Konuşmalar öncesinde salonda bulunanlara, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve Başbakan Yıldırım'ın, yerli otomobilin üretimi için sanayicilere yönelik yaptıkları konuşmaların bulunduğu bir video izletildi.
Erdoğan konuşmasına, Hakkari ve Tunceli'de teröristlerle
çıkan çatışmalar neticesinde 8 şehide Allah'tan rahmet dileyerek başladı.
Teröristlerden ise 17'si Hakkari, 5'i Tunceli'de olmak
üzere 22'sinin bu çatışmalarda etkisiz hale getirildiğini bildiren Erdoğan, "Şu anda da çatışmalar yine aynı
şiddetle devam ediyor. Hep söylediğimiz gibi biz, şehidimizin kanını yerde
bırakmayacağız. Bunlarla da sonuna kadar, bu teröristleri tüketinceye,
bitirinceye kadar bu mücadelemizi devam ettireceğiz. Zira bu ülkede terörün
egemen olmadığını, bu zihniyetlere göstereceğiz. Onun için de ben şehitlerimize
Allah'tan rahmet, gazilerimize şifalar diliyorum." ifadelerini
kullandı.
BU PROJEDE EN
KÜÇÜK BİR GECİKME İSTEMİYORUZ
Erdoğan, Türkiye'nin otomobili için elini taşın altına
koyan babayiğitlerin ilan edilecek bu toplantının ülkeye, millete, sektöre ve
girişim grubunu oluşturan şirketlere hayırlı olmasını diledi.
Girişim grubunun oluşturulması safhasına gelene kadar
projede emeği geçen herkese teşekkür eden Erdoğan, "Merhum Muhammed Ali, 'hayal gücü olmayan insanının kanatları
yoktur' diyor. Bizim de bugün ortak girişim grubunun tanıtımı için bir araya
geldiğimiz markası Türk, tasarımı Türk, mühendisliği Türk, teknolojisi Türk,
üretimi Türk, pazarlaması Türk bir otomobile sahip olma hayalimiz vardı.
Aslında bu bizimle birlikte milletimizin de hayalidir." diye konuştu.
Erdoğan, bundan 20-30 yıl önce ülkede yerli otomobil
üretilmesi konusundaki tereddütlerin anlaşıldığına işaret ederek, şöyle devam
etti: "Örneğin ülkemizde toplam 91
bin otomobilin satıldığı 2001 yılında böyle bir teşebbüsün ekonomik bulunmaması
gayet tabii. Ama geçtiğimiz yıl itibarıyla yılda 757 bin otomobil satışına
ulaşmış bir Türkiye'de bu konuda hala adım atılmıyor olması artık ülkemizin bir
ayıbı haline gelmiştir. Hamdolsun bugün işte bu ayıptan kurtulma yolunda tarihi
bir adım atıyoruz.
Türkiye'nin
otomobili. Bu konuda yıllardır yaptığım çağrıların nihayet makes bulmuş
olmasından dolayı büyük memnuniyet duyuyorum. Biraz sonra isimlerini tek tek
açıklayacağım ortak girişim grubumuzdan beklentimiz, hazırlık sürecini hızla
tamamlayarak, en geç 2019'da otomobilimizin prototipini tamamlaması, 2021'de de
ticari satışına başlamasıdır. Türkiye'nin 2023 hedefleri arasında özel bir yere
sahip olduğuna inandığım bu projede en küçük bir gecikme istemiyoruz."
Salonda bulunan imzacılara ortaya çıkacak sorunların
çözümü, engellerin aşılması noktasında, Cumhurbaşkanı olarak bizzat yanlarında
yer alacağını belirten Erdoğan, hatta gerekiyorsa sırf bu projenin takibi ve
sıkıntıların bertaraf edilmesi için Cumhurbaşkanlığında da bir ekibi
görevlendireceğini açıkladı.
BEDELİNİ ÖDEMEK
ŞARTIYLA TALİPLİSİ DE BENİM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaman kaybına tahammülün
bulunmadığının altını çizerek, "Mademki
bu babayiğit arkadaşlarımız çıkıp ellerini taşın altına soktular, bize de
onlara gereken her yerde omuz vermek, destek vermek düşer. Şimdiden ilan
ediyorum, piyasaya süreceğiniz ilk otomobilin bedelini ödemek şartıyla
taliplisi de benim." dedi.
Dünyada genel olarak gelişme ve kalkınmada özellikle de
otomobil piyasasında belirli sıçrama dönemlerinin bulunduğunu kaydeden Erdoğan,
İkinci Dünya Savaşı'na kadar olan dönemi otomotiv sektörünün başlangıç yılları
olarak ifade etmenin mümkün olduğunu söyledi.
Erdoğan, 1945'ten 1980'lere kadar geçen dönemin Amerika
ve Avrupa merkezli olarak sektörün sıçrama dönemi olduğuna işaret etti.
1980'den bugüne kadar geçen süreçte bir yandan sektör küreselleşirken diğer
yandan da yeni aktörlerin devreye girdiğini belirten Erdoğan, son yıllarda
hibrit, elektrikli otomobiller ve sürücüsüz araçlar gibi gelişmelerle sektörün
yeni bir döneme girişine şahit olunduğunu dile getirdi.
OTOMOBİLİN ÖNCÜ VE
TAŞIYICI GÜCÜ, ORTAK GİRİŞİM GRUBU OLACAK
Erdoğan, Türkiye olarak otomotiv sektörünün ilk 3
döneminin kaçırıldığına dikkati çekerek, "Esasen
ikinci dönemini yakalama şansımız belki olabilirdi. Ama ülkemizin içinde
bulunduğu şartlar yani terör olayları, darbeler, siyasi istikrarsızlık,
toplumsal huzursuzluklar gibi faktörler buna imkan vermedi. Aynı hatayı bir kez
daha yapmayacak, sektörün dördüncü değişim ve yükseliş dönemini inşallah
ıskalamayacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Bugün burada atılacak imzaların, bu dönüşümü yakalama
kararlılığının nişanesi olacağına işaret eden Erdoğan, "Dolayısıyla üretilecek otomobilin de bugünün değil, geleceğin
ihtiyaçlarına uygun olacağından şüphe duymuyoruz. Bu otomobilin öncü ve
taşıyıcı gücü elbette ortak girişim grubu olacaktır." dedi.
Erdoğan, ayrıca bu otomobilin tüm Türkiye'nin birikimi,
katkısı ve desteğiyle ortaya çıkacağını kaydetti. Ortaya doğru dürüst bir ürün
konulduğunda milletin buna dört elle sarılacağını belirten Erdoğan, tercihini
de bu araçtan yana kullanacağına inandığını vurguladı.
Erdoğan, bu otomobilin dünyaya pazarlanması konusunda da
her türlü desteği vereceklerinin altını çizerek, "Dünya pazarlarında söz sahibi hemen tüm markaların ortaya
çıkışlarında ve bugünlere gelişlerinde devlet desteği aldıklarını çok iyi
biliyoruz. Bizim de kendi markamız için bu şekilde hareket etmemizden daha
tabii bir şey olamaz. Türkiye'nin, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri
haline gelmesi ancak işte bu tür atılımlarla ve girişimlerle mümkündür."diye konuştu.
Türkiye'nin otomobilinin sınıfına, tasarımına, motor
teknolojisine, modeline, üretim yöntemine, pazar hedeflerine girişim grubunun
karar vereceğini belirten Erdoğan, halen TÜBİTAK bünyesinde üzerinde çalışmalar
yapılan platformun girişim grubunun emrine amade olduğunun altını çizdi.
Erdoğan, bunun yerine doğrudan hibrit ve elektrikli
otomobile yönelmek istendiği zaman daha memnun olacaklarını ifade ederek, "Kararlar ne olursa olsun, biz
kendilerine her türlü desteği vereceğiz. Yeter ki Türkiye'yi ve Türk milletini
bu büyük hayaliyle buluştursunlar." dedi.
Erdoğan, konuşmasında, Türkiye'nin otomobili konusundaki
heyecan ve destek beyanlarının, ortak girişim grubuna özel olmadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz ülkemizi geleceğe taşıyacak, hedeflerine yaklaştıracak adım
atma niyetine, iradesine ve samimiyetine sahip herkes için aynı hissiyata, aynı
düşüncelere sahibiz. Eğer bu proje için daha önceleri başkaları aynı iradeyi ve
kararlılığı göstermiş olsalardı onların da yanında yer alacaktık." ifadesini
kullandı.
İlerleyen süreçte hangi alanda olursa olsun, projesi
bulunan herkese kapılarının açık olduğunu anlatan Erdoğan, savunma sanayisinden
iletişim sektörüne, sağlık teknolojilerinden tarım altyapısına hatta yapay
zekaya kadar her alanda Türkiye'nin yeni yatırımlara, yaklaşımlara ve
gelişimlere ihtiyacı bulunduğunu kaydetti.
Konvansiyonel yöntemlerle gelinen yerin önemli olduğunu,
Türkiye'yi 15 yılda üç kat büyütme başarısını bu şekilde gerçekleştirdiklerini
vurgulayan Erdoğan, orta gelir tuzağından kurtularak, yüksek gelirli ülkeler
grubuna çıkabilmenin yolunun tasarımdan, yüksek teknolojiden, markalaşmadan
geçtiğine işaret etti.
Teşvik politikalarının bu doğrultuda gözden geçirilmesi
gerektiğini bildiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ne pahasına
olursa olsun üretime, yüksek teknolojiye ve yüksek katma değere sahip üretime,
bu anlayışla yapılacak yatırımlara hep birlikte öncelik tanımalıyız. Çünkü bu
işin aktörleri şu anda bu salonda. İhracatımızın niteliğini bu yönde geliştirmeden
yılda 500 milyar dolar hedefine ulaşamayız. Bunun yolu örneğin madenlerimizi
taş ve toprak karışımı olarak değil, mamul olarak ihraç etmekten geçer. Bunun
yolu otomobilin sadece görünürdeki parçalarını üretmekten değil, yazılımını da
kendimizin gerçekleştirmesinden geçiyor. Bu örnekleri olabildiği kadar çok
artırmak mümkündür."
DAHA ÖNCEKİ
FIRSATLARI KAÇIRMIŞTIK
Ekonomi ve teknolojinin gittiği yönün belli olduğunu,
Türkiye'nin de kendisini buna göre ayarlaması gerektiğini aktaran Cumhurbaşkanı
Erdoğan, "Daha önceki fırsatları,
girişimcilerimizin ayağına pranga vurarak, önlerine set çekerek, işlerini
zorlaştırarak, kendi iç meselelerimizle uğraşmaktan, dünyanın nereye gittiğini
görememekten dolayı kaçırmıştık." dedi.
Erdoğan, milletin halen merhum Nuri Demirağ'ın uçak
fabrikası projesinin neden neticeye ulaşmadığını anlamakta zorlandığını,
görünürdeki sebebin, uçaklardan birinin deneme uçuşu sırasında düşmesi olsa da
işin gerisinde başka tezgahların bulunduğunu ifade etti.
Kayseri'deki uçak fabrikası girişiminin akamete
uğramasına gerekçe olarak "şirketin iflası"nın gösterilmesinin
kimseyi ikna etmediğini anlatan Erdoğan, aynı şekilde Devrim otomobilinin
deposuna yakıt konmadığı için deneme seferinde yolda kalmasının, bu çapta bir
projenin rafa kaldırılmasının gerçek sebebi olamayacağını kaydetti.
Sütlüce'de dönemin en modern silah ve cephane fabrikasını
kuran Nuri Killigil'in acı akıbetini, "Türkiye'de savunma sanayisinin
başına gelen en büyük felaketlerden biri" olarak nitelendiren Erdoğan,
sözlerini şöyle sürdürdü: "Aradan
60 yıla yakın bir süre geçti ve biz merhum Nuri Killigil'in silah ve cephane
konusunda ulaştığı seviyeye daha yeni yeni geliyoruz. Bu soruyu kendimize sık
sık sormamız lazım. Dünya standartlarında yerli piyade tüfeğimizi, yerli
tabancalarımızı, yerli füzelerimizi, diğer savunma sanayi ürünlerimizi henüz
yeni yeni ticari düzeye ulaştırabildik. İşte şurada Amerika'dan, polis
teşkilatımız bin 500 tabanca alacak. Verilen cevap ne biliyor musunuz? 'Kongreden
geçmedi'. Biz tabancayı yapıyoruz aslında. Dedik ki 'Bundan böyle gerek yok.
Amerika'dan tabanca almayacaksınız, bizim kendi ürettiklerimizle artık bu
süreci devam ettireceksiniz'. Ne gerek var? Bu kadar nazı çekmeye ne gerek var?
Bunu artık ülkemizdeki silah fabrikalarından tedarik etmek suretiyle yola
devam. Biz bu örnekleri asla unutmadık, unutmayacağız."
BAŞKALARININ NE
DEDİĞİNE, NE İSTEDİĞİNE BAKMAYACAĞIZ
"Hazıra dağ
dayanmaz", "El atına binen tez iner" atasözlerini hatırlatan
Erdoğan, "Hep söylüyorum, biz kendi
göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız. Çünkü Türkiye, öyle bir ülke ki kimse
husumetini kazanmak istemez ama kimse büyümesini, güçlenmesini, kendi ayakları
üzerinde durmasını da istemez." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin, başkalarının ne dediğine, ne istediğine
bakmadan büyümeye devam edeceğine belirten Erdoğan, "Biz güçleneceğiz, biz sadece kendi ayaklarımız üzerinde durmakla
kalmayacak, gönlünü ve gözünü bize yöneltmiş tüm kardeşlerimizin, tüm
dostlarımızın güven kaynağı haline de geleceğiz. Başka türlü bize hayat hakkı
tanımayacaklarını, yaşadığımız her hadiseyle bir kez daha görüyoruz.
Türkiye'nin otomobili... İşte bu projeye, bu anlayışla çok büyük önem
veriyoruz. Mesele sadece otomobil üretmek değil, buradan ortaya çıkacak teknoloji,
birikim, tecrübeyle dünyaya meydan okuyacak yeni ve çok iddialı bir çıkış
ortaya koymaktır." değerlendirmesini yaptı.
TÜRKİYE'NİN
OTOMOBİLİNİ YAPACAĞIZ
Efsanevi boksör Muhammed Ali'nin, "Hayal gücü
olmayan insanın kanatları yoktur." sözünü hatırlatan Erdoğan, konuşmasına
şu sözlerle devam etti: "Şimdi de
diyorum ki iddianız yoksa kanatlarınız olsa da uçamazsınız. Biz ülke ve millet
olarak işte burada iddiamızı ortaya koyuyor ve diyoruz ki Türkiye'nin
otomobilini yapacağız. Hiç şüpheniz olmasın. Hem de en güzel tasarımla, en
güzel teknolojiyle, en iyi organizasyonla bu otomobili ülkemize ve dünyaya
kazandıracağız. Böyle babayiğitler bize destek olduğu sürece Allah'ın izniyle
otomobille birlikte daha nice başarılara beraber imza atarız. Çünkü bu ülkenin
arkasında 100 milyonlarca insanın duası, 80 milyon vatandaşımızın ümidi, bize
güvenen milletimizin gereken her durumda en güçlü şekilde ortaya koyduğu
iradesi vardır."
Türkiye'ye yönelik saldırıların giderek artmasına rağmen
devlet ve millet olarak dimdik ayakta olduklarına vurgu yapan Erdoğan, şu
değerlendirmeyi yaptı: "Türkiye'yi
darbelerle yıkamadılar. Türkiye'yi vesayet güçleri, hep birlikte gayret
ettiler, durduramadılar. Türkiye'yi terör örgütlerini kullanarak hizaya
sokamadılar. Türkiye'yi ekonomiyi silah gibi kullanarak sendeletemediler.
Bölgemizdeki krizlerin yıkıcı etkilerini bize ciro edemediler. Küresel düzenin
çarpıklıkları konusundaki itirazlarımızın haklılığının üzerini örtemediler.
Kendilerini küresel düzenin sahipleri olarak gören ülkelerin, son dönemde
ülkemizin üzerine bu kadar çok gelmelerinin sebebi işte bunlardır. Buradan
onlara kötü bir haber vereyim, geçmişte attığı her adımı kontrol ettikleri,
yaptığı her işi yönlendirebildikleri, geleceğiyle istedikleri zaman
oynayabildikleri Türkiye artık yok.
Artık istiklali ve
istikbaline tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu gibi, tıpkı terörle mücadelede olduğu
gibi, tıpkı sınır ötesi operasyonlarında olduğu gibi hayatı pahasına sahip
çıkan bir Türkiye var. Son nefesimize kadar Türkiye için çalışmaya, mücadele
etmeye, hizmet etmeye devam edeceğiz. Gençlerimizle her bir araya gelişimde,
onların 2023 hedeflerine, 2053 ve 2071 vizyonlarını sahiplenişlerine şahit
oldukça bu ülkede hamd olsun bu nesil Allah'ın izniyle bu dönüşüm, değişimi
taçlandıracaktır. Buna inanıyorum. Biz bir oldukça, iri oldukça, kardeş
oldukça, hep birlikte Türkiye oldukça önümüze çıkan engelleri Allah'ın izniyle
çiğner, aşar geçeriz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda Türkiye'nin otomobilini
yapacak şirketlerin isimlerini açıkladı.
Ortak Girişim Grubu'nda yer alanların ilkinin Anadolu
Grubu olduğunu aktaran Erdoğan, temelleri 1950'de atılan bu grubun,
bünyesindeki 80'e yakın şirket ve 50 bin çalışanıyla Türk ekonomisine katkıda
bulunduğunu ifade etti.
Erdoğan, otomotiv sektöründe de ciddi çalışmaları ve
birikimi olan Anadolu Grubu'nun, Türkiye'nin otomobili projesinde yer almasını
isabetli bulduğunu kaydetti.
İkinci şirketin BMC Grubu olduğunu açıklayan Erdoğan,
Türkiye'nin en büyük ticari ve askeri araç üreticilerinden BMC'nin yarım
asırlık bir geçmişinin bulunduğunu, mülkiyeti 2014'te değişen BMC'nin vizyonunu
da değiştirerek, savunma sanayi yanında Türkiye'nin otomobili projesinde yer
alma kararını memnuniyetle karşıladığını vurguladı.
Üçüncü şirketin Kıraça Holding olduğunu bildiren Erdoğan,
Türkiye'de özel olarak otomotive odaklanan Kıraça Holding'in yenilikçiliğiyle
sektörde hak ettiği yeri aldığını, bu birikimin Türkiye'nin otomobili
projesinde yer almasını çok önemli gördüğünü belirtti.
Erdoğan, dördüncü grupta Turkcell'in bulunduğunu
açıklayarak, yazılımın ve yüksek teknolojinin önemli bir unsur olduğu projede,
dünya çapında başarılara imza atmış bir kuruluşun yer almasının önemine işaret
etti.
Beşinci şirketin Zorlu Holding olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı
Erdoğan, tekstilden elektroniğe, enerjiden madenciliğe kadar faaliyet yürüten
şirketin, Türkiye'nin otomobili projesinde yer almasını "şans" olarak
niteledi.
BU MESELEYİ
YAKINDAN TAKİP EDECEĞİM
Erdoğan, projenin özel sektör koordinasyonunu sağlayan
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile kamudaki koordinasyonundan sorumlu Bilim
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına da teşekkürlerini iletti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülke ve millet olarak bu büyük hayalimizi gerçekleştirme
sorumluluğunu sizlerin sırtına yüklüyoruz. Bu yükün ağır olduğunu biliyorum.
Bizler kamu temsilcileri olarak sonuna kadar sizin yanınızda yer alacak,
önünüzü açacak, hükümetimiz sizlerle her an beraber olacak. Başarınız için her
türlü çabayı göstereceğiz. Cumhurbaşkanı olarak şahsen ben de bu meseleyi
yakından takip edeceğimi bir kez daha ifade etmek istiyorum." diye
konuştu.
Erdoğan, girişim grubunda yer alan şirketleri tebrik
etti, çalışmalarında başarılar diledi.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan
Binali Yıldırım'ın huzurunda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü,
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Kıraça
Holding Yönetim Kurulu Başkanı İnan Kıraç, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Ahmet Nazif Zorlu, Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan,
Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akça ile BMC Yönetim Kurulu Başkanı Ethem
Sancak, "Türkiye'nin Otomobili Projesi Ortak Girişim Grubu İş birliği
Protokolü"nü imzaladı.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım,
katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen
"Türkiye'nin Otomobili Ortak Girişim Grubu Tanıtım Toplantısı"na
Başbakan Binali Yıldırım, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile projenin
imzacıları Kıraça Holding Yönetim Kurulu Başkanı İnan Kıraç, Zorlu Holding
Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı
Tuncay Özilhan, Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akça, BMC Yönetim Kurulu
Başkanı Ethem Sancak ve çok sayıda davetli katıldı
YORUMLAR