Aileyi keşfetmek ve kurtarmak için Mevlana’dan alacağımız dersler olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Anadolu’da aile müessesesi güzelse bunda Mevlana’nın büyük rolü var. Aile müessesemizin sıcak olmasının, bizim kültürümüzün kucaklaşmaya sarılmaya yakın olmasının ve Batı’nın buna hayran olmasında Mevlana’nın büyük hissesi var. Mevlana’yı yeniden keşfetmek gerekiyor” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın kaleme aldığı “Hz. Mevlana ile Aile Terapisi” isimli yeni kitabı okuyucuları ile buluştu. Timaş Yayınlarından okurla buluşan “Hz. Mevlana ile Aile Terapisi” isimli kitap, Mevlana’nın eseri Mesnevi’deki 46 hikâyeyi aile terapisi bağlamında ele alıyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kitabında kadim kültürümüzdeki aile yapı taşlarını güncel psikoloji ekolleriyle bağdaştırıyor.
Üsküdar Üniversitesi Güney Yerleşke Fuat Sezgin Konferans Salonunda gerçekleştirilen Hz. Mevlana ile Aile Terapisi söyleşisinin moderatörlüğünü Tasavvuf Enstitüsü Tasavvuf Kültürü ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emine Yeniterzi yaptı.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Hz. Mevlana’nın yüzyıllar önce yazdığı Mesnevi ile özellikle ailenin sorunlarına yönelik bugünlere ulaşan geniş bir bakış açısı getirdiğini söyledi. Kitaplarını yazarken toplumun en çok ihtiyaç duyduğu konulara eğilmeye özen gösterdiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu kitapta da ailenin sorunlarına ilişkin farklı bir bakış açısı getirmeyi amaçladığını söyledi.
Bu çağın insanı zevk peşinde koşmayı amacı gibi gördü
Amerika’da 2000’lerin başında ortaya çıkan pozitif psikolojinin temellerini Anadolu irfanı ve Mevlana’nın öğretilerinden aldığını, fakat kaynak göstermediğini bilimsel metodoloji ile anlatıldığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Pozitif psikolojide özbilinç, kendini tanıma, kendini yönetme, sosyal bilinç, empati, öfke yönetimi, bağışlayıcılık gibi konular ele alınıyor. Bir hazine üzerinde oturuyoruz fakat farkında değiliz. Günümüzde ailede kriz var. Pozitif psikolojinin bir ayağı da ailedeki değerlerin yeniden inşasına yönelik. İş birliği becerisini kaybetmiş insanlar. Bireyselliği bencillik gibi ele almışız. Bu çağın insanı ego ideallerini değiştirmiş, bu çağın insanı zevk peşinde koşmayı yaşam amacı gibi gördü ve bunun sonucunda da insanlarda bütün zevkleri tatmak mümkün olmadığı için de çatışmalar çıktı, yalnızlaşmalar başladı. Yalnızlık Bakanlığı kuruluyor. Kapitalizm önce hasta ediyor, sonra tedavi ediyor” dedi.
Mevlana, bunu öğretiyor
Klasik psikolojinin eksiyi sıfıra getirdiğini, pozitif psikolojinin ise ruh halini sıfırın üzerine çıkarmayı amaçladığını ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Pozitif psikoloji Polyannacılık değil. Kişiye olumlu yönlerini görmesini öğretiyor. İnsan nasıl mutlu yaşar? Bunu öğretirsek birçok psikiyatrik hastalık, suç ve şiddet olayı azalacak. Kötülük davranışı azalacak, iyilik davranışı artacak. Bunun için insanın kendini iyi hissetmesi lazım. Bağımlılığın en büyük nedeni insanı kendini kötü hissettiği zaman bağımlılık yapan maddelere yöneliyor, iyi hisseden insan buna ihtiyaç duymuyor. Bu bizim kaynağımız ve değerlerimiz. Bu zamanın kıyafetlerini sunmamız gerekir; bu zamanın kıyafetlerini de Mesnevi Terapi’de sunduk. Bu da bilim metodolojisi. Şu anda bunun tedaviye yönelen şekli mindfulness terapi olarak geçiyor. Günümüzde üçüncü nesil terapiler, metabilişsel terapiler diye geçiyor, aslında Mevlana bunu öğretiyor. Onda uygulanan testleri Mesnevi Terapi’deki bilgilerle birleştirdim” diye konuştu.
Mevlana, zor olana talip olmayı tercih ediyor
Hz. Mevlana’nın Mesnevi’deki hikâyelerinde zora talip olmayı hedeflediğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Zora talip olmayı Mevlana özellikle tercih ediyor. Mevlana’yı Mevlana yapan da o. Aslında psikolojinin şu kuralına uyuyor; zora talip olmak yeni fırsatlar demek. Bir insan zora talip oluyorsa zor vakalarla ilgileniyorsa tedavi tekniğinde de öyle. Hiç kimsenin tedavi etmek istemediği vakayı tedavi ediyorsun o sana kimsenin görmediği ve düşünmediği yeni bakış açıları getiriyor. İnovasyon aslında zora talip olmayla ortaya çıkıyor. Mevlana yaşadığı dönemin rutinlerinin dışına çıkmış. Manevi keşif yolculuğu yapmış ve insanları kazanmayı amaçlamış, insanların güvenlerini de kazanmış” dedi.
Mevlana, sihirli yöntemi kullanıyor
Hz. Mevlana’nın kendisine yöneltilen eleştirileri de ders almak için bir amaç olarak gördüğünü belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Mevlana’nın eleştirmek yerine empati yöntemini kullandığına da dikkat çekerek “Mevlana, Rabia hikayesinde klasik yaklaşımdaki gibi öğüt vermiyor. Empati yapacaksınız, onu yanınıza alacaksınız. Birlikte yürüyeceksiniz. Hangi acıları yaşadın, gel bana anlat gibi bir yaklaşımın ardından kabulleniyor ve yönlendiriyor. Mevlana bu sihirli yöntemi kullanıyor” dedi.
Çiftler arasındaki ego savaşları aileye zarar veriyor
Ailede yaşanan ego savaşlarının aileye zarar verdiğini, bu savaşlarda iki tarafın da kazanmadığını aksine kaybettiğini belirten Tarhan, “Çiftler arasında ben haklıyım, sen haksızsın, benim annem, senin annen, senin paran benim param gibi çekişmelerde kazanan olmuyor. Mevlana hikâyelerinde şunu anlatıyor; ailenin iyiliği için ne yapabilirim sorusuna odaklanmak gerekiyor. Karşı taraf üzerinde ne kadar hâkim olabilirim fikri aileyi yıkıyor. Bulacağım çözüm ailemi nereye götürür yaklaşımına sahip olmak lazım” dedi.
Mevlana’dan alacağımız dersler var
Aileyi keşfetmek için Mevlana’dan alacağımız dersler olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ruhsal gerçeklikle ilgili somut akıl yürütme yöntemlerini kullanmış. Mevlana manevi alemde veri madenciliği yapmış. O nedenle yeni şeyler keşfetmiştir. Bunun ailede de faydası olmuş. Anadolu’da aile müessesesi güzelse bunda Mevlana’nın büyük rolü var. Aile müessesemizin sıcak olmasının, bizim kültürümüzün kucaklaşmaya sarılmaya yakın olması ve Batı’nın buna hayran olmasında Mevlana’nın büyük hissesi var. Mevlana’yı yeniden keşfetmek gerekiyor. Aileyi kurtarmak için Mevlana’dan bizim alacağımız ders ve ilhamlar var. Bizim sağlam olan aile müessesesi bir krize girdi. Bu kriz yine bizim değerlerimizle düzelebilecek. Onun için Mevlana aile problemlerini çözmek için bize seçenek sunuyor” dedi.
YORUMLAR