Erdoğan, resepsiyona katılanları "Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne, milletin evine hoş geldiniz."diyerek selamladı.
Resepsiyona teşrifleri için tüm davetlilere teşekkür eden
ve yurt içinde, yurt dışında yaşayan tüm vatandaşların Cumhuriyet Bayramı'nı
tebrik eden Erdoğan, illerde ve yurt dışı temsilciliklerde yapılan kutlamalarda
sevinçlerine ortak olan herkese şükranlarını sundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyeti 1923'te bizim binlerce yıllık devlet
geleneğimizin toprakla buluşmuş son fidanı olarak doğdu. Aradan geçen 94 yılın
sonunda artık Cumhuriyet'imiz ulu bir çınar olma yolunda büyümesine,
gelişmesine devam ediyor. Bugün Türkiye Cumhuriyeti bir yandan köklerine daha
sıkı sarılan, diğer yandan semaya doğru daha fazla yükselen, kendi gövdesiyle
birlikte geniş bir alanda güvenin, huzurun, umudun adı olan bir
devlettir." diye konuştu.
ÜLKEMİZ BU
MANZARAYA EN SON KURTULUŞ SAVAŞI'NDA ŞAHİT OLMUŞTU
Cumhuriyet'i kuran başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile
arkadaşlarını rahmetle yad eden Erdoğan, Atatürk'ün vasiyeti olarak da
görülebilecek muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak hedefine değindi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizde
yıllarca Cumhuriyet'in ve Gazi Mustafa Kemal’in adını kullanarak kendilerine
bir statü elde etmeye çalışanların bu hedef doğrultusunda attıkları somut
hiçbir adımın olmaması dikkat çekicidir. Hatta tam tersine Türkiye ne zaman
muasır medeniyet seviyesi yönünde bir kalkınma hamlesi başlatsa birileri hemen
çıkıp Cumhuriyet'i korumak ve kollamak adına buna engel olmuştur. Darbeler,
cuntalar, vesayet girişimleri tarihimize, hep Cumhuriyet'in kazanımlarına darbe
vuran karanlık duraklar olarak geçmiştir. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız 15 Temmuz
darbe girişimi ise Türkiye'nin demokratik ve ekonomik kazanımları yanında
doğrudan istiklalimize ve istikbalimize yönelik bir saldırı olarak
hafızalarımıza kazınmıştır."
Darbelerde kimi zaman içinden "la havle" çekerek, kimi zaman dişini sıkarak sabreden
milletin, 15 Temmuz'da özgürlüğüne ve geleceğine sahip çıkmak için sokaklara,
meydanlara indiğine işaret eden Erdoğan, "Ülkemiz
bu manzaraya en son Kurtuluş Savaşı'nda şahit olmuştu. Türkiye'nin dört bir
yanında kurulan müdafa-i hukuk cemiyetleri milletimizin tamamen kendi
iradesiyle başlattığı bir büyük kıyamın ortak adıdır. 15 Temmuz gecesi aynı
ruh, aynı heyecan, aynı azim bir kez daha dirilmiş, milletimiz tamamen kendi
iradesiyle çağrımıza kulak vererek ülkesine, devletine, bayrağına, ezanına sahip
çıkmıştır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin 15 Temmuz gecesi
250 şehit verdiğini, 2 bin 193 gazisi olduğunu hatırlatarak, "Tıpkı 1071'de Malazgirt'te, tıpkı
1299'da Söğüt'te, 1453'te İstanbul surları önünde, tıpkı 1920'de Büyük Millet
Meclisinin açılışında olduğu gibi bir kez daha önünde yepyeni bir dönem açtı.
Rabb'im tüm şehitlerimizden, tüm gazilerimizden, tüm milletimizden razı olsun
diyorum." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, 2023'e biraz daha yaklaşıldığını belirterek,
yükledikleri vizyon çerçevesinde kutlanması planlanan 100'üncü yılın
hazırlıklarına şimdiden başladıklarını bildirdi. Başbakanlık bünyesinde
yürütülen hazırlık çalışmalarının, bilim heyetinin katkıları ve oluşturulan
eylem planıyla son aşamaya geldiğini açıklayan Erdoğan, "Önümüzdeki yıldan itibaren somut ürünleri ortaya koyulmaya
başlayacak olan 100. yıl kutlamalarımız aşama aşama 2023'e kadar sürecektir.
Yıllarca tarihinden, kültüründen, medeniyetinden uzak tutulmaya çalışılan
nesillere ecdadının başarıları ve büyüklüğünden hareketle yeni bir vizyon
kazandırmak öyle bir anda gerçekleştirilebilecek bir hedef değildir." değerlendirmesinde
bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu doğrultuda 2023'e kadar
bilinçli, yoğun ve birbirini tamamlayan etkinlikler düzenlenecek olmasını
isabetli bulduğunu ifade ederek, "Tüm
kurumlarımızın bu çerçevede hem üzerilerine düşen görevleri yerine getirmeleri
hem de kendi bünyelerindeki hazırlıkları Başbakanlıktaki çalışmayla uyumlu bir
şekilde yürütmeleri yerinde olacaktır." dedi.
2019, TÜRKİYE'NİN
GELECEK YARIM YÜZYILININ BELİRLEYİCİSİ OLACAK
Türkiye'nin gelecek çeyrek ve hatta yarım yüzyılının
belirleyicisi olacağına inandığı 2019'un, bu vizyonun başarıya ulaşmasında
kritik öneme sahip olduğuna işaret eden Erdoğan, bu çerçevede sorumluluk sahibi
herkesin birikimini ve imkanlarını Türkiye'nin daha güçlü, daha müreffeh, daha
huzurlu, daha mutlu geleceği için seferber etmesini beklediklerini vurguladı.
Millete söz verdikleri 2023 Türkiye'sini inşa etmek için
gece gündüz çalıştıklarını ve çalışacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,
şöyle konuştu:
"Önümüze
çıkartılan engelleri, yıllardır neredeyse kesintisiz bir şekilde süren
saldırıları Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle birer birer boşa
çıkartıyoruz. Küresel ve bölgesel düzeyde başarıya ulaşan projelerin,
senaryoların hiçbiri de hamdolsun ülkemizde işe yaramadı. Türkiye'yi,
Cumhuriyetimizin 94. yılını kutluyor olmamıza bakarak nevzuhur bir devlet
sananlar, gerimizdeki binlerce yıllık birikimi, tecrübeyi, gücü göremediler.
Türkiye bir kabile devleti değildir. Türkiye asırlara varan birikimiyle dünyada
devletlere örnek olmuş bir devlettir. Türk milletini sadece 80 milyon
vatandaşımızdan ibaret sananlar bizim için dua eden, gönüllerini ve gözlerini
ülkemize yöneltmiş yüz milyonlarca kardeşimizi bunlar fark edemediler.
Cumhuriyetimizin 100. yılına doğru işte bu büyük mücadele, bu büyük silkiniş,
bu büyük uyanış ikliminde gidiyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin karşısında bulunan
sıkıntıların, sorunların ve engellerin büyük olduğunu ancak 2003'ten bu yana
bire beş katlayan büyüme hızının bundan sonraki sürecin de nereye varacağını
gösterdiğine dikkati çekti.
Türkiye'nin bu yılın ilk çeyreğinde 5,1 büyüme
gösterdiğini hatırlatan Erdoğan, "Yıl
sonu itibarıyla bu büyüme oranının Allah'ın izniyle yüzde 7'yi bulacağına
inanıyorum. Şu andaki gidiş oraya. İhracatımızda inşallah yakaladığımız 157-158
milyar dolarları yeniden yakalayacağız, daha üzerine çıkacağız. Merkez
Bankamızdaki döviz rezervini bir ara 135 milyar dolara kadar çıkarmıştık, şu
anda 116-117 milyar dolardayız. Ama yeniden 135 milyar dolarlara ulaşacak ve
onları da aşacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, göreve geldiklerinde 23,5 milyar dolar IMF borcu
bulunduğuna ve bu borcu 2013'te sıfırladıklarına işaret ederek, şimdi IMF'nin
Türkiye'den borç istediğini söyledi.
Eskilerin, "Zor,
oyunu bozar." sözünü anımsatan
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz de
milletimizle bir olup bu oyunu bozacağız. Karşımızdakiler demokrasinin
sınırları içinde hareket ediyorlarsa, demokrasinin kurallarıyla bozacağız.
Karşımızdakiler hakka, hukuka uygun hareket ediyorlarsa, hukukun kurallarıyla
bozacağız ama karşımızdakiler bunların hiçbirine uymuyorsa, o zaman bu oyunu
zorla bozacağız. Çünkü bizim kitabımızda esaret yoktur, kimse bu millete esaret
zincirini yakıştıramaz, bizim kitabımızda köle olmak yoktur, bizim kitabımızda
kula kul olmak yoktur, bize Hakk’a kul olmak vardır. Bizim kitabımızda
haksızlık karşısında susmak da yoktur, bizim kitabımızda bir yanağımıza tokat
atanlara diğer yanağımızı dönmek de yoktur. Tam tersine bizim için özgürlük her
şeyin başıdır, bizim için ezanımız ve bayrağımız başta olmak üzere
kutsallarımız canımızdan bile önce gelir."
TANKIN ALTINA
YATAN BU ÜLKENİN EVLATLARINI SİNDİREBİLMEK MÜMKÜN MÜ?
Son bir asırda milletin Çanakkale'de, Dumlupınar'da ve 15
Temmuz'da bu ruhla, ellerinde teknolojinin en son ürünü silahlarıyla üzerine
gelen düşmanları tarumar ederek hüsrana uğrattığını hatırlatan Cumhurbaşkanı
Erdoğan, şunları kaydetti:
"F-16'larla
geldiler, helikopterlerle geldiler, tanklarla, toplarla geldiler. Tankın altına
yatan bu ülkenin evlatlarını sindirebilmek mümkün mü? F-16'larla bomba
yağdıranlara karşı yeğenini cep telefonuyla arayıp da 'Yeğenim belki bir daha
görüşemeyiz, şu anda bombalar yağıyor, belki şehadet var, hakkını helal et.'
deyip helalleşen bu gençlerin karşısında kimse durabilir mi? Bir de diyorlar ki
bu gençler şöyledir, böyledir vesaire. Hayır, bizim gençlerimiz Allah'ın
izniyle bu milletin asil evlatları, bu vatana, bu millete sahip olmanın idraki
içinde olduğunu 15 Temmuz'da göstermiştir. Bugün de sınırlarımız içinde ve
dışında terör örgütlerine, onları bilfiil destekleyenlere, onları teşvik
edenlere karşı verdiğimiz mücadelenin anlamı budur."
Erdoğan, Cumhuriyetimizin 94. yıl dönümünü bu heyecanla
kutladıklarını ve 100. yılına bu kararlılıkla hazırlandıklarını dile getirdi.
CUMHURBAŞKANLIĞI
KÜLTÜR SANAT BÜYÜK ÖDÜLLERİ
Konuşmasının son bölümünde, "2017 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri"nin
verileceği kültür ve sanat insanlarının isimlerini açıklayan Erdoğan,
"Cumhurbaşkanlığı bünyesinde oluşturduğumuz değerlendirme kurulunun
teklifi ve şahsımın uygun görmesiyle verilen ödüllerimizi bu yıl sosyal
bilimler alanında tarih bilimini milletimize sevdiren İlber Ortaylı hocamıza,
müzik alanında kanun icracısı, yorumcusu ve bestekar Göksel Baktagir'e,
sinemada usta işi filmlerin yönetmeni Yavuz Turgul’a, geleneksel sanatlarda hat
sanatının ve mimari tasarımın eşsiz senteziyle eserler üreten Ali Toy’a, resim
alanında kendisini özellikle İstanbul resimleriyle takdirle takip ettiğimiz
Selahattin Kara’ya veriyoruz. Vefa ödülümüzü ise Anadolu merkezli tezleriyle
daima rahmetle yad ettiğimiz yazar, akademisyen, fikir adamı merhum Nurettin
Topçu’nun hatırasına adıyoruz. 2017 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük
Ödülleri'ne layık görülen kültür ve sanat insanlarımızı şahsım ve milletim
adına tebrik ediyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül törenini bu yıl içerisinde
gerçekleştireceklerini bildirdi.
Cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere
Türkiye'nin istiklal ve istikbal mücadelesinin tüm kahramanlarını tekrar
rahmetle, tazimle yad eden Erdoğan, konuşmasını "Bin yıldır bu toprakların vatanımız olması için hiçbir
fedakarlıktan kaçınmayan şehitlerimize ve gazilerimize Allah'tan rahmet
diliyorum. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun." diyerek noktaladı.
YORUMLAR