"Türkiye’nin burada kararlılığı çok net"

"Türkiye'nin burada kararlılığı çok net"

Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Mahir Ünal, Yakın zamanda Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar arasında yaşanan krizin ve daha sonraki birçok krizinin, Kudüs krizinden bağımsız düşünülmeyeceğinin altını çizdi.

12 Aralık 2017 - 09:55

Ünal, Habertürk televizyonunda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ünal, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etmesi kararını ve bu kararın bölgede barışa destek olacağı açıklamalarını skandal olarak nitelendirdi.

Ünal, "Kudüs'te ancak barış sağlandığı zaman, Kudüs ancakçoğulcu yapısıyla insanların birlikte yaşadığı, o çok dinli, çok dilli, çok kültürlü yapısını bir düzene taşıdığı zaman Ortadoğu ve bölge düzene kavuşabilir." şeklinde konuştu.

Kudüs'le ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu kararlarını hatırlatan Ünal, "1980'de İsrail Kudüs'ü başkent ilan etti. Fakat bu hiçbir şekilde tanınmadı. Bu uluslararası anlaşmalara aykırı, Birleşmiş Milletler'in aldığı kararlara aykırı. Biz bölgede birçok sorunu çözüp, şimdi Suriye'de İran, Türkiye ve Rusya inisiyatif alarak, iş birliğine giderek bölgenin barışı ve istikrarı için bir şey yapmaya çalışıyoruz. Şimdi tam Suriye'yi hallediyoruz derken, bir de bakıyorsunuz bombanın pimini çekerek Kudüs'e atıyor Trump." ifadelerini kullandı.

Geçmişten bugüne bakıldığında Lübnan'daki sorunun çözümü için çalışılırken, Irak, Libya, Mısır ve Suriye'de sorunların patlak vermeye başladığını dile getiren Ünal, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Biz bu mahallede yaşıyoruz. Ama Trump bu mahallede yaşamıyor. Dolayısıyla burayla ilgili masa başında aldıkları kararlar, bizim kaderimizi etkiliyor. Tam da bunu söylüyoruz. 10 bin,14 bin kilometre öteden gelip bölgeyi dizayn etmeye çalışanlar, düzene koymak isteyenlerin samimi olmadığını düşünüyoruz. Bu mahallenin sakinleri biziz. Bu mahallenin düzene kavuşmasını isteyen biziz. Bu mahallede yaşayanların kendi kaderlerini takdir hakları olduğunu, kendi kaynaklarını kendilerinin kullanmalarını isteyen biziz. Biz bu politikalara boyun eğmediğimiz için bugün bu sorunları yaşıyoruz."

 Ünal, yakın zamanda Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar arasında yaşanan krizin ve daha sonraki birçok krizinin, Kudüs krizinden bağımsız düşünülmeyeceğinin altını çizdi.

Filistin ve Kudüs meselesinin bölgede çok uzun zamandır devam ettiğini dile getiren Ünal,1948'de İsrail'in kurulmasıyla başlayan, 1978'de Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat'ın Camp David anlaşması ile birlikte başka bir yöne giden sürecin, bugün de başka bir krize dönüştüğünü söyledi.

Ünal, bölgede son dört yıldır Türkiye'yi de içine alan, Türkiye'nin bigane kalamayacağı bir durumla karşı karşıya kalındığını anlatarak, "Türkiye açık bir şekilde tercihini, bu tarihten, bu coğrafyadan ve burada yaşayan insanların kaderlerini kendilerinin belirlemesinden yana koyacaktır." dedi.

Genel Başkan Yardımcısı Ünal, 11 Aralık Pazartesi günü Dışişleri Bakanları düzeyinde bir toplantı yapılacağını,13 Aralık'ta da devlet başkanları düzeyinde İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'nin düzenleneceğini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşeceğini belirten Ünal, yoğun şekilde telefon diplomasisi yürütüldüğünü bildirdi.

Ünal, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın sonuç bildirgesine ve alınacakkararlara bakacaklarını ifade ederek, "Türkiye'nin burada kararlılığı çok net. Kudüs'ü kırmızı çizgimiz olarak çok net bir şekilde ifade ettik. Asla bir oldu bittiye müsaade etmeyeceğimizi söyledik. Bir taraftan bölgenin barış ve istikrara kavuşması için yoğun bir diploması sürdürürken, diğer taraftan Trump'ın pimini çekip kucağımıza attığı bombayı da kabul etmediğimizi ve bu kararı mutlaka gözden geçirmeleri gerektiğini de ilettik." diye konuştu.

 

"Netanyahu'nun açıklamasını inandırıcı bulmuyorum"

Trump aldığı bu karara sadece Türkiye'den değil pek yok ülkeden tepkiler yükseldiğine dikkati çeken Ünal, şunları kaydetti:

 "Uzun bir süreden beri Trump'ın içinde yaşadığı sıkışıklığı böylesine çılgın bir kararla aşmak istemesini dünya kamuoyu görüyor, Almanya görüyor, bunu Fransa, Birleşmiş Milletler'e mensup üye ülkeler bunun kabul edilemezliğini görüyor. Bir süre sonra ben inanıyorum ki İsrail de bu kararını gözden geçirecektir. Her ne kadar bugün Netanyahu yaptığı açıklamadan, görüştükleri ülkelerin büyükelçiliklerini Kudüs'e taşıyacakları ve kısa sürede bu hazırlıkların başlayacağını söylese de ben bunu pek inandırıcı bulmuyorum."

Ünal, Türkiye'nin kırmızı çizgisi olarak ifade ettiği konularda her türlü seçeneği masaya koyduğunu, her türlü seçeneğin masada olduğu müzakerede de en doğru kararı aldığını sözlerine ekledi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x