Suriyelilere vatandaşlık 16 Nisan’dan sonra verilecek

Suriyelilere vatandaşlık 16 Nisan'dan sonra verilecek

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak; 80 bin Suriyeliye vatandaşlık verilmesi için çalışmalar sürüyor; ancak referandum öncesi tartışmaları önlemek için adım atılmadı.

24 Şubat 2017 - 15:11

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, ilk aşamada 80 bin Suriyeliye Türk vatandaşlığı verilmesi için çalışmaların sürdüğünü ancak tartışmaları önlemek için bu yöndeki adımın 16 Nisan'daki referandum öncesi atılmadığını söyledi.

Kaynak, Reuters'a verdiği söyleşide, "Şu ana kadar belirlediğimiz vatandaşlık niteliklere uygun, işlemleri sürdürülen 20 bin küsur (Suriyeli) aile var. Toplam 80 bin kişiye tekabül ediyor. Bunların güvenlik kısmıyla ilgili araştırmalar sürüyor" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçtiğimiz yıl yaptığı bir açıklamada, gerekirse Türkiye'de yaşayan Suriye ve Iraklılara vatandaşlık verilebileceğini vurgulamıştı.

Kaynak konuyla ilgili şunları söyledi: "Suriyeli işçi sayısının 10 binden fazla olduğunu biliyorum. Belirli uzmanlık eğitimi almış olanlar, meslek sahipleri ve Türkiye'de çalışma izni olanlar vatandaşlık imkanından yararlanacaklar. Ancak ilk koşul güvenlik soruşturmalarından geçmiş olmak. Terör sabıkalısı değillerse bu üç grubu vatandaş yapma konusunda irademiz var" diye konuştu.

Hükümet geçtiğimiz ay uygulamaya koyduğu düzenlemeyle, belli koşullarda gayrimenkul satın alan yabancılara vatandaşlık verilmesinin önünü açmıştı.

Geçtiğimiz yıl Şubat ayında yürürlüğe giren bir genelge ileyse, işletmelerin mevcut işçi sayılarının yüzde 10'unu geçmemek koşuluyla mülteci çalıştırabilmelerinin önü açılmıştı.

Hükümet yetkilileri çalışma izni alan Suriyelilerin öncelikli olarak vatandaşlığa kabul edilebileceklerini kaydetmişlerdi.

Kaynak Suriyelilere Türk vatandaşlığı verilmesinin zamanlaması içinse, "16 Nisan'daki referandum öncesi Suriyelilere vatandaşlık verilip, bunların oy kullanacağı yönündeki tartışmaya meydan vermek istemedik. Bu nedenle şimdilik (referandum öncesi) bu konuda bir adım atılmadı" ifadesini kullandı.

Geçtiğimiz aylarda medyada yer alan bazı haberlerde, başkanlık sistemini öngören anayasa değişiklik teklifiyle ilgili 16 Nisan'da yapılacak referandum öncesi hükümetin Suriyelilere vatandaşlık vererek, şartları tutanların oy kullanmasını sağlayacağı öne sürülmüştü.

Seçmen listeleri 18 Şubat tarihinde askıya çıkmıştı.

 

FIRAT KALKANI OPERASYONU

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Suriye topraklarında DEAŞ ve PYD'ye karşı yürüttüğü ve 183. gününe giren Fırat Kalkanı Operasyonu ile ilgili de Kaynak, "Şimdiye kadar operasyonda 2 bin 527 DEAŞ'lı, 350 PKK'lı etkisiz hale getirildi. Özgür Suriye Ordusu 300, biz de 69 şehit verdik" diye konuştu.

Menbiç'e inmek için ABD ile görüşmelerin yapıldığını söyleyen Kaynak, güvenli bölge tartışmaları konusunda da şunları dile getirdi:

"Ülkemizdeki Suriyeli mültecilerin kendi topraklarına dönmesini amaçlıyoruz. Bu amaçla koalisyon ülkeleri olarak Suriye'de güvenli bölge oluşturulmalı. (ABD Başkanı Donald) Trump'ın da güvenli bölgeyi telafuz etmesi önemli. Trump'ın hadiselere Obama'dan daha gerçekçi yaklaşacağını tahmin ediyorum. Diplomatlar konuyu ele alacaklar" diye konuştu.

Türkiye, Suriye'de güvenli bölge ve uçuşa yasak bölge oluşturulmasını savunurken, ABD ve uluslararası koalisyondan bu konuda henüz net desteği sağlayamadı.

Olası güvenli bölge konusunda hükümetin bir bütçe ayırıp ayırmadığı sorusuna ise Kaynak, "Türkiye bunun için tek başına niye bütçe ayırsın? Türkiye'nin böyle bir zorunluluğu yok. Hükümetimiz kendi sınırlarının güvenliğini sağlamakla görevli. Afrin-Halep-İdlip-Hatay hattında zaten fiili güvenli bölge oluşmuş ve insanlar oraya yerleşmiş durumdalar" dedi.

 

"EKONOMİK KRİZ RİSKİ YOK"

Hükümetin son dönemde aldığı kararlar ile KOBİ'lerin desteklendiğini ve bunun da orta vadede ekonominin canlanmasını sağlayacağını belirten Kaynak şöyle devam etti:

"Biz ihracatımızla büyümeyi hedefliyoruz. Irak ve Suriye'de savaş, Avrupa'da ise ekonomik küçülme var. Petrol fiyatlarındaki düşüş de bizim geleneksel pazarlarımızda gelir kaybına yol açtı. Ancak AB ekonomilerindeki toparlanma beklentisi, bize de olumlu yansıyacak. Türkiye'de yakın ve orta vadede bir ekonomik kriz riski yoktur."

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x