kanserlerinin %75’i için bilinen bir risk faktörü
olduğu saptanmıştır. Erkeklerdeki akciğer kanserinin yaklaşık %90‘ı,
kadınlardakinin %80’i sigara içiciliği veya sigara dumanına maruziyet ile ilişkilendirilmiştir.
Sigaranın bırakılması akciğer kanser riskini anlamlı derecede azaltmaktadır.
Geri kalan kanserlerin büyük çoğunluğunda radon maruziyetinden
bahsedilmektedir. Dünya çapında tüm akciğer kanserlerinin yaklaşık %25 ‘i ve
kadınlardaki kanserlerin yaklaşık %53‘ünün sigaradan bağımsız olduğu
belirlenmiştir” diye konuştu.
Op. Dr. Şerafettin Özer, çevresel tütün dumanı, yaşanan
yerde radon, yemek yağı buharı, iç mekanda kömür odun yakılması, genetik
faktörler, aile öyküsü, HPV 16 ve 18’in viral faktörler arasında
sayılabildiğini söyledi.
Sigara içenle
yaşamak %24’lük risk oluşturuyor
Sigara içmeyen birinin, sigara içen biriyle yaşamasının
%24‘lük bir risk oluşturduğuna dikkat çeken Özer “Risk olarak puro dahil
herhangi bir tütün ürününün kullanımı gösterilmektedir. Büyük bir purodan çıkan
dumanla çevresel maruziyet 21 sigara ile eşdeğerdir. Sigara içenler için bu
risk çevresel dumana maruziyetle daha da artmaktadır. Sigara dumanında 7 binden
fazla kimyasal bulunmaktadır ve bunlardan 70’ten fazlasının karsinojen olduğu
saptanmıştır” dedi.
Asbest ve sigara
dumanı, riski katlayarak artırıyor
Akciğer kanserinin diğer nedenleri arasında arsenik,
asbest, krom bileşikleri gibi sanayi artıklarına maruziyet yer aldığını
belirten Op. Dr. Şerafettin Özer, şunları söyledi:
“Asbest ve sigara
dumanına birlikte maruziyet, riski katlayarak artırmaktadır. Hiç sigara içmemiş
kişilerde KOAH ve Tüberküloz gibi mevcut akciğer hastalıkları da %13 ‘e varan
risk teşkil etmektedir. Akciğerdeki iyi huylu nodüllerin lezyonların büyüme
göstermesi kanser yönünden dikkatli olmayı gerektirmektedir. Akciğer
kanserlerinin bir kısmı başka bir kanserin yayılımı sonucu görülen metastatik
kanserlerdir. Çok sayıda olması, daha düzgün görünmesi, başka bir kanser ile
yakın zamanlı olması özellikleridir. Metastatik hastalıklarda cerrahi olarak
çıkarılma uygun hastalarda önemli bir yarar sağlamaktadır.”
Öksürük ve nefes
darlığı en önemli belirti
Akciğer kanserleri ile ilişkili yakınmaların sıklık
sırasına göre öksürük, nefes darlığı, hışıltı (wheezing), kanlı balgam
(hemoptizi), pnömoni ve akciğer apseleri, göğüs ağrısı, bölgesel göğüs duvarı
ağrısı şeklinde görüldüğünü ifade eden Op. Dr. Şerafettin Özer, hastaların üç
başlık altında değerlendirilerek tedavilerinin yönetileceğini belirterek şunları
söyledi:
“Primer tümörünün değerlendirilmesi, metastatik
hastalığın değerlendirilmesi ve hastanın akciğer fonksiyonlarının
değerlendirilmesi. Bu alanların her birine ayrı yaklaşım ile cerrahın hastayı
sistemik olarak değerlendirmesine, doğru klinik evremeleyi gerçekleştirmesine
ve pulmoner rezeksiyon dahil olmak üzere hastanın tedavi için işlevsel
kapasitesinin doğru değerlendirilmesine olanak sağlar. En doğru tedavi yolunu
uygular.”
Op. Dr. Şerafettin Özer, “Akciğer kanseri için alınacak
en öncelikli önlem solunan havanın temiz olması ve risk faktörleri olarak
belirtilen ajanlardan uzak durulmasıdır” tavsiyesinde bulundu.
Erken teşhis ve
kişiselleştirilmiş tedavi önemli
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Şerafettin Özer,
kişiselleştirilmiş kanser korunma tedbiri ve tedavisinin önemine işaret ederek
“Bilgilendirme, aydınlanma ve bir ömür boyu sürecek kontrol ve takip ile çok
büyük mesafe aldıracaktır. Yakın gelecekte, mevcut görüntüleme seçeneklerinin
daha da geliştirilmesi ile ve yeni fonksiyonel görüntüleme teknikleri ile
beraber çoğu tümörü daha erken evrede (tedavi edilebilir bir evrede) yakalama
şansı artacaktır. Hızla gelişen bir alan da serum belirteçlerinin (Kan
tahlilleri) geliştirilmesidir” diye konuştu. Özer, sağlık konusunda
bilinçlenme, zamanında erken teşhis edilme, risk faktörleri gözetilerek dengeli
gıda alımı, çevre faktörlerinin gerekirse işkolunun düzenlenmesi gibi koruyucu
önlemler, yeterli ve gerektiği kadar cerrahi ve sistematik tedavi,
kişiselleştirilmiş tedavinin kanseri kanserlikten çıkardığını vurguladı.
YORUMLAR