Bu konuda farklı görüşler olmakla birlikte, bilimsel
olarak stresin kansere yol açtığını kanıtlayan hiçbir çalışma yoktur.
Hangi tür stres
zararlıdır?
Öncelikle iki tür stres incelenmelidir.
Akut stres: Trafikte yaşanan günlük sorunlar, iş yerinde
arkadaşınızla ya da evde eşinizle olan tartışmalar, işle ilgili süreli sorunlar
vs. şeklindedir. Bu tarz stres, günlük hayatta hepimizin yaşadığı sorunlardan
kaynaklanır. Hızlı kalp atış hızı, tansiyonda yükselme, hızlı nefes alma, kas
gerginliği, artan terleme gibi belirtilere yol açar, geçicidir ve herhangi bir
hastalığa yol açmaz.
Kronik stres: Uzun süre devam eden stres türüdür.
Yaşadığı evde eş ya da ebeveynlerle olan ve tekrarlanan sorunlar, sevmediğiniz
bir işte çalışmak, sık sık ekonomik güçlükler yaşamak vs. Bu tarz stres kalp
hastalıkları, uyku bozuklukları, hipertansiyon ve en önemlisi vücudun stres
anında salgıladığı kortizolün bağışıklık sistemi üzerindeki olumsuz etkileri
(lenfositlerin baskılanması) gibi sorunlara yol açabilir.
Araştırmalar stres
ve kanser arasında bir bağ saptayamadı
Uzun süreli stresin, bağışıklık sistemini etkilemesi
nedeni ile kansere yol açabileceği, ileri sürülen bir düşüncedir. Meslek
hayatımda gördüğüm çok sayıda kanser hastası, hastalıklarını strese
bağlamaktadırlar. Ancak yapılan araştırmalar stresin kanserle ilgisini
saptayamamışlardır.
En mutlu ülkeler
de kansere yakalanıyor
Bana çok ilginç gelen bir istatistik, size de bu konuda
fikir verecektir. Dünyada her yıl ‘’dünyanın en mutlu ülkeleri’’ ve ‘’dünyada
en çok kanser görülen ülkeleri’’ sıralaması yayınlanır. Dünyada en çok kanser
vakası görülen ilk 5 ülke; Avustralya, Yeni Zelanda, İrlanda, Macaristan ve
ABD'dir. Ancak bu ülkeler, mutluluk sıralamasında da ön sıralardadır.
Avustralya: 11., Yeni Zelanda: 8., İrlanda: 16., Macaristan: 62., ve ABD: 19.
sıradadır. İlginçtir ki; dünyanın en mutlu insanlarının yaşadığı, Norveç ve
Danimarka kanser hastalıkları sıralamasında, 8 ve 9. sırada yer alırlar
Görüldüğü gibi, stres oranı düşük ülkelerin insanlarında
kanser oranı yüksek. Bunun sebebi; elbette kanserin gerçek nedenlerinin sigara,
alkol, yağ oranı yüksek beslenme, obezite gibi faktörler olmasıdır.
Bilimsel
araştırmalar ne diyor?
Bu konuda araştırmalar yapılmıştır, ancak çoğunlukla
stres ve kanser arasında ilişki saptayamamışlardır. 2013 yılında 116 bin kişi
incelenmiş, aralarında saptanan 5 bin 700 kanser vakası incelendiğinde stres ve
kanser arasında bir bağlantı saptanamamıştır. İngiltere’de 116 bin kadın arasında
görülen bin 783 meme kanseri vakası incelendiğinde, genç yaşta ebeveynlerini
kaybetmiş kadınlarda dahil olmak üzere, stres ve meme kanseri arasında bağlantı
saptanamamıştır.
Stresin zararları
nelerdir?
Peki stres çok mu masum? Elbette hayır! Stres esnasında
vücut; epinefrin ve norepinefrin gibi stres hormonları salgılar ve bu da kan
basıncında artma, kalp atışlarında hızlanma ve kan şekerinde yükselme gibi
olumsuz etkilere yol açar. Görüldüğü gibi stres kansere yol açmasa da,
özellikle kalp sağlığı açısından olumsuz sonuçlara yol açmaktadır
Peki stres kanser
hastalarını olumsuz etkiler mi?
Evet. Stresin kanser yaptığına dair, elimizde veri yok
ama kanser hastalığına yakalanmış kişilerde sonuç farklı. Eğer kişi kanser
hastalığına yakalandıktan sonra, stresten kurtulamazsa ve depresyona girerse
maalesef hastalık kötü seyrediyor. Çünkü ‘’beyin savaşmazsa vücut teslim
oluyor’’ Bu tip kanser hastaları spor yapmıyor, beslenmelerine özen göstermiyor
ve tedavi uyumları kötü oluyor. Tam tersine; kanserin yol açtığı stres ve
depresyonu yenebilen, morali yüksek, yaşama bağlanan kanser hastaları tedaviye
daha uyumlu, immün sistemleri daha güçlü, spor yapan iyi beslenen kişiler
olarak daha uzun süre hastalıksız yaşayabiliyorlar.
O zaman ‘’koronada negatif ama kanserde pozitif’’ olalım.
Stres kanser yapar mı acaba diye de boşa stres yapmayalım.
YORUMLAR