Türbeleri çok olan Kahramanmaraş’ta da her soruna ayrı gidilebilecek türbelerin
mevcut olması şehir halkı için önemli bir yer tutuyor. Kahramanmaraş’ta bulunan
ve Dulkadiroğlu Beyliği’nden günümüze kadar varlığını sürdüren Malik Bin Ejder,
Taş Medrese, Hayrettin Dede, Alaüddevle Bozkurt Bey, Derdimend Dede türbeleri
kent halkının zorda kaldığı anlarda veya bir istekte bulunacağı zaman ilk
durakları oluyor. Kahramanmaraş’ta bulunan o türbeleri siz değerli
okuyucularımız için araştırdık.
İşte
Kahramanmaraş’ın tarihi türbeleri ve bilgilendirilmesi:
HATUNİYE CAMİİ TÜRBESİ
Kahramanmaraş’ta Kurtuluş Mahallesi Hatuniye
Camii içindedir. Camiide Alauddivle'nin eşi ile Yavuz Sultan Selim'in büyük
annesi Hatuniye Camini yaptıran Şemsi Hatun ve İstiklal Savaşında şehit düşmüş
bir gencin kabri bulunmaktadır. Dulkadir Beyliği döneminde 1509 larda yapıldığı
bilinen türbeyi kimin yaptığı bilinmemektedir. Türbeye camii minaresinin
karşısında 2.40 cm aşağıdaki küçük kapıdan basamaklarla inilmektedir. Türbe
oldukça basık beşik tonozlo örtülüdür. Türbe sadece "Allah rızası"
için ziyaret edilir. Diyanet işleri Başkanlığına bağlı olan türbeye cami
görevlileri batmaktadır. Türbenin yılda 8-9.000 ziyaretçisi olmaktadır. Anadolu
türbelerini inceleyerek, Anadolu'nun tarikat dokusuna dair fikir edinebileceği
gibi padişah ailelerinin yatmakta oldukları yerlerin de. Haritası
çıkarılabilir.
İKLİME
HATUN TÜRBESİ
Kahraman
Maraş, Belediye Çarşısı Sakarya sokak No:2 dedir. Türbede Alauddevle'nin kızı
İklime Hatun ile birkaç şahsa ait mezar vardır. Türbe tahminen 1547 tarihinde
yapılmıştır. Dikdörtgen bir planı olan türbenin içerisi, doğu ve batıdan
kemerlere oturan bir kubbe ile örtülüdür. Türbenin güney kapısı son derece
küçük ve basık kemerlidir. Türbe, "Allah rızası" için ziyaret edilir,
sadece dua edilir. Türbe Diyanete bağlıdır. Türbenin bakımını İklime Hatun
Mescidi imamı yaptırmakta olup 6000 civarında yıllık ziyaretçisi vardır.
Anadolu'da beyliklere merkezlik yapmış şehirlerin türbelerinde daha ziyade
beyliğin hanedanı olan kimseler yatmaktadırlar. Geçmişten günümüze konaklardan
ziyade mimari eser olarak mabetler ve onların müştemilatındaki türbeler
kalmıştır. Bazı yörelerimizde folklorik İslam adeta tamamen silinmiş, Türbeye
adak adamak, mum yakmak, bez bağlamak tamamen kalkmış, türbeler Allah rızası
için ziyaret edilip Fatiha okunan makamlar olmuşlardır.
MALİK BİN EJDER TÜRBESİ
Şehrin güney tarafında, merkeze 6 km uzaklıkta
Aksu Mahallesi sınırlarında bulunan yapının aslen 1201 yılında yaptırıldığı
belirtilir. Kumaşır Gölüne bakan tepede yer alan yapı; Kahramanmaraş Büyükşehir
Belediyesi tarafından yeniden yapılan merkezi planda küçük mescidi, türbe kısmı
ve çevre düzeni ile atıl durumdan kurtarılmış, ziyarete açılmıştır. Türbede
yattığı rivayet edilen Malik Ejder; Aslen Yemenli asker olup adı Malik’tir.
‘’El Eşter(göz kapakları ters)’’onun takma ismidir. Bizans ile yapılan Yermük
Savaşında gözünden yaralanmış, sonraları bu isimle anılır olmuştur. Önemli
İslam komutanlarındandır. Kuzey Suriye’de uzun süre gaza ve cihat
hareketlerinde bulunmuştur. 637’de Hz Ömer(r.a) ile Maraş fethine katılmıştır. Hz.
Ali’nin sağ koludur. Hz Ali(r.a) Onu Mısır’a vali olarak atar, görev yerine
gideceği sıra Kalzum denilen yerde Muaviye tarafından zehirlenerek öldürtülür.
Maraş’a getirilip bir tepe üzerine gömüldüğü rivayetler arasındadır. Maraşlı
onun gücünü, kudretini, mücadele ruhunu, liderlik özelliklerini çok sevmiş onu
benimsemiştir.
TAŞ MEDRESE TÜRBESİ
Kent
meydanında Ulu Cami ile bütünlük oluşturan yapı; Dulkadirli Alaüddevle Bey
tarafından XV. yüzyıl sonlarında inşa ettirdiği anlaşılmaktadır. Tek katlı,
açık avlulu, tek eyvanlı medrese plan düzeni gösteren yapı, Güneyinde mescidi,
gerisinde açık avlusu ve öğrenci odaları binayı tamamlar. Yapıda ön plana çıkan
düzgün kesme taş işçiliği ve Memluklu tarzı mukarnaslı pencere uygulaması
önemlidir. Türbe Kısmı ise: Alaüddevle Bey’in, Safevilerce katledilen oğlu
Şahruh Mehmed adına 1510 yılında inşa ettirmiştir. Kare formda, içten kubbeli
dıştan piramidal örtü ile kapatılan yapı, medrese ile bütünlük arz eder.
Türbedeki sandukaların biri de Alaüddevle beyin kızıdır ve diğer altı sanduka
ise Kurtuluş Savaşı milli kahramanlarına aittir.
HAYRETTİN DEDE TÜRBESİ
Türbe;
Kahramanmaraş İli, Dulkadiroğlu İlçesi, Divanlı Mahallesi, Kentsel Sit alanı
içinde, 214 ada, 6 parselde bulunmaktadır. Türbenin mülkiyeti Dulkadiroğlu Belediyesine
ait olup türbenin yer aldığı parselin yüz ölçümü 82.35 m2’dir. Türbe; Adana
Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 27.09.2012 Tarih ve 1385 Sayılı
kararı ile korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı Hacı Hasan Saygılı Türbesi
olarak tescil edilmiştir. Yapı, konum olarak; kuzey- güney doğrultuda uzanan
Divanlı Caddesinin batı tarafında yer almaktadır. Türbe tek katlı, hafif çarpık
dikdörtgen planlı, kargir-betonarme küçük bir yapıdır. Yapının kuzey tarafında
küçük bir avlusu yer almaktadır. Türbe güney taraftaki komşu parseldeki yapıya
bitişik olarak inşa edilmiştir. Türbenin yer aldığı avluya giriş, doğudan
Divanlı Caddesinden demir bir kapı ile sağlanmaktadır. Avludan türbeye kuzey
cephesinde batıya kaydırılmış dikdörtgen kesitli, demir kapıyla girilmektedir.
Türbe halk arasında Hayretin Dede Türbesi olarak bilinmektedir. Türbenin içinde
üzerinde herhangi bir yazı olmayan, iki baş taşı (şahide) ve üzeri yeşil örtülü
basit bir sanduka yer almaktadır Buradaki şahidelere göre burada iki şahsa ait
mezar yer aldığı tahmin edilmektedir. Türbenin doğu dış cephesinde küçük bir
pencere yer almaktadır. Bu pencere küçük bir taş üzerinde yazılmış nesih
karakterli, üç satırlık kitabe yer almaktadır Bu kitabede Eş Şehir Fil Merkadi
El Şerif Alirıza Emin Sarmuk Meraşi sene 1264 Hicri ifadesi yer almaktadır.
Ancak buradaki mezarların kime ait olduğu konusunda değişik sözlü ifadeler
olmakla birlikte mevcut kitabeye göre türbe ilk olarak 1847-1848 yılında
Maraşlı Alirıza Sarmuk’a ait olarak inşa edilmiştir. Ancak kitabede adı geçen
Maraşlı Alirıza Emin Sarmuk adlı şahış halk arasında geçen Hayrettin Dede mi
yoksa buradaki diğer ikinci mezarın Hayretin Dede adlı kişiye aittir. Yoksa
başka bir şâhısa mı ait olduğu tam olarak tespit edilmemiştir. Ayrıca Sözlü ifadelere
göre buradaki mezarların Kurtuluş Savaşında şehit olan Divanlı Camii’nin İmamı
Hacı Hasan Saygılı ile yine Kurtuluş Savaşında şehit olan Hayrettin adlı
şahıslara ait olduğu söylenmektedir. Günümüzdeki yapının 1970 yıllarda inşa
edildiği tahmin edilmektedir Halk arasında Hayrettin Dede Türbesi olarak
adlandırılan yapı mevcut haliyle türbe mimarisinden uzak durumdadır.
DERDİMEND DEDE TÜRBESİ
Mesleği:
Düşünür-Bilgin. YAŞADIĞI ASIIR: 14. Yüzyılda yaşadığı bilinmektedir. ASIL ADI:
Mustafa’dır. KİMDİR:: Anadolu erenlerindendir. İlmi Ledün sahibi olduğu
söylenir. Bu ilim ile hangi bitkinin hangi hastalığa iyi geleceğini
bilmektedir. YERİ: Osmanlı devri velilerinden olan Derdimend Dede Hazretleri,
Maraş'ın kuzey doğusunda, çevre yolu üzerinde, şifalı çiçeklerin ve bitkilerin
arasındaki bir tepe üzerine yerleşmiş, sonra dergâhını kurmuş öğrenci
okutmuştur. Yaptığı ilaçlarla insanların dertlerine devâ olmuş ve yöre halkı
tarafından çok sevilmiştir. Günümüzde de hasta olanlar tarafından kabri ziyâret
edilmekte, duâ edilip bereketlenilmektedir ALAÜDDEVLE “Şahbudak Bey'in küçük
kardeşidir. 1479’da Sultan Mehmet II.’nin himayesinde isyan ederek hükümdarlığı
Şahbudak Beyden zorla alır. Şahbudak'ın 1502 de Bayazıt II.’nin yardımı ile
Alauddevle Bey'i hükümdarlıktan düşürme teşebbüsü yenilgiyle sonuçlanır. Bu
tarihten sonra Alauddevle Osmanlılarla dostane ge¬çinir ve kızı Ayşe Hatunu
Bayazıt II.Han ile evlendirir. Yavuz Selim, Ayşe Ha¬tunun oğludur. Diğer kızı
Beğlû Hatunu(Bazı kaynaklarda Bengü yada Benli diye geçiyor) Tebriz Şahı İsmail
ister, bu isteğini yerine getirmeyen Alauddevle Bey'le Şahın arası açılır.
Dulkadirli ülkesine hücum eden Şah İsmail, Alauddevle Bey'i büyük bir yenilgiye
uğratır. Diyarbakır ve Harput'u alır, bir oğlu ile iki torununu esir alır ve
katleder. Trabzon Valisi veliaht Selim (Yavuz), buna tahammül edemeyerek dedesi
tarafını tutar ve Şah İsmail’in üzerine yürür ise de, Şahın Bayazıt -II. ye
müracaatı üzerine geri döner. Şah İsmail İran'a çekilerek, Alauddevle Bozkurt
Bey de Dulkadirli tahtında hüküm sürmeğe devam eder. Yavuz o tarihten sonra
dedesini destekler, ancak karşılık göremeyince.1515 de Yavuz Sultan Selim
Çaldıran Savaşı sonrası, Dulkadirli hâkimiyetine son vermek için harekete
geçer. Yavuz, Şehsuvaroğlu Ali Bey'le Sinan Paşa'yı bu iş için memur eder.
Osmanlı Ordusu ile Alauddevle Göksun Turna Dağı mevkiinde şiddetle çarpışır ve
Alauddevle yenilir. (12 Haziran 1515) Başı kesilerek ihtar ve tehdit
mahiyetinde Mısır Sultanına gönderilir.” Alâüddevle’nin ölümü hakkında Besim
Atalay şu rivayeti yazar:«Turna Dağında yenilen Alâüddevle askerleriyle beraber
Andırın istikametine kaçar, asker açlık ve sefaletten kırılır. Tek başına kalan
ihtiyar emir rastladığı bir çobana «Al şu silâhı, vur öldür beni» der. Çoban,
«Seni öldürürsem beni de öldürürler» diye cevap verir. Bunun üzerine yanında
taşıdığı bir heybe altını çobana veren Alauddevle «Bunlar senin olsun, beni şu
canımdan kurtar» der. Bunun üzerine çoban kendisini öldürür…”Andırın ilçesinin
Çuhadarlı Köyü’nün 5 km. kuzeyinde Gökçebel yaylasında bulunan dört mezarın
Dulkadiroğulları’na ait olduğu sanılmaktadır. Tarihçi Besim Atalay bu
mezarların yerini bulmuştur. Günümüzde son derece harap olan bu mezarlardan bir
tanesi yumuşak yöresel sarı taşlardan yapılmıştır. Ancak, defineciler
tarafından tahrip edilmiştir. Bu mezarın bulunduğu yerde Alauddevle Bey’in
öldürüldüğü söylenmektedir. Ördekli mevkiinde ölen, ya da kendini öldürten
Alauddevle Bozkurt Bey’in kabrinin yeri tartışmalıdır. Ancak Göksun-Andırın
arasında olması daha muhtemeldir. Bir söylenti de Maraş Aladan’da türbesi
bulunan Alauddevle’nin, bir komutan olduğu söyleniyor, doğrusunu Allah bilir.
Sonuç ne olursa olsun. Kahramanmaraşlı Alauddevle’nin ruhaniyetine sahip
çıkmıştır. Alauddevle ismi şehrimizde de çocuklara yaygın olarak verilir. Allah
rahmet etsin. (Yukardaki bilgiler (A’den Z’ye Kültür ve Tarih Ansiplopedisi,
s.198 C.AK ile Yine T.Diy.Vakfı.İslam Ansiklopedi C.. s.556) da
doğrulanmaktadır. )” Şeklinde kaleme almış ve bu yazılanları da canlı kaynaklar
doğrulamıştır.
YORUMLAR