Memorial Şişli Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Koray
Tuncer, sindirim sistemiyle ilgili doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi
verdi.
Hastalar mide bağırsak sistemi ile ilgili problemlerde ilk
etapta büyüklerinden kalma yöntemlere başvurarak, sorunlarının düzeldiğinden
bahsetmektedir. Özellikle mide ağrısı genellikle strese ya da üşütmeye
bağlanmakta ve hastalar doktora başvurmakta geç kalabilmektedir. Oysa sağlıklı
bir yaşam için düzenli bir sindirim sistemi çok önemlidir ve hastalar doğal
yöntemlerden faydalanma düşüncesi ile bazen bu sisteme daha çok zarar verebilmektedir.
Mide bağırsak sağlığı ile ilgili doğru bilinen ancak yanlış
olan uygulamalar şöyle sıralanmaktadır:
1- “Mide ağrısına
karbonatlı su”: Mide ilaçları henüz hastalıkların tedavisinde
kullanılmazken karbonatlı su mide ağrılarında sıkça kullanılmaktaydı. Günümüzde
de bu şikayetleri yaşayan pek çok insan karbonatlı su tüketmektedir. Karbonat aşırı
tüketildiğinde, vücudun kimyasını etkileyip; kandaki pH düzeyini bozabilir. Bu
nedenle doktor önerisi ile eczanelerden temin edilecek çiğneme tabletleri daha
güvenlidir. Ancak bu tabletler de gelişigüzel kullanılmamalıdır. Karbonatlı
suyu tükettikten sonra sorun devam ediyorsa doktora başvurulması önemlidir.
2- “Mide
bulantısına nane limon”: Hastaların mide sorunlarında başvurduğu bir diğer
yöntem de limon suyuyla kuru naneyi kaynatıp içmektir. Nane tıbbi olarak da
kullanılan bir bitkidir. Özellikle bağırsak kökenli karın ağrılarında nane
içerikli ürünler tedavide kullanılabilmektedir. Ancak limon asit içerikli bir
besindir. Zeminde mideyle ilgili bir problem varsa nene ve limon ikilisi çözüm
olmamaktadır. Özellikle reflü, gastrit veya ülseri bulunanlarda limonlu
öneriler mide asit salgısını artırır. Bu nedenle mide ağrısı, ekşimesi, yanması
gibi sorunlarda bu yöntemlere başvurmak yerine bir gastorenteoroloji uzmanına
gidilmelidir.
3- “İshal durumunda
pirinç lapası”: İshalde zararlı olmayacak bir yöntem de pirinç lapası veya
haşlanmış patates tüketilmesidir. Burada temel mantık ishal olan kişinin yağlı
yiyeceklerden uzak kalmasıdır. Ancak ishal şikayetleri görülüyorsa bir uzmana
danışılmalıdır. Çünkü ishal bağırsak enfeksiyonu kaynaklı da olabilir. İshal
kesici yöntemler bu süreçte denenmemelidir. Kişinin bol sıvı alması daha büyük
önem taşımaktadır. Doktorun uygun gördüğü şekilde tedavi planlaması
yapılmalıdır.
4- “Soğukta
kalanın midesi üşür”: Mide üşümesinin tıpta bir karşılığı yoktur. Ancak
mide üşütmesi denen kavramın akut gastrit olabileceğini söylemek mümkündür.
Bulantı, kusma, iştahsızlık, şişkinlik hissi, mide ekşimesi akut gastrit belirtileridir.
Sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi, romatizmal ağrı kesicilerin uzun süreli
kullanımı, stres, gıda alerjileri, besin zehirlenmeleri sonucu ortaya
çıkabilir. Soğukta kalmak, ayakları üşütmek hassas bağırsak hastalığı olan
kişilerde yakınmaları artırabilir. Yani üşütmeyle midenin değil bağırsakların
ilgisi vardır.
5- “Kahve ve gazlı
içecek midedeki hazımsızlığı alır”: Gazlı içeceklerin yemek borusu ve mide
üzerinde tahriş edici etkileri vardır. Hazımsızlık ya da ishal problemleri
gazlı içecek ve kahve karışımıyla atlatılmaz. Gazlı içeceklerdeki asit ve gaz
bileşimi midenin diğer sıvı alımlarına oranla daha da fazla büyümesine neden
olur. Midede uzun süre kalabilen gazlı içecekler, mide yapısını bozar. Ayrıca
gazlı içecekler beynin dopamin salgılamasına neden oluyor. Bu da bireyin
kendisini o içeceklere bağımlı hissetmesine neden oluyor. Bunun yanında asitli
içecekler depresyona davet çıkarırken uzun süreli kullanımlarda da beyin
fonksiyonlarını yavaşlattığı bilinmektedir. Gazlı içeceklerin içinde bulunan şeker
gibi maddeler aşırı tüketimde ek olarak astım, egzama, diyabet, böbrek taşı
oluşumu, ileriki safhalarda böbrek yetmezliği, diş çürümeleri gibi birçok
hastalığa davetiye çıkarabilir.
6- “Çekirdekli
gıdalar apandisite yol açar”: Apandisitin beslenmeyle doğrudan bir
bağlantısı bulunmamaktadır. Ancak küçük çocuklara çekirdekli gıdalar verilirken
dikkatli olunmalıdır. Ayrıca çekirdek ya da başka bir faktör olmaksızın,
vücudun kendi yaptığı “fekalit” adı verilen taşlaşmış dışkı da deliği
tıkayabilir ve apandisit oluşumuna ve buna bağlı sorunlara yol açabilir.
7- “Zeytinyağı
kabızlığı geçirir”: Zeytin, üzerine dökülen kekik ve zeytinyağı ile
tüketildiğinde kabızlık sorununa iyi gelmektedir. Zeytinyağı bağırsaktan
yiyecek geçişini sağladığı için aç karnına 1 tatlı kaşığı zeytinyağı tüketmek
faydalı olacaktır. Ancak beslenme konusu her hastada aynı etkiyi vermeyebilir.
Birine iyi gelen bir besin, diğer bir kişiye iyi gelmeyebilir. Beslenme
konusunda daha temkinli bir şekilde deneme yanılma yöntemini uygulamak doğru
olacaktır. Bir besine büyük anlam yüklemek doğru değildir. Bağırsak
hareketlerinde değişiklik, dışkılamanın sıklığında ve hacminde değişiklik
meydana gelirse tıbbi yardım almakta fayda vardır. Kabızlık belirtileri üç
haftadan uzun sürerse bir gastroenteoroloji uzmanına başvurulmalıdır.
Kabızlığın birçok sebebi olacağı unutulmamalıdır. Bu sebeplerin araştırılması
ve tedavinin sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesi için uzman yardımı almak
önemlidir.
YORUMLAR