Her yıl 21 Haziran Dünya ALS Günü olarak anılıyor.
İngiliz fizikçi Stephen Hawking’in 21 yaşında yakalandığı hastalık olarak da
bilinen Amiyotrofik Lateral Skleroz’un nedeni, tam olarak bilinmiyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji
Uzmanı Dr. Celal Şalçini, 19. yüzyıldan beri bilinen bu hastalığın yüzde
10’unun ailesel ve genetik olduğunu söyleyerek, risk faktörlerinin belli
olmadığını belirtti.
Erkeklerde daha
fazla görülüyor
Nöroloji Uzmanı Dr. Celal Şalçini, ALS hastalığının
erkeklerde kadınlara oranla biraz daha fazla görüldüğünü belirterek, “ALS’nin
belirtileri erken dönmede ellerde ince hareketlerde beceriksizlik (anahtar veya
alet kullanma, el işi yapma gibi) ve yutma güçlüğüdür. Ayrıca hastaların kol ve
bacak kaslarında seyirmeler izlenmektedir. Bu sadece kaslara giden sinirlerin
köklerinde hasar yaptığı için duyu sisteminde bozulma yapmaz, uzuvlarda uyuşma,
karıncalanma ve hissizlik görülmez” diye konuştu.
Sağlıklı beslenme,
ALS’de de önemini koruyor
ALS hastalığını oluşmasını önlemek veya tetikleyici
faktörler için henüz bir bilginin olmadığını belirten Celal Şalçini, “Her türlü
hastalığın önlenmesi için önerilen sağlıklı beslenme, toksinlerden uzak kalma,
antioksidanla zengin beslenme, ağır metallerden uzak kalma gibi hayat tarzı
değişiklikleri bilimsel olmazsa da önerilmektedir. ALS hastalığı sadece hareket
sistemi ile ilişkili olmayıp, zihinsel süreçlerde de zorluk yaptığı
bilinmektedir. Beraberinde unutkanlık ve psikolojik problemler de sıklıkla
görülmektedir” dedi.
Erken dönem destek
tedavileri, hastaların hayat kalitesini artırıyor
“Hastalığın tanısı için nöroloji tarafından muayene
edilmesi ve de EMG dediğimiz tetkiğin yapılması gerekmektedir” diyen Şalçini,
sözlerini şöyle sürdürdü: “EMG testi iki türlü olmaktadır. Birincisi elektrik
uyaranı ile yaptığımız ve tamamen zararsız olan sinir iletim çalışmaları ve ALS
için kesinlikle gerekli olan iğne EMG dediğimiz inceleme yapılmaktadır. İğne
EMG, çok ince bir iğnenin kaslara batırılıp oluşan çok küçük seyirmelerin incelemesi
demektir. Modern tıpta şifa sağlayan bir tedavisi olmamasına rağmen erken dönem
destek tedavileri, diyafram pili gibi cerrahi işlemler hastanın ve yakınlarının
hayat kalitesini artırmaktadır.”
YORUMLAR