Suriye'de güvenliğin, huzurun ve barışın tesisi yönündeki
çabalarının bir ifadesi olan zirveye ev sahipliği yapmanın memnuniyeti
içerisinde olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kasım ayında
Soçi'de, Putin'in misafirperverliğinde gerçekleşen ilk zirveden bu yana
Suriye'de önemli gelişmelerin yaşandığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün önümüzdeki döneme ışık
tutacağına inandığımız istişareler gerçekleştirdik ve atılacak adımları
belirledik. Gerginliği azaltma bölgeleri konusunda Türkiye olarak
sorumluluklarımızın gereğini hassasiyetle yerine getiriyoruz." diye
konuştu.
İdlib'teki bir süre önce tesis ettikleri 8'inci gözlem
noktasıyla bu konudaki kararlılığın gösterildiğini vurgulayan Erdoğan,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suriye konusunda şu hususun tüm dünya tarafından
dikkate alınmasını bekliyoruz. Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanabilmesi
tüm terör örgütlerine aynı mesafede olunmasına bağlıdır. Sadece Suriye ile
kalmayıp Türkiye başta olmak üzere, çevre ülkelere ve hatta tüm bölgeye yönelik
tehdit oluşturan terör örgütlerinin ayrım yapılmaksızın dışlanması çok ama çok
önemlidir.
Türkiye, Fırat Kalkanı Harekatı ile yaklaşık 3 bin
teröristi imha eden, DEAŞ'a karşı en etkili mücadeleyi veren ülkedir. Aynı
şekilde DEAŞ saldırılarında en büyük bedelleri ödemiş ülkelerden biri de biziz.
Zeytin Dalı Harekatı ile de aynı mücadeleyi, Suriye'nin bütünlüğünü ve
geleceğini tehdit eden bir başka terör örgütü olan PYD/YPG'ye karşı veriyoruz.
Her iki harekatta şu ana kadar 4 bin kilometrekarelik bir alanı teröristlerden
temizleyerek güvenli hale getirdik. Biz bu bölgelerde sadece güvenliği
sağlamakla kalmıyoruz, kontrol altına aldığımız yerleri altyapısıyla,
üstyapısıyla bölgenin asli sahipleri olan Suriyeli kardeşlerimiz için
yaşanabilir hale getiriyoruz."
"GÜVENLİ HALE
GETİRENE KADAR DURMAYACAĞIMIZI TEKRARLAMAKTA FAYDA GÖRÜYORUM"
Türkiye'nin 3,5 milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği
yaptığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 160 bin Suriyelinin Cerablus ve Bab
bölgesine dönerek, vatanlarında yeni bir hayat kurduklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Afrin bölgesindeki patlayıcı
madde taramasını bitirdikten ve altyapıyı ayağa kaldırdıktan sonra bu bölgeye
de yüz binlerce Suriyeli misafirimizin dönmek için beklediğini biliyoruz. Tel
Rıfat bölgesini de oraya dönecek Suriyeli kardeşlerimiz için yaşanabilir hale getirmek
için Rus ve İranlı dostlarımızla birlikte ortak çalışma yürütmeye hazırız.
Münbiç başta olmak üzere PYD/YPG'nin kontrolündeki tüm bölgeleri güvenli hale
getirene kadar durmayacağımızı bir kez de burada tekrarlamakta fayda
görüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"ENGELLEYEN
DEĞİL TAMAMLAYAN MAHİYETTE"
"PYD/YPG ile mücadelemiz Suriye'de DEAŞ'la
mücadeleyi engelleyen veya aksatan değil tam tersine tamamlayan bir mahiyete
sahiptir." diyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"DEAŞ ile PYD/YPG'nin aynı amaca hizmet ettiğini
kabul etmeyen hiçbir anlayışın, Suriye'de kalıcı barışa ve istikrara hizmet
edebilmesi mümkün değildir. Dikkat edilirse bu iki örgüt, sahada birbiriyle
çatışıyor gibi görünen ama aslında sürekli birbirini besleyen, destekleyen,
önünü açan bir anlayışla hareket etmektedir.
Suriye'de kaos çıkartılmak istenen yerlere önce DEAŞ'ın
yerleşmesinin önü açılmakta, sonra onunla mücadele bahanesiyle PYD/YPG
sokulmakta ve böylece terör döngüsü tamamlanmaktadır. Bu arada ülkenin geleceği
için mücadele eden Suriye'nin gerçek kahramanları sürekli ezilmekte,
örselenmekte, katledilmektedir. Biz, kendi sınırlarımızı da tüm Suriye'yi de bu
cendereden çıkartmakta kararlıyız. Suriye huzur bulmadan Türkiye huzur bulamaz,
911 kilometre sınırımız var ve akrabalık bağları olan bir yapıya sahibiz. Bu
bakımdan Suriye'de yaşananların anlamı ve önemi bizim için çok ayrı bir yere
sahiptir."
"KAZANANIN
KİMLER OLDUĞUNU HEPİMİZ DE GAYET İYİ BİLİYORUZ"
Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'de yürüttüğü tüm
operasyonlarda gereken her fedakarlığı yaparak, sivil kayıpların yaşanmasının
önüne geçtiğini vurgulayarak, "Bizim operasyon yürüttüğümüz şehirlerle,
benzer müdahalelerle kontrol altına alınan diğer şehirlerin görüntüleri yan
yana konduğunda ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır." dedi.
DEAŞ ve YPG'li teröristlerden temizledikleri bölgelerdeki
Suriyelilerin şu anda hayatlarını huzur içinde sürdürdüğünü vurgulayan Erdoğan,
şöyle devam etti:
"Buna karşılık terör örgütünün etkinlik yürüttüğü
bölgelerde, sürekli bir gerilim ve çatışma potansiyeli olduğu açıkça
görülebiliyor. Burada bulunan garantör ülke olarak, Suriye'nin toprak
bütünlüğünün temin edilmesi, yaşanan kanlı çatışmaların önüne geçilmesi ve
ülkenin geleceğinin yeniden inşası konusunda anlayış birliği içindeyiz.
Yaşanan krizin ve çatışmaların kaybedeni Suriye halkıdır,
kazananın kimler olduğunu ise hepimiz de gayet iyi biliyoruz. Önümüzde zor ama
başarı ışığı giderek kuvvetlenen bir yol var. Ne Suriye'nin ne de bölgemizin
geleceğinin üç beş terör örgütünün tasallutu altında kararmasına izin
vermeyeceğiz."
"ULUSLARARASI
TOPLUMU DESTEK OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, garantör ülkeler olarak tuzaklara,
tezgahlara, oyunlara ve provokasyonlara asla itibar etmeden, mutabık kaldıkları
hedeflere doğru kararlı şekilde yürümeyi sürdüreceklerinin altını çizdi.
Bu konuda tüm uluslararası topluma da önemli görevler
düştüğüne dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:
"Buradan bir kez daha uluslararası toplumu,
Suriye'deki sorunun adil ve uygulanabilir bir siyasi çözüme kavuşturulması
gayretlerine destek olmaya çağırıyoruz. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken
bir kez daha saygıdeğer devlet başkanlarını ülkemizde ağırlamaktan duyduğum
bahtiyarlığı şahsım ve milletim adına ifade ediyorum.
Yaptığımız istişarelerin ve aldığımız kararların Suriye
için, Suriyeli mazlumlar için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz
ediyorum. Kıymetli dostum Putin'e ve aziz kardeşim Ruhani'ye özverili çabaları
için teşekkür ediyorum."
"SURİYE'Yİ
ÖZELLİKLE YENİDEN İNŞA VE İHYA EDEBİLMEK"
Erdoğan, her iki liderin açıklaması sonrasında yaptığı
konuşmada ise dün temel atma töreni gerçekleştirilen Mersin Akkuyu Nükleer
Enerji Santrali'nin 21 milyar dolara mal olacağını bildirdi. 2023'te hizmete
girecek santralin çalışmalarının başladığını belirten Erdoğan, bir taraftan da
projede çalışacak mühendis kadroların eğitimlerinin Rusya'da devam ettiğini,
orada yetişen öğrencilerin Türkiye'ye döndüklerini belirtti.
Bugün de Üçlü Zirve'yi gerçekleştirdiklerini aktaran
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Üçlü Zirve'de de bütün arzumuz, gayretimiz bir an
önce barışın egemen olduğu bir Suriye'yi özellikle yeniden inşa ve ihya
edebilmek. Bizler burada tüm STK'lerimizle hep birlikte şu ana kadar bu bölgede
31 milyar dolar buraya yatırım yaptık. Gerek çadır kentlerde, gerek konteyner
kentlerde gerekse şu anda Kuzey Suriye o taraflarda olan vatandaşlarımız ki şu
anda Cerablus, Rai, Bab o 2 bin kilometrekarelik alana dönen 160 bin kişinin de
bütün oradaki bakımları her şeyi 'A'dan Z'ye' yine tarafımızdan yürütülmektedir.
Bütün bunlara yönelik şu an itibarıyla Avrupa Birliği'nin
bize vadettiği sözden gelen, ben fazlasıyla söyleyeyim, yine ne yazık ki
verilen söz, elimize gelen demiyorum, 3 milyar avro sözü vardır ama bunların
tamamı da şu anda ilgili kurumlara ulaşmış değildir. Fakat biz gelse de gelmese
de bütün buradaki yatırımlarımızı yapmaya devam edeceğiz, buna da kendimizi
mecbur hissediyoruz."
Üçüncü zirve
Tahran'da
Erdoğan, "Gerek Afrin operasyonundaki dayanışmamızı
başta Rusya Federasyonu ile çok çok önemsiyorum, İran ile aynı şekilde ilgili
arkadaşlarımız gerek bakan düzeyinde, gerek Genelkurmay Başkanlarımız, gerek
istihbarat örgütlerimiz bu çalışmalarını gayretli bir şekilde dayanışma içinde
sürdürdükleri sürece inanıyorum ki burada barışın altyapısını
oluşturacağız." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye konulu Üçlü Zirve'nin 3.
toplantısının Tahran'da yapılacağını bildirerek, "Tarih belirlendikten
sonra Tahran zirvesine de yine birlikte hazırlanacağız." dedi.
YORUMLAR