Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL
Beyin Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Gülçin Şenyuva, tükenmişlik sendromu ile
depresyonun birbiriyle çok karıştırıldığını söyledi.
Enerji kaybı ve motivasyon eksikliği
Tükenmişlik sendromunun “profesyonel
bir kişinin mesleğinin anlamı ve amacından kopması, hizmet verdiği insanlar ile
artık gerçekten ilgilenemiyor olması” biçiminde tanımlandığını belirten Gülçin
Şenyuva, “Tükenmişliğin ana özellikleri enerji kaybı, motivasyon eksikliği,
diğerlerine karşı negatif tutum ve aktif olarak diğerlerinden geri çekilmeyi
içerir. Tükenmişliğin duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarısızlık
hissi olmak üzere üç boyutu bulunmaktadır” dedi.
Tükenmişlik sendromunun üç boyutu var
Gülçin Şenyuva, üç boyutu
şöyle açıkladı:
“Duygusal tükenme; kişinin yaptığı iş nedeniyle emosyonel olarak
kendini aşırı yüklenmiş, tükenmiş hissetmesidir ve tükenmişliğin en önemli
belirleyicisidir.
Duyarsızlaşma;kişinin hizmet verdiklerine karşı –bu kişilerin birer birey olduklarını dikkate
almaksızın- duygudan yoksun biçimde tutum ve davranışlar sergilemesidir.
Kişisel başarısızlık hissi; sorunun başarı ile üstesinden gelememe ve kendini yetersiz görme olarak
tanımlanır.”
Tükenmişlik sendromunda 6 belirtiye dikkat!
Uzman Klinik Psikolog Gülçin
Şenyuva, tükenmişlik sendromu belirtilerini şöyle sıraladı:
Yorgunluk:İlk aşamalarda sıradan bir yorgunluk gibiyken tükenmişlik ilerledikçe, gündelik
işleri sürdürmek hatta kişisel bakımını sağlamaya kadar gidebilen işlevsellikte
bozulma görülebilir.
Uykusuzluk:Artmış strese bağlı olarak tükenmişlik yaşayan kişi, yorgun hissetmesine karşın
uykuya dalmakta zorlanabilir ya da uyandığında dinlenmiş hissetmeyebilir.
Unutkanlık, dikkat dağınıklığı: Stresle beraber tükenmişliğin erken aşamalarında ortaya çıkan
bir belirtidir. Tükenmişlik ilerledikçe unutkanlık ve dikkat sorunları kişinin
işini yapmasını engelleyebilmektedir.
Bedensel şikâyetler:Göğüste daralma hissi, çarpıntı, boğazda daralma, kolay irkilme, baş, omuz,
karıncalanma ve gastrointestinal sorunlar gibi bedensel stres bulguları
gözlenebilir.
Sık hastalanma:Kronik stres nedeniyle bağışıklık sistemi sorunlarına veya hastalıklarına zemin
hazırlar.
Ruhsal tepkiler:Sinirlilik, depresif duygulanım, keyif alamama, çaresizlik hissi, karamsarlık,
hastalara karşı duyarsızlık ve özsaygının azalması gibi bulgular görülebilir.
Tükenmişliğin aşamaları var
Gülçin Şenyuva, tükenmişliğin
aşamalarını da şöyle sıraladı:
1- Kişinin kendini
kanıtlamaya dair ihtiyacı
2- Daha çok çalışma
3- Kendi gereksinimlerini ihmal
etme
4- Çatışma ve gereksinimlerin
yer değiştirmesi
5- İş dışı gereksinimler için
hiç zaman kalmayışı
6- Sorunun inkârının daha da
artması, düşünce ve davranış esnekliğinde azalma
7- Geri çekilme, hedefsizlik,
boş vermişlik
8- Davranışsal değişiklikler,
psikolojik tepkiler
9- Duyarsızlaşma
10- İçte boşluk hissi, kaygı
11- Anlamsızlık duygusu ve
ilgi kaybının derinleşmesi
12-Hayatı tehdit edebilecek
düzeyde fiziksel yıpranma
Tükenmişlik sendromu ve depresyon birbirinden farklı
Tükenmişlik sendromunun
depresyonla karıştırabildiğini kaydeden Gülçin Şenyuva,
depresyon ve tükenmişlik
sendromunun benzer belirtileri olmasına rağmen farklı sorunlar olduğunu
belirterek şunları söyledi:
“Tükenmişlik sendromu ve
depresyon arasındaki ilişki araştırıldığında tükenmişliğin depresyonla ilişkili
olduğu ancak kendine özgü özelliklerin olduğu ve tükenmişliğin depresyonun bir
alt tipi olmadığı belirlenmiştir. Depresyonu tükenmişlikten ayıran en önemli
özellik, depresyonun çalışma hayatıyla ilişkili bir kavram olmaması ve her
türlü yaşamsal olaydan kaynaklanabilmesidir. Oysa tükenmişliğe neden olan
sadece iş yaşamıdır. Çalışmalarda duygusal tükenme ile depresyon arasında
ilişki olduğu tespit edilmiştir. Kişide var olan depresyonun iş ortamını
olumsuz yönde etkileyerek tükenmişliğin daha da artmasına neden olabileceği
bilinmektedir.”
Depresyon belirtileri
Depresyonun, tüm yaş
gruplarında en sık rastlanan psikiyatrik rahatsızlıklardan biri olduğunu
kaydeden Gülçin Şenyuva, depresyonun bilişsel, fizyolojik-davranışsal ve
duygusal belirtileri olduğunu söyledi. Gülçin Şenyuva, bu belirtileri şöyle
sıraladı:
Bilişsel belirtileri:Konsantrasyon sıkıntıları, kararsızlık, öz saygının azalması, umutsuzluk,
intihar düşünceleri gibi belirtiler kapsamaktadır.
Fizyolojik ve davranışsal belirtileri: Uyku ve iştah problemleri, psiko-motor problemler,
yorgunluk, hafıza problemleri gibi belirtiler kapsamaktadır.
Duygusal belirtileri:Üzüntü, çöküntü, durgunluk, isteksizlik, umutsuzluk, karamsarlık ve çaresizlik
gibi belirtiler kapsamaktadır.
Belirtiler iki hafta sürüyorsa dikkat!
Belirtilerin en az iki hafta
süreyle hemen hemen her gün olması durumunda depresyon tanısı konulabildiğini
kaydeden Gülçin Şenyuva, depresyonun uygun bir tedavi sonucunda kişilerde
%80-90 arası başarılı sonuçlar elde edildiğini söyledi. Gülçin Şenyuva, “Depresyonun
tedavisi için farmakolojik tedaviler, elektro konvülsif tedaviler ve
psikoterapiler yer almaktadır. Psikoterapi sürecinde çeşitli kognitif ve
davranışçı teknikler kullanılarak bilişsel, duygusal ve davranışsal depresif
yapılanma değiştirilir. Kanıta dayalı araştırmalar, KDT'nin depresyon
tedavisinde etkili bir terapi olduğunu göstermektedir” dedi.
Depresyon, tedavi edilmelidir
Depresyon belirtilerinin olması
ve kişinin yaşamını belirgin olarak etkilemesi halinde mutlaka tedavi edilmesi
gerektiğini kaydeden Gülçin Şenyuva, “Tedavide amaç akut dönemde iyilik halinin
sağlanması, sürdürme döneminde iyilik durumunun devamı, idame döneminde yeniden
hastalanmasının engellenmesidir” dedi.
YORUMLAR