Birlikler hakkında bilgi veren Kartalkaya Sol Sahil
Sulama Birliği Başkanı Mehmet Ergücen, ''Katılımcı Sulama Yönetimi esasına
dayalı olarak kurulan sulama birlikleri; Fransa’da 1865 yılında kurulmuş ve
sulama birlikleri yasası çıkarılmış, Amerika’da 1902 yılında kurulmuş,
Türkiye’de ise 1942 yılında Korkuteli Sulama Birliği kurulmuştur. Sulama
birlikleri sulama sahasında arazisi bulunan ve sulama faaliyetlerinden
faydalanan çiftçilerin bir araya gelerek oluşturdukları kurumlardır. Yüksek
seçim kurulu tarafından bölgelerinde seçimi yapılan, 14 487 meclis üyesi
bulunan, 378 adet sulama birliğinden oluşmaktadır. 1 450 000 adet çiftçiye ve
kırsalda her hanede 5 kişi bulunduğu hesaplandığında 7 250 000 kişinin rızkına
hizmet eden kuruluşlardır'' dedi.
Toplantıda Katılımcı Sulama Yönetiminin Sağladığı
Faydalar hakkında şu bilgiler verildi;
1. Sulama birliklerinde yönetici olanlar aynı zamanda
çiftçilerdir, yani elleri direk olarak taşın altındadır. Hadisenin gerçek
sahiplerinin kendileri olması bilinciyle, problemlere çözüm üretip kaliteli
hizmet sunuyorlar.
2.İşletme ve bakım giderlerini minumum seviyede tutarak,
birlik bütçelerinden fazla para harcanmasını istemezler.
3. Yerinden yönetim ile acil kararlar hızlıca alınmakta
ve sorunlar büyümeden ivedilikle çözüme kavuşturulmaktadır.
4.Sulama birliklerinde tahsil edilen paraların tamamı
mahalline (aynı bölgede) hizmet ve yatırım olarak geri döndüğünden, su
kullanıcıları ödemelere daha ılımlı bakmakta ve ödeme oranları gittikçe
yükselmektedir.
5.Katılımcı yönetim duygusuyla hareket eden su kullanıcı
örgütlerinde politik müdahaleler olmadığı için rantabl olmayan hizmet ve
yatırımlar yapılmamakta, popilist yaklaşımlardan uzak kalınırak, kaynak israf
edilmemektedir.
6. İyi hizmet veren sulama birlikleri, denk bütçe esasına
göre işletme, bakım, onarım hizmetlerini vermekte olup, düzenli sulama
borçlarını ödeyen çiftçilerin büyük çoğunluğu sulama birliklerinin
hizmetlerinden memnuniyetini ifade etmektedirler. 6172 sayılı kanun yürürlüğe
girdikten sonra; borcunu zamanında ödemeyen çiftçilerin şikayetinin çok büyük bölümü
icra takibinden gelmektedir. Oysa devlet işletmeciliğinde; borç bir defaya
mahsus %10 gecikme faizi uygulaması ile duruyor, çiftçi icraya verilmiyor ve
5-6 hatta 10 yıl sonra gelip sabitlenmiş borcunu ödüyor ve borçtan kurtuluyordu.
Borcunu zamanında ödemeyen bu çiftçi kesimi, halen devlet işletmeciliğinin
özlemini çekmektedir.(“Cümlenin maksudu bir, ancak rivayet muhtelif’ atasözünde
olduğu gibi, esas şikayet para tahsili ve icra işlemleri olup, iyi hizmet veren
sulama birlikleri hakkında sürekli şikayetlerde bulunmaktadırlar.)
7. Geçmiş yıllarda kırsaldaki bir çok hizmetler Toprak -
Su, Köy Hizmetleri,
DSİ ve Özel İdareler tarafından karşılanırken, günümüzde
kırsalda çiftçiyle muhatap olan sadece sulama birlikleri kalmıştır. Sulama
haricinde bazı hizmetler (okul, cami, köy içi, mezar kazma vs.) sulama
birlikleri tarafından karşılanmaktadır. Çiftçinin her ihtiyacını devletten
bekleme alışkanlığı yavaş yavaş gerilemektedir'' ifadelerine yer verildi.
Toplantıda, 23 yıllık süreçte ile ilgili olarak, üç
kanuna tabi olma, birlik olarak sulama ücretlerinin alacaklarının iki defa
yapılandırılması, bir defa da sulama ücret tarifesinde yapılan indirimler,
birliklerin kurumsallaşmasını ve enerji ücretlerinin yüksekliği gibi sorunlar,
birliklerin sağlıklı faaliyet yapmalarını zorlaştırıldığı konuşuldu.
Sulama Birliklerinin, kurulduklarından bugüne kadar olan
süreçte; edindikleri tecrübe, iş gücü ve pratik çözümleri ile saha da (arazide)
tek kurum olarak kendini gösterdiği ve Bina, araç, gereç ve çeşitli iş
makinaları donanımı ile işletme ve bakım onarımında iyi neticeler aldığı
belirtildi.
Tarım sektöründe üretimin arttırılmasında en önemli
girdinin su olduğu, Sulama projeleri tarımsal üretimin yanında istihdam
yaratma, kırsal bölgelerden kentlere göçü önleme ve milli gelirin artmasının
yanı sıra, milli gelirin uygun bir biçimde dağılımının (geniş kırsal alanlarla)
sağlanması gibi çok olumlu sosyo-ekonomik faydalar sağladığı anlatıldı.
Günümüzde ve gelecekte güvenilir ve yeterli gıdayı temin
etmenin birinci yolu, sürdürülebilir tarım yapılabilmesi ile mümkün olduğu,
Bütün dünya tarımın, geleceğin sektörü olduğunu kabul etmiş olup bilim adamları
gelecekte suyun petrolden daha önemli olacağını söylendi.
“2016 yılı Sulama Birlikleri idari ve Teknik Denetim
Analiz ve Sonuçları” ile ilgili, DSÎ’nin hazırlamış olduğu raporda; özelikle
6172 sayılı kanundan sonra, birliklerde kurumsallaşma ve düzelmelerin olduğu,
tahsilatlarda artış olduğu, bakım onarım harcamalarının arttığı ve
sürdürülebilir sulama yönetimi için gayret sarf edildiği tespit edilmiş olup,
bu rapora göre Türkiye’deki birliklerin % 74’ü başarılı, % 22’si orta durumda,
%4’ü sıkıntılı olduğu belirtildi.
Sonuç olarak; Sulama Birliklerinin siyasi kimliği olan
belediyelere devri ülke tarımına fayda getirmeyeceği, Başarılı birlikler göreve
devam etmesinin gerektiği, DSİ tarafından iyi denetlenmeli ve yol
gösterilmesinin gerektiği, Başarısız birlikler (hem hizmet üretmeyen hem de
borçlu) coğrafi yakınlık göz önüne alınarak birleştirilmen, gerekenlere kayyum
atanarak hizmet kalitesi yükseltilmeli, zamanla kurumsallaşması gelişen sulama
birliklerinin, katılımcı sulama yönetimine uygun olarak ülke tarımına
hizmetinin devamı sağlanmalı olduğu ifade edildi.
Ortak Basın Bildirisinde imzası bulunan 20.Bölge
Başkanları şu şekilde yer aldı;
1-Kartalkaya Sol Sahil Sulama Birliği Başkanı Mehmet
ERGÜCEN
2-Kartalkaya Sağ Sahil Sulama Birliği Başkanı İsmail
KAYNAR
3-Ayvalı Sulama Birliği Başkanı Şaban ÇAYIR
4-Hancağız Sulama Birliği Başkanı Mehmet BOZKURT
5-Andınn Sulama Birliği Başkanı Şuhagip KAYIRAN
6-Çamgazi Sulama Birliği Başkanı Osman TAŞ
7-Belkıs Sulama Birliği Başkanı Şıh ŞAHİN
8-Kılavuzlu Sulama Birliği Başkanı Mehmet SARI
9-Kayacık Sulama Birliği Başkanı Ömer OĞUZ
10-Çelikhan Sulama Birliği Başkanı Mustafa SOBACI
11-Keysun Sulama Birliği Başkam Mehmet YILDIRIM
12-Göksün Sulama Birliği Başkanı Ramazan KILIN Ç
13-Pazarcık Ziraat Odası Başkanı Mehmet TORUN
HABER-FOTO: ÖMER
FARUK SALMAN
YORUMLAR