Yılmaz yaptığı açıklamada, anevrizmanın beyni
besleyen ana atardamarlarda damar duvarının zayıf olduğu bölgeden gelişen
balonlaşmayı ifade ettiğini, anevrizmaya bağlı gelişen beyin kanamasının
hastanın hayatını tehdit ettiğini belirtti.
Anevrizmanın geliştiği damar duvarının normal damar
duvarına göre çok daha ince olduğunu ve en ince olduğu yerden patlayarak beyin
kanamasına sebebiyet verdiğini aktaran Yılmaz, şunları kaydetti:
"Anevrizma genellikle 30-40 yaş üstü kişilerde
görülür. Beyin anevrizmaları, fibromüsküler displazi, serebral arterit veya
arter diseksiyonu gibi diğer kan damarı bozuklukları ile ilişkili olabilir,
ancak bunlar çok anevrizma oluşumundaki nadir sebeplerdir. Toplam nüfusun
yaklaşık yüzde 3 ile yüzde 5’inde anevrizma olduğu düşünülmektedir. Türkiye’de
toplam 2,5-3 milyon kişide anevrizma olduğu tahmin ediliyor. Anevrizmanın
patlayıp kanama ihtimalini arttıran faktörler vardır. Bunlar hipertansiyon,
sigara kullanımı veya strese bağlı ani tansiyon yüksekliği gibi sebeplerdir.
Ülkemizde yıllık anevrizmaya bağlı beyin kanaması geçiren kişi sayısı 10 bin
civarındadır. Yani anevrizması olan bir kişinin, anevrizmaya bağlı beyin
kanaması geçirme ihtimali yıllık yüzde 3-4 düzeyindedir."
Uzun süren baş
ağrılarına dikkat
Yılmaz, anevrizmanın genellikle patlayıp kanayana kadar
bulgu vermediğini aktararak, "Ani şiddetli baş ağrısı, bilinç kaybı, koma
veya nöbet geçirme gibi bulgular anevrizmanın patlayıp beyin kanaması
yaptığının işareti olabilir. Bu bulgular görüldüğünde vakit kaybetmeden acil
servise başvurulmalıdır, bunların dışında anevrizma kanamasının diğer
belirtileri, bulantı ve kusma, uyuşma, yürüyüş bozukluğu veya denge kaybı, ense
sertliği yani boyun tutulması, ışığa karşı duyarlılık, çift görme, göz kapağı
düşüklüğü, bilinç durumunda değişiklik, nöbet gibi belirtilerdir. Patlayıp
kanamamış beyin anevrizmalarında görülen belirtiler, uzun süren baş ağrıları,
göz arkasında ağrı, yüzün bir yarısında uyuşma veya zayıflık, göz kapağında
düşüklük, görmede azalma veya bulanık görme gibi belirtilerdir."
ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Ali Yılmaz, büyük oranda beyin anevrizmasını
patlayıp kanamadan teşhis etmenin zor olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Anevrizma patlayıp kanadıktan sonra hastaların çoğu komaya girmiş bir
şekilde hastaneye getirilmektedir. Anevrizmanın patlayıp kanamadan erken
teşhisi de artık günümüz teknolojileri ile mümkündür. Sıklıkla başka
şikayetlere bağlı çekilen beyin mrg de anevrizma görülebilir. Anevrizma teşhis
edildikten sonra çok vakit kaybetmeden tedavi edilmelidir. Patlayıp beyin
kanaması ile gelen hastalarda anevrizma olup olmadığını teşhis etmek için ilk
etapta beyin damarlarını gösteren tomografi veya emar çekilir. Anevrizma
çoğunlukla bu çekilen filmlerde ortaya konabilir. Fakat bazı anevrizmalar emar
anjiyografi veya beyin damarlarını gösteren tomografide görülmeyebilir.
Anevrizma tanısı için altın standart yöntem beyin anjiyosudur. Kasıktan
girilerek özel kateterlerle beyin damarları görüntülenir. Bu yöntemle anevrizma
kesin olarak ortaya konur. Anevrizmanın yapısı, şekli ve hangi damarda
yerleştiği görüntülendikten sonra tedaviye karar verilir." (AA)
YORUMLAR