Barış Pınarı Harekatı'nda gelinen son duruma yönelik
Ünal, "Bizim hem El Bab'da hem Cerablus'ta hem Afrin'de şimdi de Rasulayn
ve Telabyad'da tek bir sivilin burnu kanamadan, tek bir bina zarar görmeden bu
işin yapılabilirliğini dünya gördü. YPG/PYD yapılanmasının PKK'nın bir uzantısı
olarak nasıl paralı askerler olduklarını, nasıl taşeronlar olduklarını ve
Amerika kimlerle birlikte bölgede aslında ne yapmaya çalıştığını çok net bir
şekilde gördü." diye konuştu.
Barış Pınarı Harekatı'na yabancı ülke liderleri
tarafından verilen tepkilere ilişkin Ünal, "Türkiye maskeleri düşürüyor.
Türkiye, adeta birilerinin pozisyonlarını ve ikiyüzlülüklerini önüne
koyuyor." ifadesini kullandı.
"Bu
ülkelerden Türkiye'ye dönük olumlu bir mesaj bekleyemezsiniz"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 1970'lerin
dünyasından, o günün ezberleriyle bugünün dış politikasını okumaya çalıştığını
belirten Ünal, "Türkiye ile ilgili Almanya'nın, Fransa'nın, Hollanda'nın,
ABD'nin yaptığı açıklamalara baktığınızda bunun arkasındaki dinamikler son
derece açık. Zaten bu ülkelerden Türkiye'ye dönük olumlu bir mesaj
bekleyemezsiniz. Çünkü Türkiye'yi dün terörle haklı mücadelesinde, bu ülkeler
yalnız bırakmadı mı? NATO üyesi olduğu halde Türkiye'yi 15 Temmuz gibi bir
cehennemin arefesinde hangi ülkeler aradıysa bugün o ülkeler Türkiye'nin
yanında..." değerlendirmesinde bulundu.
Bu durumun, Barış Pınarı Harekatı'yla ilgisinin
olmadığını dile getiren Ünal, bu ülkelerin zaten Türkiye'nin yanında
olmadığının altını çizdi.
Ünal, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup
toplantısında, Barış Pınarı Harekatı'na yönelik eleştirilerine ilişkin,
"Recep Tayyip Erdoğan meşru devlet başkanı olarak gücünü anayasadan
almaktadır. Gücünü anayasadan alan meşru devlet başkanının kendi ülkesinin iç
güvenliğini, sınır güvenliğini sağlaması, bölgedeki terörist unsurların
Türkiye'ye karşı oluşturduğu tehditleri bertaraf etmesi gibi bir sorumluluğu
var mıdır, evet." dedi.
"Kılıçdaroğlu'nu
dinlerken dehşete kapıldım"
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, MHP Genel Başkan
Yardımcısı Sadir Durmaz, İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu'na yönelik
"Biz Türkiye'yiz" etiketiyle yaptığı çağrıyı hatırlatan Ünal,
kendisine sosyal medyadan cevap veren bu isimlere teşekkür etti. Ünal,
sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyada FETÖ'cü unsurlar 7 gün 24 saat uyumadan
Türkiye karşıtı propaganda yürütüyorlar. Biri uyuduğunda diğeri uyanıyor.
Kullandıkları argümanlar ne? Suriye ile ilgili kullandıkları Türkiye karşıtı
argümanlar belli. ABD ile ilişkilerde, AB ile ilgili kullandıkları argümanlar
belli. MİT tırları operasyonları üzerinden Türkiye'yi Lahey'de yargılatma
amaçları vardı. Hala bugün Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında kullandığı... Bu
argümanlarla sosyal medya üzerinden Türkiye'ye saldırıyorlar. Şimdi biz de bunlarla
mücadele ediyoruz. Hangi siyasi görüşten olursak olalım. Bugün bu yayında
teşekkür edecektim. Ama az önce Kemal Kılıçdaroğlu'nu dinlerken dehşete
kapıldım."
"Terör
örgütleriyle ilgili tek kelime söylemediniz"
Kılıçdaroğlu'nun, PYD/YPG'li teröristlerden
"arkadaşlar" diye bahsettiğini belirten Ünal, "PKK/PYD, Suriye
rejimi ile ilgili tek kelime söylemeyeceksin, dönüp diyeceksin ki 'Bütün
bunların sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'. Bu insanların vicdanını
yaralıyor." diye konuştu.
Türkiye'de güzel bir birlikteliğin oluştuğunu ve bu
birlikteliğin pekiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Ünal, Kılıçdaroğlu'nun,
grup toplantısında nefret söylemi kullanarak, Recep Tayyip Erdoğan'a
saldırdığını ve onu bütün bu bölgedeki olayların sorumlusu tuttuğunu söyledi.
Ünal, "Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarını lütfen
çıkarın koyun, yan tarafa da FETÖ terör örgütünün 165 ülkede Türkiye aleyhine
yürüttüğü Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti aleyhine yürüttüğü kampanyanın
argümanlarını alın, aynı argümanlar, bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu
insanları yaralıyor. Bu siyaset yapmak değil, bu taraftar toplamak değil. Çünkü
siz insanların vicdanını hangi siyasi görüşten olursa olsun eğer yaralıyorsanız
bugün Türkiye'yle bu mücadeleyi yürüten terör örgütleriyle ilgili tek kelime söylemediniz."
değerlendirmesinde bulundu.
"(Sırtımızı
PYD'ye, YPG'ye dayıyoruz) diyenler nerede?"
HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın
"Fırat'ın doğusuna geçeceğiz siz de mal mal bakacaksınız." sözlerini
hatırlatan Ünal, "Hani 'biz sırtımızı PYD'ye, YPG'ye dayıyoruz' diyenler
nerede? Hani 'PKK sizi tükürüğünde boğar' diyenler nerede?" sorularını
yöneltti.
Mahir Ünal, Türkiye'nin Kürtlerle bir sorunu olmadığını
vurgulayarak, Tel Abyad, Rasulayn, Kobani ve Kamışlı'dan geçmişte 300 bin
Kürt'ün, Türkiye'ye geldiğini anımsattı.
"Siyasi
sorumluluğu da üstlenmesi gereken kimseleriz"
Barış Pınarı Harekatı Koordinasyon Toplantısına, AK Parti
genel başkan yardımcılarının katılmasına yönelik muhalefet partilerinin
eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Ünal, şu görüşleri dile getirdi:
"Şimdi Savunma Bakanımız gidip bütün genel başkanları bilgilendirdi ve
burada bizim orada bulunmamız, hani şimdi Kemal Kılıçdaroğlu kime saldırıyor?
Kemal Kılıçdaroğlu şu anda bu harekatla ilgili kime saldırıyor? AK Parti’ye
saldırıyor değil mi? Yani bu harekatı düzenleyen irade, aynı zamanda bir siyasi
irade, bu harekatın riskini alan irade aynı zamanda siyasi bir irade. Kemal
Kılıçdaroğlu siyasetten neden rahatsız oluyor ki? Yani orada bulunan insanlar
bu ülkede bakanlık yapmış dolayısıyla, ben de Sayın Ömer Çelik de Sayın Numan
Kurtulmuş da Sayın Hayati Yazıcı da onurlu bir şekilde bu ülkede bakanlık
yapmış ve bu ülkede hem uluslararası birçok heyetler arası görüşmeye katılmış.
Devlet adamlığı nedir, devlet sorumluluğu nedir, devlet sırrı nedir, bunları
bilen, ama diğer taraftan da orada alınan siyasi riski, siyasi sorumluluğu da
üstlenmesi gereken kimseleriz."
Ünal, CHP'nin, eski vesayetçi devlet aklının oluşturduğu
cumhurbaşkanı profiliyle düşündüğünü söyledi.
"Savaş dediği
için kimseyle ilgili işlem yapılmadı"
Sosyal medyada Barış Pınarı Harekatı'na "savaş"
dedikleri için tutuklananların olduğu iddiasına ilişkin Ünal, şunları kaydetti:
"Sosyal medyada benim İçişleri Bakanlığından aldığım bilgi çerçevesinde…
Şimdi şöyle bir şey yapmasınlar: Şimdi bakıyorsunuz işte adam terör örgütü
üyesi, terör örgütü üyeliğinden gözaltına alıp tutuklanıyor, bakıyorsunuz ki
CHP, 'gazeteciyi tutukladınız' diye bağırıyor. Bakıyorsunuz adı müzisyen olan
birisi uyuşturucudan tutuklanıyor, CHP bakıyorsunuz ki siz işte 'müziğe ve
müzisyenlere düşmansınız' diyor. Ya da sosyal medyada anayasaya göre açık bir
şekilde suç olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, Türkiye Cumhuriyeti
Devleti'nin güvenliğine, ordusuna dönük ağır hakaret, tahkir ve küfür içeren suçların
karşılığı ve cezası belli, hukuk çerçevesinde bununla ilgili işlem yapılıyor,
ama öbür tarafını görmüyor CHP, 'savaş' dedi. Böyle bir şey yok, yani 'savaş'
dediği için bugüne kadar İçişleri Bakanlığı tarafından ya da Adalet Bakanlığı
ya da mahkemeler tarafından kimseyle ilgili işlem yapılmadı."
Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir siyasetçi olmadığını savunan
Ünal, "Kemal Kılıçdaroğlu bir siyasetçi olsa siyasi bir akılla hareket
eder. Siyasi bir akıl bugün Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı şeylerin hiçbirisini
kabul etmez, çünkü bugün ortaya çıkan milli birlik, beraberlik, o toplumsal
uzlaşma bir siyasetçinin özlediği bir şeydir. Siyasetçi bu dalganın üstüne
çıkar ve milletiyle beraber bunu pekiştirir. Ama Kemal Kılıçdaroğlu'nun bunu
pekiştirmek gibi bir derdi yok, tam tersine oluşan bu birlik duygusunu, oluşan
bu beraberlik duygusunu bugün topa tuttu resmen. O yüzden bunu bir siyasi
akılla yaptığını zannetmiyorum Kemal Kılıçdaroğlu'nun." yorumunu yaptı.
"Birileri,
bir olumsuzluk olmasını bekliyorlar"
Ünal, 165 ülkedeki FETÖ üyelerinin yürüttüğü bir
kampanyaya işaret ederek, şöyle konuştu:
"Çünkü bunlar bulundukları ülkelerde gidip işte
parlamenterlerle ve etkili karar vericilerle görüşüp onları manipüle
edebiliyorlar. Biz de buna karşılık ne yapıyoruz? Türkiye Büyük Millet Meclisi
bu konuda bir çalışma yaptı, yani Uluslararası Dostluk Grup Başkanlıkları,
Parlamentolar Arası Dostluk Grup Başkanlıkları kendi muhataplarıyla Türkiye'nin
haklı gerekçelerini paylaşıyor. Aynı şekilde Dış İlişkiler Komisyonu, Sayın
Volkan Bozkır bu konuda çok ciddi bir çalışma yürütüyor. Birileri de şu anda
adeta harekatla ilgili, bu çok acı, ama bunu söyleyeceğim, bir olumsuzluk
olmasını bekliyorlar. Yani harekatla ilgili bir olumsuzluk olsun da bugün Kemal
Kılıçdaroğlu'nun yaptığı gibi topyekun bir saldırıya geçecek bir gerekçe
bulalım düşüncesiyle. Ama hamdolsun şu anda toplum, askeri bürokrasi, Savunma
Bakanlığı, bütün bunlar son derece yüksek koordinasyon içerisinde çalışıyorlar.
Milli İstihbarat Teşkilatı aynı şekilde Savunma Bakanlığıyla beraber sahayı
anlık izliyor."
Türkiye'nin, bugün başka ülkelerden anlık istihbarat
almaya ihtiyaç duymadığını vurgulayan Ünal, "Bugünkü Türkiye, askerinin
girişini, havan ateşlerini, hava harekatını, sahadaki bütün hareketliliği anlık
izleyebilen ve anlık strateji ve taktik üretebilen bir ülke. O yüzden birileri
Türkiye'yi eski Türkiye'yle karıştırmasın." ifadesini kullandı.
YORUMLAR