Vücutta sağlığı bozabilecek şekilde anormal veya aşırı düzeyde yağ depolanması anlamına gelen obezite artık ciddi bir halk sağlığı problemi olarak kabul ediliyor. Obezitenin son 20 yıldan bu yana ülkemizde de sık görüldüğünü belirten Acıbadem Adana Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Emre Bozkırlı obeziteye karşı uyarı ve önerilerde bulundu.
Obezite kronik bir
hastalıktır
Obezite; genetik, metabolik, çevresel ve davranışsal
faktörlerin etkileşimleri sonucu ortaya çıkan ve yaşam kalitesini düşüren
birçok ek hastalığa neden olabilen kronik bir rahatsızlık olarak kabul
ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre obezite hem gelişmiş hem de
gelişmekte olan ülkelerde yaygın ve yetişkinlerin yanı sıra çocukları da tehdit
ediyor.
Türkiye’de her 3
yetişkinden 1’i obez!
Ülkemizde 2013 yılında yayınlanan bir çalışma
erişkinlerde obezitenin 12 yıllık bir dönemde yaklaşık olarak yüzde 70 oranında
arttığını ortaya koyuyor. Yine aynı çalışmanın sonuçlarına göre Türkiye
genelinde erişkinlerin yüzde 72’den fazlasının “fazla kilolu”, yüzde 36’sının
da obez olduğu görülüyor.
Kalp ve damar
hastalıklarına davetiye çıkarıyor
Obezite başta; diyabet, hipertansiyon, kan yağlarında
yükseklik ve bunların sonucunda yükselen kalp krizi oranı ve inme gibi
kalp-damar hastalıklarına yol açabiliyor. Obeziteden muzdarip hastaların yakındığı
sorunlar bunlarla da bitmiyor. Obez hastalar ayrıca:
• Karaciğer yağlanması
• Akciğer hastalıklarına bağlı solunum güçlüğü
• Uykuda nefesin durması ve horlama ile karakterize uyku
apnesi sendromu
• Depresyon ve kaygı bozuklukları,
• Diz eklemlerinde kireçlenme ve ortopedik rahatsızlıklar
• Adet dönemi bozuklukları
• Çocuk sahibi olmakta güçlük
• Ve safra kesesinde taş
gibi birçok ciddi hastalıkla da karşı karşıya
kalabiliyorlar. Kanser de obeziteye bağlı olarak görülme sıklığı artan
hastalıklar arasında. Yapılan çalışmalar vücutta yağ dokusunun artışının başta
meme ve kalın bağırsak kanseri olmak üzere birçok kanser türü ile de ilişkili
olduğunu ortaya koyuyor.
Kontrol altına
alınabilir
Obezitenin kontrol altına alınabilir bir rahatsızlık
olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Bozkırlı, kilosunu kontrol etmekte sorun yaşayan
bireylerin öncelikle bu konuda uzman bir hekime başvurarak bu sıkıntıya yol
açabilecek metabolizma kaynaklı problemlerin tespiti için muayene olmalarını ve
ilgili tetkikleri yaptırmalarını öneriyor. İncelemeler sonrasında tedavi
gerektiren bir durum saptanması halinde medikal tedavi ile duruma müdahale
edilebiliyor.
Doğru beslenin ve
hareketsiz yaşamdan vazgeçin!
Her insanın mutlaka doğru ve dengeli beslenmeyi öğrenmesi
ve uygulaması gerektiğini belirten Bozkırlı, az yiyecek tüketmenin kilo verme
anlamına gelmediğine, bu şekilde kilo verilmesinin de düşünülenin aksine
kişinin sağlığında olumsuz sonuçlara neden olabildiğine dikkat çekiyor. Kilo
vermenin kas dokusundan değil yağ dokusundan gerçekleşmesi gerektiğinin altını
çizen Doç. Dr. Bozkırlı “Bunun için sağlıklı beslenmenin öğrenilmesi şart”
diyor. Dengeli beslenmenin yanı sıra kişilere hareket etme alışkanlığının
kazandırılması da obeziteye karşı mücadelede önemli bir araç. Bunu yaparken
kişilerin vücut yapılarına uygun egzersizlere yönlendirilmesi sakatlıkların
önüne geçilmesi açısından elzem.
Bitkisel ilaçlara
dikkat!
Obezite tedavisinde dengeli beslenme ve hareketli yaşamın
yanı sıra tedaviye destek amaçlı kullanılabilecek ilaç alternatifleri de
mevcut. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Emre Bozkırlı
bu ilaçların mutlaka bir Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı
kontrolünde kullanılması gerektiğine dikkat çekiyor. Kilo verme amacı ile
internetten veya diğer pazarlama yöntemleri ile temin edilen bitkisel ilaçlar
konusunda dikkatli olmak gerektiğini belirten Bozkırlı “Etkileri bilimsel
olarak bilinmeyen bu ürünlerin kullanılması çok tehlikeli olup hayati risk bile
yaratabiliyor. Bu nedenle hastalarımızın ilgili doktorlarının önermediği, satış
esnasında bitkisel-zararsız olarak lanse edilen ürünleri bile kullanmamaları gerekli”
uyarısında bulunuyor.
Obezitenin
değerlendirilmesi
Obezite iki şekilde değerlendirilebilir. Birincisi
kilogram cinsinden vücut ağırlığının metre cinsinden boy uzunluğunun karesine
bölünmesi (vücut ağırlığı / boy x boy) ile hesaplanan vücut kitle indeksine
(VKİ) bakılarak yapılır. Bunun dışında göbek deliği etrafından ölçülen bel
çevresi de obezitenin değerlendirilmesinde kullanılabilir.
Vücut kitle
endeksine göre obezite
• VKİ < 18.5 düşük kilolu, ≥ 18.5 ile < 25 normal
kilolu,
• VKİ ≥ 25 ile < 30 fazla kilolu,
• VKİ ≥ 30 ile <35 Sınıf I Obezite,
• VKİ ≥ 35 ile < 40 Sınıf II Obezite
• VKİ ≥ 40 Morbid Obezite
Bel çevresine göre
obezite
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği tarafından
kilo fazlalığı ve obezite tanısı için ülkemizde kullanılması önerilen bel
çevresi değerleri aşağıdaki gibidir.
• Kadınlarda fazla kilolu > 80 cm
• Kadınlarda obez > 90 cm
• Erkeklerde fazla kilolu > 90 cm
• Erkeklerde obez > 100 cm
YORUMLAR