Konfederasyona bağlı sendikalarımızın genel başkanları,
Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ve il temsilcilerimizin katılımıyla Ankara’da
toplanan Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu, Ülkemiz kamuoyunu yakından
ilgilendiren konular ile kamu görevlileri ve emeklilerinin 2020-2021 yıllarına
ilişkin mali ve sosyal haklarının belirleneceği, 1 Ağustos 2019 tarihinde
başlayacak olan 5. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri ele alındı.
Türkiye Kamu-Sen Kahramanmaraş İl Temsilcisi Ziya Yenipınar’ın
yazılı olarak yaptığı açıklama da, şu ifadelere yer verildi:
“1. Bu yıl 27. yaşını kutlayan Türkiye Kamu-Sen, sahip
olduğu ilkeleri, tavizsiz bir biçimde koruduğu çizgisi, kararlı mücadelesi ve
sendikal harekete sunduğu katkıyla bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da
Türk memur sendikacılığının öncüsü olmayı sürdürecektir. Türkiye Kamu-Sen
Yüksek İstişare Kurulu olarak kuruluşundan bugüne kadar, camiamız içinde yer
almış, üye olmuş, destek vermiş; işyeri temsilcilerinden şube başkanlarına,
ilçe ve il temsilcilerinden genel merkez yöneticileri ve genel başkanlarına
kadar herkese teşekkür ediyor, kuruluşumuzda belirlediğimiz ilkelerimizden ve
hedefimizden sapmadan ilkeli, kararlı ve cesur sendikacılık anlayışımızı
sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz.
2.Büyük mücadeleler vererek ve tarifsiz bedeller ödeyerek
yaşadığımız bu topraklarda bugün yeni bir saldırı dalgası ile daha karşı
karşıya olduğumuzu görmekteyiz. Yurdumuz, içeriden ve dışarıdan çepeçevre
kuşatılmak istenmektedir. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak Türk
milletinin sahip olduğu adalet, sevgi ve hoşgörü ile bölgesinde birlik ve
beraberliği yeniden tesis ederek bu topraklardaki hâkimiyetini ilelebet sürdüreceğine
olan sarsılmaz inancımızı yineliyor, askerimize, polisimize, vatandaşımıza
kurşun sıkan, onları katleden terör örgütlerini ve bunlara destek olan iç ve
dış tüm güçleri lanetliyoruz. Bu vesile ile bu toprakları bizlere vatan yapan
şehitlerimiz, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına Allah’tan rahmet,
gazilerimize hayırlı ömürler diliyoruz.
3. 5. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri, 1 Ağustos 2019
tarihinde başlayacaktır. Türkiye Kamu-Sen, 415 bin üyesinden aldığı güçle,
sorumluluğunun bilinci içinde, kamu görevlilerinin geçmiş dönem kayıpları,
enflasyondan kaynaklı zararlar, ekonomik gelişmeler ve aylık zorunlu harcama
tutarlarındaki değişimi de dikkate alarak belirlediği gerçekçi taleplerle, 4688
sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanarak toplu sözleşme görüşmelerindeki yerini
alacak ve kamu görevlilerinin ve emeklilerin haklarını sonuna kadar,
kararlılıkla savunacaktır.
4. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak bu yıl
gerçekleştirilecek toplu sözleşme görüşmelerinde önceki yıllarda gördüğümüz;
kapalı kapılar ardında gizli pazarlıklarla sürecin yürütülmesi, kazanılmış
hakların geriye götürülmesi, bağıtlanmış toplu sözleşme hükümlerinin kamu
görevlileri aleyhine olacak şekilde değiştirilmesi, toplu pazarlıkların
zamanından önce bitirilerek kamu görevlileri ve emeklilerin sorunlarının
tartışılmasının engellenmesi gibi olumsuzlukların yaşanmamasını umut ediyor,
yetkili sendika ve konfederasyonlar ile Kamu İşveren Heyeti’ni toplu sözleşme
görüşmelerinin ciddiyetine ve önemine yakışır şekilde davranmaya davet
ediyoruz.
5. 23 Ağustos 2015 tarihinde imzalanan kamu
görevlilerinin 2016-2017 yıllarına ilişkin haklarının düzenlendiği toplu
sözleşme hükümlerinden hâlâ uygulanmayan maddelerin uygulamasında sorunlar
bulunan maddelerin tartışılmadan Kamu İşveren Heyeti tarafından kabul edilip,
uygulamada yaşanan aksaklıkların giderilerek hayata geçirilmesi öncelikli
talebimizdir.
6. 24 Haziran 2018 tarihinde gerçekleştirilen seçimler
öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öğretmen, polis, hemşire ve
imamların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltileceğini ifade etmiştir.
Ancak aradan geçen bir yıllık süreye rağmen verilen sözlerin tutulmadığını
üzülerek görmekteyiz. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu, ek gösterge
sorununun yalnızca belli unvanlarla sınırlı olmadığı, bütün kamu görevlilerinin
ek göstergelerinin yeniden düzenlenmesi gerektiği konusunda ısrarlı ve
kararlıdır.
7.Mevcut mevzuatımıza göre ek göstergesi 3600’ün altında
olan kamu görevlilerinin emekliliklerinde hak kazanacakları özel hizmeti tutarı
son derece düşük tanımlandığı için bütün kamu görevlilerimiz 3600 ek gösterge
talep etmektedir. Ek gösterge
uygulamasından kaynaklı bu adaletsizliğin giderilmesi ve ek göstergesi 3600’ün
altında olan kamu görevlilerinin emekli maaşlarına yansıtılacak tazminat
oranlarının makul ölçülere çekilmesi, kamu görevlilerinin 3600 ek gösterge
rakamı talep etmesinin de önüne geçecektir.
8. Kamu görevlilerinin çalışırken elde ettiği ücret ile
emekli olduğu zaman alacağı maaş arasındaki uçurumu kapatmak, özellikle emekli
kamu görevlilerini yoksulluk sınırında yaşamaktan kurtarmak amacıyla, memur
maaşını oluşturan bütün kalemler ile ek ödeme, döner sermaye, ek ders, sosyal
denge sözleşmesi gibi tüm ödemelerin emekli keseneğine dâhil edilerek, yaşanan
mağduriyetlerin giderilmesi, bu yolla her çalışanın eline geçen ücret ile
orantılı emekli maaşı almasının sağlanması gerekmektedir.
9.Kamu görevlilerinin atanmalarında, görevde
yükselmelerinde, tayin ve terfilerinde tarafsızlık ve liyakat ilkelerinden vazgeçilmemesi;
hak eden memurun hak ettiği göreve gelmesi; kamu kurum ve kuruluşlarında,
çalışma barışının, birlik, dayanışma ve verimlilik artışının sağlanması için en
temel gerekliliktir. Kamu görevlilerinin yandaş, yandaş olmayan, bizden, bizden
olmayan gibi ifadelerle ayrıştırılmasının, kadrolaşmanın, adam kayırmanın,
haksızlığın, hukuksuzluğun son bulmasının; kamuda bir takım siyasi çevrelere
yakın olmanın, çalışanın eğitim düzeyi, performansı ve kişiliğinin önüne
geçmesinin önlenmesinin; kamu kurum ve kuruluşlarının idarelerinin
tarafsızlığının sağlanmasının; adil bir sınav ve atama sistemi ile çağdaş bir
yönetim anlayışının oluşturulmasından geçtiği bilinmeli, özellikle yönetici
atamalarında yazılı sınava dayalı adil, şeffaf ve tarafsız bir sistem oluşturulmalı,
kamuya personel alımlarında mutlak surette yazılı sınava itibar edilmeli,
subjektif değerlendirmelere açık sözlü sınav uygulamasından bir an önce
vazgeçilmelidir.
10. Kamu çalışanlarının adil bir temsil ile gerçek
anlamda toplu sözleşme ve grev haklarını kullanmalarını ve siyasete
katılmalarını sağlayacak düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir.
11. Kamuda iş güvencesini zayıflatan, her türlü baskı ve
istismara açık bir yapı arz eden güvencesiz istihdam modelinin kaldırılarak bütün sözleşmeli personelin
kadroya geçirilmesi sağlanmalı, kamu kuruluşlarında memur işi yapan işçiler de
aynı çerçevede kadroya geçirilerek kamu istihdam yapısı güvenceli bir şekilde
düzenlenmelidir.
12. Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil personel bir defaya
mahsus olmak üzere Genel İdari Hizmetler Sınıfına geçirilmeli, bu yolla kamu
görevlilerimiz arasında oluşan adaletsizlikler giderilmeli, herkesin eğitim
seviyesinin gerektirdiği kadro derecesine yükselmesi sağlanmalıdır.
13. Son ekonomik gelişmeler çerçevesinde gelir dağılımının memurlar aleyhine bozulduğu
görülmektedir. Alım gücünde yaşanan erime göz önünde bulundurulduğunda kamu
görevlileri ve emeklilerin yaşadığı hak kayıplarının karşılanması, kendisi ve
ailesinin insanca yaşamasına yetecek düzeyde bir gelire kavuşması amacıyla
maaşlara hem oransal hem seyyanen artış yapılmalı, her yıl yapılacak artışlara
ilave %3 oranında ekonomik büyüme ve refah payı verilmelidir.
14. Vergi dilimleri nedeniyle kamu görevlileri üzerinde
oluşan vergi yükünün hafifletilmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır.
15. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemiyle birlikte bakanlık
yapılanmalarında köklü değişikliklere gidilmiştir. Böylesine köklü
değişiklikler gerçekleştirilirken konunun muhatabı olan kamu görevlileri
temsilcilerinin görüşüne baş vurulmamış olması büyük bir eksikliktir.
16. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu kamu
görevlilerimizin özel hizmet tazminatı, ek ödeme, ek gösterge, ek ders, döner
sermaye, harcırah, tazminat, sosyal yardım, sosyal yardımların emeklilikte de
ödenmesi, aile bütünlüğünün korunması, kadın istihdamının geliştirilmesi, kreş
ve gündüz bakımevleri açılması, zorunlu rotasyon, sicil ve disiplin
uygulamaları, görevde yükselme, atama ve yer değiştirme, yardımcı hizmetliler,
hizmet kollarına ilişkin hususlar gibi personelin ekonomik durumunu,
verimliliğini ve etkinliğini doğrudan etkileyen konulardaki sorunların çözümü
için Kamu İşveren Heyetinden samimi girişimler beklemektedir.
17. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak kamu
çalışanları adına, daha adil bir gelir dağılımı sağlanması ve ekonomik
gelişmelerin kamu görevlileri ve emekliler üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin
giderilmesi için gerekli artışın yapılmasını kamu görevlilerinin milli gelirden
hak ettiği payı almasını istiyoruz.
18. Siyasi iktidarı, ekonomik gerçekler, toplumun
ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda karar almaya davet ediyoruz. Bu
davetimizin yetkililer nezdinde karşılık bulmaması, 2019 yılı toplu sözleşme
sürecinin de geçmiş yıllarda olduğu gibi tek taraflı bir dayatmaya ve kapalı
kapılar ardında yapılan gizli pazarlıklara dönüşmesi durumunda, yetkili
sendikalar başta olmak üzere bu duruma çanak tutan herkesin kamu görevlileri ve
kamuoyu vicdanında mahkûm olacağı bilinmelidir.
19. Aileleriyle birlikte 20 milyonu bulan geniş bir
kesimin gelecek iki yılını şekillendirecek bu toplu sözleşme görüşmelerinde,
ortaya çıkacak her türlü hak kaybının, yaşanacak her türlü mağduriyetin vebali,
4688 sayılı Kanun uyarınca toplu sözleşme görüşmelerini yürütme, toplu sözleşme
imzalama veya Kamu Görevlileri Hakem Heyeti’ne gitme hakkını elinde bulunduran
sendika ve konfederasyonun omuzlarında olacaktır.
20. Bu süreç boyunca Konfederasyonumuz 415 bin üyesinin
verdiği yetki ve 4688 sayılı Kanunun ilgili maddelerine istinaden kamu görevlilerinin
haklarının ve menfaatlerinin korunup geliştirilmesi için toplu sözleşme
masasındaki yerini alacak, süreç içinde kamu görevlileri aleyhine gelişecek her
karara müdahil olacak; kamu görevlilerimiz ve emeklilerimiz için atılacak her
türlü olumlu adım nezdimizde anında karşılık bulup desteklenecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
YORUMLAR