Ünal, Habertürk televizyonunda gündeme ilişkin
değerlendirmelerde bulundu.
Ünal, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in
başkenti ilan etmesi kararını ve bu kararın bölgede barışa destek olacağı
açıklamalarını skandal olarak nitelendirdi.
Ünal, "Kudüs'te ancak barış sağlandığı zaman, Kudüs
ancakçoğulcu yapısıyla insanların birlikte yaşadığı, o çok dinli, çok dilli,
çok kültürlü yapısını bir düzene taşıdığı zaman Ortadoğu ve bölge düzene
kavuşabilir." şeklinde konuştu.
Kudüs'le ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu
kararlarını hatırlatan Ünal, "1980'de İsrail Kudüs'ü başkent ilan etti.
Fakat bu hiçbir şekilde tanınmadı. Bu uluslararası anlaşmalara aykırı,
Birleşmiş Milletler'in aldığı kararlara aykırı. Biz bölgede birçok sorunu
çözüp, şimdi Suriye'de İran, Türkiye ve Rusya inisiyatif alarak, iş birliğine
giderek bölgenin barışı ve istikrarı için bir şey yapmaya çalışıyoruz. Şimdi
tam Suriye'yi hallediyoruz derken, bir de bakıyorsunuz bombanın pimini çekerek
Kudüs'e atıyor Trump." ifadelerini kullandı.
Geçmişten bugüne bakıldığında Lübnan'daki sorunun çözümü
için çalışılırken, Irak, Libya, Mısır ve Suriye'de sorunların patlak vermeye
başladığını dile getiren Ünal, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Biz bu mahallede yaşıyoruz. Ama Trump bu mahallede
yaşamıyor. Dolayısıyla burayla ilgili masa başında aldıkları kararlar, bizim
kaderimizi etkiliyor. Tam da bunu söylüyoruz. 10 bin,14 bin kilometre öteden
gelip bölgeyi dizayn etmeye çalışanlar, düzene koymak isteyenlerin samimi
olmadığını düşünüyoruz. Bu mahallenin sakinleri biziz. Bu mahallenin düzene
kavuşmasını isteyen biziz. Bu mahallede yaşayanların kendi kaderlerini takdir
hakları olduğunu, kendi kaynaklarını kendilerinin kullanmalarını isteyen biziz.
Biz bu politikalara boyun eğmediğimiz için bugün bu sorunları yaşıyoruz."
Filistin ve Kudüs meselesinin bölgede çok uzun zamandır
devam ettiğini dile getiren Ünal,1948'de İsrail'in kurulmasıyla başlayan,
1978'de Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat'ın Camp David anlaşması ile birlikte
başka bir yöne giden sürecin, bugün de başka bir krize dönüştüğünü söyledi.
Ünal, bölgede son dört yıldır Türkiye'yi de içine alan,
Türkiye'nin bigane kalamayacağı bir durumla karşı karşıya kalındığını
anlatarak, "Türkiye açık bir şekilde tercihini, bu tarihten, bu
coğrafyadan ve burada yaşayan insanların kaderlerini kendilerinin
belirlemesinden yana koyacaktır." dedi.
Genel Başkan Yardımcısı Ünal, 11 Aralık Pazartesi günü
Dışişleri Bakanları düzeyinde bir toplantı yapılacağını,13 Aralık'ta da devlet başkanları
düzeyinde İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'nin düzenleneceğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Vatikan Devlet Başkanı Papa
Franciscus ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşeceğini belirten
Ünal, yoğun şekilde telefon diplomasisi yürütüldüğünü bildirdi.
Ünal, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın sonuç bildirgesine ve
alınacakkararlara bakacaklarını ifade ederek, "Türkiye'nin burada
kararlılığı çok net. Kudüs'ü kırmızı çizgimiz olarak çok net bir şekilde ifade
ettik. Asla bir oldu bittiye müsaade etmeyeceğimizi söyledik. Bir taraftan
bölgenin barış ve istikrara kavuşması için yoğun bir diploması sürdürürken,
diğer taraftan Trump'ın pimini çekip kucağımıza attığı bombayı da kabul
etmediğimizi ve bu kararı mutlaka gözden geçirmeleri gerektiğini de
ilettik." diye konuştu.
"Netanyahu'nun açıklamasını inandırıcı
bulmuyorum"
Trump aldığı bu karara sadece Türkiye'den değil pek yok
ülkeden tepkiler yükseldiğine dikkati çeken Ünal, şunları kaydetti:
Ünal, Türkiye'nin kırmızı çizgisi olarak ifade ettiği
konularda her türlü seçeneği masaya koyduğunu, her türlü seçeneğin masada
olduğu müzakerede de en doğru kararı aldığını sözlerine ekledi.
YORUMLAR