Dulkadiroğlu ilçesi Trabzon Caddesinde "Pardon bakar
mısınız? Engelli kardeşlerimize katkı için ya da kanser hastalarına yardım için
bir dergi alır mısınız?" vatandaşın duygularını sömüren şahıslardan hem
çevre esnafı hem de vatandaş şikâyetçi.
Her yıl belirli zamanlarda Trabzon caddesini mesken
haline getiren şahıslardan şikâyetçi olduklarını ifade eden esnaf Ahmet Özkömeç;
"Her gün farklı bir bahane ile yanımıza gelip para istiyorlar. Zaten
şehrin her yerinde farklı farklı dilenen insanları görüyoruz. Bunun üzerine
birde bunlar var. Ne bir fatura ne bir makbuz var ellerinde. Biz itibar
etmiyoruz ancak inanan saf insanlarımız var. Umarım caddelerimiz bu tip
insanlardan temizlenir."şeklinde konuştu.
MASRAFLAR SÖZDE ŞİRKETTEN
İşin kolayını seçerek, insanların samimi duygularından
nemalanmayı geçim kaynağı yapan simsarların, konaklama ve ulaşım giderleri,
meydanda gözükmeyen sözde dernek yöneticilerince karşılanıyor. Olası bir
eleştiri ya da karşı koyma durumları için genel de 3 ya da 4 kişilik guruplar
halinde birbirlerine yakın mesafelerle kaldırımı parselleyen satıcılar, eğer
bir sorgulama ve eleştiri ile karşılaşırsa, ekibin en tecrübeli ve gözü kara
olanı, sizi önce iknaya çalışıyor. Eğer bunda başarılı olamayacağını anlarsa,
resmi evrakları gösterip, izinli olduklarını, "Kime gidersen git,
bildiğine şikayet et." tavrıyla
rest çekiyor.
SAKIN İTİBAR
ETMEYİN!
Sattıkları dergi için uyguladıkları pazarlama yöntemi,
"Vahşi pazarlama yöntemi" olarak kabul edildiği için, kişiler izinli
dahi olsa, size yolunuzu keserek bir şey pazarlayamaz. En azından bu hakkınızı
kullanarak hemen şikâyetçi olun. Daha da önemlisi asla o dergiden satın
almayın. Çünkü gerçek anlamda engellilere hizmet eden hiç bir dernek, dergi
satış modelini asla tasvip etmez. Hayatlarında hiç bir engellinin kapısını
insanlık adına çalmamış olan bu suistimalciler, gönüllülük kılıfı arkasına
saklanıp, en büyük zararı güya hizmet ettikleri yalanıyla insanları
kandırdıkları engellilere veriyor.Hele de mübarek Ramazan ayını da fırsat bilen
uyanıklar bu aylarda diğer illere nazaran manevi duyguların üst düzeyde
yaşandığı güzide şehrimiz Kahramanmaraş’ı tercih ediyor.
ÇALMA ŞEKİLLERİ
NASIL?
Çalışma metotları yüzde yüz birbirine benziyor. Elinde
8-10 dergi, boynunda tanıtım kartı, çoğunluğu genç, oldukça modern giyimli
gençlerden oluşan ekipler, satış yapacakları şehre en az 10-15 kişilik bir
gurupla geliyor. Otele yerleşip, satışların getirisine göre 10 gün ve daha
fazla o şehirde kalıyorlar.
Size yaklaşan bu gençler, siz yürürken mutlaka sizi yolunuzdan alıkoyup, engellilerin durumu hakkında bir kaç kelam ederek, sizi yardıma iknaya çalışıyor. Derginin fiyatı en fazla 3-5 TL olduğu için, fazla bir rakam olmadığından yola çıkarak, herkesin verebileceği bir miktar üzerinden satış yapmaya çalışıyorlar. Sorulmadıkça dernek isminden bahsetmeyen satıcılar, kendilerinin bu işi gönüllü yaptığını ifade ediyor. Biraz soruşturduğunuzda, genelde merkezi İstanbul ve İzmir adresli dernek isminden bahsederek, yaptıkları hayali yardımları sıralıyorlar. Son zamanlarda merkez adresi olarak İzmir'i ya da İstanbul’u mesken tutan dernekler, usta bir adımla yine kendi kurdukları 7-8 dernekten oluşturdukları federasyon ismiyle, vatandaşın gözünde daha etkin ve daha inanılır imaj çizmeye çalışıyor. Alt tarafı 3-5 TL diye baktığımız derginin günlük satış miktarlarının dudak uçuklatan cinsten olduğunu hesaba kattığımızda, gençlerin her satıştan aldığı prim, hiçte azımsanacak bir miktar değil. (GÖKHAN DÖKÜCÜ)
YORUMLAR