Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken gazetecilere açıklama yaptı, soruları yanıtladı. Uzun süredir hem ana kademe hem gençlik kolları hem de kadın kolları kongrelerinin devam ettiğini ifade eden Ünal, toplantıda öncelikli olarak bu süreçlerin değerlendirildiğini belirtti.
Ünal, ana kademe kongrelerine ilişkin, "Şu ana kadar 533 ilçemizin kongresi
planlanmış, 413 ilçe gerçekleştirilmiş. Hafta sonu yapılacak 53 kongremiz var.
Yine il başkanı atamalarında da 22 il başkanı değişikliği şu ana kadar yapılmış
ve 17 ilin ataması gerçekleştirilmiş. Yeni ihdas edilen ilçelerimiz Artvin
Kemalpaşa ve Aksaray Sultanhanı. Buralarla ilgili de gerekli çalışmalar devam
ediyor." ifadelerini kullandı.
Toplantıda, MYK'nın, AK Parti TBMM Grubu çalışmalarına
ilişkin bilgilendirildiğini dile getiren Ünal, MYK üyelerinin gündeme ve kongre
süreçlerine ilişkin görüşlerini kurulla paylaştıklarını söyledi.
BÜYÜKŞEHİRLERDE
KONGRE SÜRECİ
"Büyükşehirlerin
ilçe kongrelerine ilişkin bir erteleme söz konusuydu genel başkanın
talimatıyla. Önümüzdeki sürece ilişkin bir takvim belirlendi mi, yapılamayan
büyükşehir ilçe kongreleri ne zaman tamamlanacak?" sorusu üzerine
Ünal, şunları kaydetti:
"Geçen hafta
aldığımız bir kararla öncelikli olarak illerin kongrelerinin bitirilmesi karar
altına alındı. İl kongreleri, yani 51 il tamamladıktan sonra 30 büyükşehirin
kongre süreçleri başlayacak. Büyükşehirlerin şu ana kadar gerçekleşen
kongreleri yapılmış olacak, yapılmamış olanlar ise bu 51 ilin tamamlanmasından
sonra yapılacak. Sosyal medyada bu konuda yapılan tezviratlar var, bunlara
herhangi bir şekilde itibar etmeyiniz. Bu konuda teşkilat ile tanıtım ve medya
başkanlığı sizi düzenli olarak bilgilendirmektedir."
"Kongrelerin ertelenmesine ilişkin bir gerekçe var
mı, sadece takvimlendirme çalışması mı?" sorusuna Ünal, "Bu tamamen planlamayla ilgili. Hafta
sonu 53 kongremiz var. Her kongre için Ankara'dan konuşmacıların gitmesi, o
ilçedeki yapılacak çalışmalar, onun öncesinde istişare, mülakat ve
değerlendirmeler... Dolayısıyla bunun getirdiği zorluklar dikkate alınarak
rahat planlama yapılabilmesi gerekçesiyle 51 ilin kongereleri tamamlandıktan
sonra büyükşehirlere başlayacağız." yanıtını verdi.
MÜFTÜLERE NİKAH
KIYMA YETKİSİ VERİLMESİNE İLİŞKİN DÜZENLEME
Ünal, "Müftülere
nikah yetkisi tanıyan düzenlemeyle ilgili bazı sivil toplum kuruluşları ve muhalefetten gelen tepkiler var. Düzenlemenin
geri çekilmesi veya revize edilmesi MYK'da değerlendirildi mi?" sorusu
üzerine de şu açıklamayı yaptı:
"Herhangi bir
şekilde bir geri çekme söz konusu değil. Bu konu toplumda yeterince tartışıldı.
Nihayetinde nikah kıyma yetkisinin müftülüklere verilmesi Medeni Kanun'un
değişmesiyle ilgili bir konu değil. Nihayetinde diğer devlet memurlarının,
nikah memurunun nikah kıyma yetkisi neyse yine bir devlet memuru olan
müftülüklere de aynı yetki veriliyor. Sanki burada yapılacak olan bir dini
nikahmış gibi bir algı oluşturmanın anlamı yok. Burada belediyenin
görevlendirdiği nikah memuru nasıl nikah kıyıyor, Medeni Kanunun ona verdiği
yetki çerçevesinde nikah kıyıyorsa müftülükler de aynı şekilde nikah
kıyacaklar. Buradan herhangi bir şekilde bir din istismarının çıkarılmasını
doğru bulmuyoruz."
15 TEMMUZ DARBE
GİRİŞİMİ
Bir gazetecinin "CHP'li
bir milletvekilinin katıldığı bir canlı yayın programında 15 Temmuz darbe
girişimine ilişkin yapmış olduğu bazı açıklamalar vardı. Orada bu darbe
girişiminin AK Parti tarafından yapıldığını, şehitlerin ise öngörülemediğini
ifade etti. Bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine
de Ünal, şunları kaydetti:
"Bu,
Kılıçdaroğlu'nun CHP'sinin yeni yaptığı bir şey değil. Bunu sistematik olarak
15 Temmuz'dan hemen sonra başlattılar ve maalesef devam ettiriyorlar. Burada
acı olan şey şu ki Kılıçdaroğlu'nun CHP'si bir FETÖ tehdidi olduğuna inanmıyor
mu? FETÖ'nün orduda örgütlendiğine inanmıyor mu? FETÖ'nün yargıda
örgütlendiğine inanmıyor mu? Bunların sınav sorularını çalıp, milletin emeğine
göz diktiklerine inanmıyor mu? Darbe yaptıklarına, millete kumpas kurduklarına
inanmıyorlar mı? 40 yıldan beri devletin içerisine sızmış bu yapının nasıl bir
tehdit olduğu bütün Türkiye tarafından, dünya tarafından anlaşılmışken
Cumhuriyet Halk Partisi, Kılıçdaroğlu'nun CHP'si ısrarla neden bu tehdidi
görmezden geliyor."
Cumhuriyet Halk Partisi'nin bunun vebalinin altından
kalkamayacağını ifade eden Ünal, "Şurası
unutulmasın ki biz 15 Temmuz'u sulandırmak isteyen, 15 Temmuz'u
itibarsızlaştırmak isteyen, 15 Temmuz'a 'tiyatro' diyen, 15 Temmuz'a 'kontrollü
darbe' diyen herkesle 15 Temmuz'un mehabetine, anlamına, anısına, o gün bu aziz
milletin verdiği mücadelenin yüksek hatırına, sonuna kadar mücadele ederiz ve
bu yapılmak istenen işin de hesabını sorarız. Çünkü bu şakası olan bir şey
değil." diye konuştu.
Ünal, 15 Temmuz gecesi Türkiye'nin işgal edilmek
istendiğini belirterek, "Cumhuriyet
Halk Partisi'nin yapması gereken şudur, 'Şu olmuştur, bu olmuştur, geçmişte
şöyle olmuştur, böyle olmuştur', 17-25 Aralık'tan hemen sonra Türkiye
Cumhuriyeti Devleti bu konuda Paralel Devlet Yapılanmasını bir terör örgütü
olarak gördü ve mücadele etmeye başladı mı? Başladı. 2012'de Kemal Kılıçdaroğlu
ne diyordu, 'Siz elinizde bir delil yokken bu yapıyı nasıl terör örgütü olarak
nitelendirirsiniz, elinizde bir delil yokken nasıl bu gazetelere, bu
televizyonlara, bu yapıya dönük bu tavır içerisine girebilirsiniz'
diyordu." değerlendirmesini yaptı.
Devletin gerekli delilleri görmesinin ve yapının gerçek
yüzünün ortaya çıkmasının ardından mücadele etmeye başladığını söyleyen Ünal,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakın 'AK
Parti' demiyorum çünkü 17-25 Aralık'ı AK Parti'ye karşı yapılmış bir yargı
darbesi olarak görmeyin sadece. 17-25 Aralık da tıpkı 15 Temmuz gibi devleti
ele geçirme anlamında bu yapının ilk hamlesiydi. Bunları doğru koyalım. Artık
bunlar üzerinden bir tartışma istemiyoruz. Çünkü FETÖ'nün nasıl bir tehdit
olduğu özellikle son dönemde tekrardan yurt dışında 165 ülkede maalesef Türkiye
düşmanlarınca bu yapının nasıl desteklendiği ve tekrar nasıl palazlandırıldığı
ortada ve 165 ülkede Türkiye aleyhine bunların nasıl bir kara propaganda
yürüttükleri ortada. O yüzden bu konuda hiçbir şekilde birilerinin FETÖ'nün
ağzıyla konuşmasına artık tahammülümüz yok. Biz bu yapıyla bu şekilde mücadele
ederken, devlet bu yapıyla mücadele ederken, bu yapının bu devleti ele geçirmek
için harekete geçtiği 17-25 Aralık ve 15 Temmuz ortadayken nasıl olur da kalkar
siz 15 Temmuz'la ilgili 'Bunu AK Parti yapmıştır' dersiniz ki...
Bu ne anlama
geliyor biliyor musunuz? Bu FETÖ terör örgütü 165 ülkede son 7 aydan beri daha
önce de açıklamıştım, 15 Temmuz ile ilgili her bir karar vericinin masasına bir
kitap bırakıyor. 15 Temmuz'un bir 'kontrollü darbe', bir 'tiyatro' olduğuyla
ilgili, AK Parti tarafından yapıldığıyla ilgili bir propaganda yürütüyor. Şimdi
uluslararası alanda yürütülen bu propagandanın Türkiye ayağını kim yürütüyor,
maalesef Kılıçdaroğlu'nun CHP'si ve bu milletvekilleri yürütüyor. Peki dışarıda
bu propagandayı yürüten FETÖ terör örgütü kimi referans gösteriyor propaganda
yaparken CHP'nin söylemlerini referans gösteriyor."
"250 ŞEHİT
SPEKÜLASYON KONUSU YAPILAMAZ"
CHP'nin söylemlerini referans göstererek yurt dışında AK
Parti'yi ve seçilmiş AK Parti hükümetini itibarsızlaştırma ve gayrimeşru ilan
etme girişimiyle de karşı karşıya olduklarını söyleyen Ünal, "Tıpkı sözde adalet yürüyüşü, sözde
adalet kurultayıyla yapmak istedikleri gibi. Sözde adalet kurultayının sonuç
bildirgesiyle CHP ne yapmak istedi? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılacak
başvurulara, FETÖ tarafından yapılacak başvurulara bu sonuç bildirgesiyle altlık
hazırladığı gibi FETÖ'nün yurt dışında yürüttüğü kampanyaya da içeriden
dışarıya konuşarak maalesef malzeme taşıyorlar. Şunun bilinmesini isteriz ki
250 şehit spekülasyon konusu yapılamaz, buna müsaade etmeyiz, bunun da hesabını
sorarız. Bu kadar açık net konuşuyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Bir soru üzerine, Başbakan Binali Yıldırım'ın Bağdat'a
gerçekleştirmesi beklenen ziyaretin MYK'da gündeme gelmediğini söyleyen Ünal, "Sayın Başbakanımızın Bağdat ziyareti
ve ziyaretin ana başlıkları konusunda Hükümet Sözcümüz sizleri
bilgilendirecektir." dedi.
Müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesine yönelik düzenlemeye ilişkin, MHP'nin laiklik ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle muhalefet şerhi bulunduğu anımsatılarak, "Bu süreçte MHP ile bir temas sağlanmış ve ikna edilmiş olabilir mi?" diye sorulması üzerine ise Ünal, AK Parti TBMM Grubunun MYK'da yaptığı bilgilendirmede bu konunun gündeme gelmediğini aktardı.
YORUMLAR