Türkiye’nin kullanılabilir su kaynağı, yılda 112 milyar
metreküp, kişi başına düşen tatlı su miktarı ise 1.519 metreküp. Her ne kadar
akarsular nedeniyle su zengini bir ülke gibi gözüksek de bu verilere göre “su
sıkıntısı çeken ülkeler” arasında yer alıyoruz. 2030’da nüfusumuzun 100 milyon
olacağı ön görülürse, kişi başına düşen tatlı su oranı 1.120 metreküp olacak ve
bu Türkiye’yi “su fakiri” ülkeler arasına sokacak. İstanbul Bilgi Üniversitesi
Çevre, Enerji ve Sürdürebilirlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr.
Ayşe Uyduranoğlu’na göre su üzerindeki baskının tek nedeni nüfus artışı değil;
dağıtımda yaşanan kayıplar ve suyun denetimsiz, bilinçsiz kullanımı.
SUYUN YARISI
DAĞITIMDA KAYBOLUYOR
Türkiye’nin en büyük sorunlarından birinin, suyun şebeke
aracılığıyla kullanıcılara dağıtımı esnasında yaşanan kayıplar olduğunu
belirten Doç. Dr. Uyduranoğlu, “Bunun en büyük nedeni su şebekelerinin eski
olması. Gelişmiş ülkelerde dağıtım esnasında yaşanan su kaybı yüzde 10-15
arasında seyrederken, bu oran gelişen ülkelerde yüzde 50 civarındadır.
Ülkemizden bir örnek verecek olursak Kocaeli su şebekesinde kayıp kaçak
oranları 2004’ten önce yüzde 72-75 civarındaydı. 2004 sonrası Kocaeli Su ve
Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İSU) tarafından yapılan yatırımlar, 2013
yılında bu oranı yüzde 31 seviyesine çekmeyi başardı. Altyapıların rehabilite
süreci ne kadar maliyetli olursa olsun birinci hedef olmalı” dedi.
TARİFELİ
FİYATLANDIRMA ŞART
Doç Dr. Uyduranoğlu, suyun ev ve tarım alanlarında
bilinçsiz ve denetimsiz kullanıldığını vurguladı: “Bireysel bilinç sağlanmadığı
için evlerde ihtiyaç fazlası kullanımın önüne geçilemiyor. Farkındalık
oluşturabilmek için tarifeli fiyatlandırma uygulanmalı. İngiltere’de
kullandığınız suyun bedelinin iki katını da atık sular için ödüyorsunuz. Böyle
bir fiyatlandırma politikası davranışsal değişikliğe yol açarak, suyun daha
dikkatli kullanılmasını sağlıyor. Tarımda ise sulama hala konvansiyonel
yöntemlerle yapılıyor. Teknolojik entegrasyon tam sağlanmış değil. Bu yüzden
ihtiyaç fazlası su kullanılıyor ve açık sulama kanalları ile suyun bir kısmı da
buharlaşıyor.”
Türkiye’nin ilerde susuzluk sorunu çekmemesi için
alınması gereken önlemlere de değinen Doç Dr. Uyduranoğlu, altyapıların tamamen
değişmesi, farkındalık kampanyalarına ağırlık verilmesi, denetimlerle kaçak
kullanımların önüne geçilmesi, tarımsal sulamanın değiştirilmesi ve su
krizlerini de dikkate alan kapsamlı bir sürdürülebilir kalkınma programı hazırlanması
gerektiğini belirtti.
YORUMLAR