İçeriğinde yer alan ve yararlı bakteriler olan probiyotikler ile prebiyotik lifler bağırsak florasının zenginleşmesini sağlıyor ki bu da güçlü bir bağışıklık sistemi anlamına geliyor. İşte bu önemli etkisi nedeniyle turşu tüketimi pandemi sürecinde artış gösterdi. Ancak dikkat! Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, içeriğinde bolca bulunan sodyumun fazla miktarda yenildiğinde turşunun tam aksine ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğini belirterek, “Her besinde olduğu gibi turşuda da aşırıya kaçmamak çok önemli. Çünkü gereğinden fazla tüketmek; ödeme, mide kanserine, hipertansiyona ve uzun vadede kalp damar hastalıklarına neden olabiliyor. Dolayısıyla turşuyu haftada bir – iki günle sınırlandırmalı ve az miktarda yemeliyiz” diyor. Turşu yaparken çürük olmayan sebze ve meyvelerin kullanılmasına da mutlaka özen gösterilmesi gerektiğini hatırlatan Nur Ecem Baydı Ozman, “Turşuda fermantasyon sırasında iyi bakteriler ürerken, sebze veya meyvelerin çürük kısımlarından yayılan zararlı bakteriler de çoğalarak bağırsak sağlığını, dolayısıyla bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebiliyorlar” diyor. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, turşunun bazı faydalarını anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!
Vücut direncini artırıyor
Bağışıklık sistemimiz bağırsak sağlığımızla yakından ilişkili. Öyle ki sağlıklı bağırsaklar bağışıklık sistemi hücrelerini destekleyerek vücudumuzu güçlendiriyor. Turşu içeriğindeki prebiyotik etki gösteren lifler ve probiyotik dost bakteriler sayesinde bağırsak sağlığını koruyarak dolaylı olarak nezle ve grip gibi mevsimsel hastalıkları daha hafif atlatmamızda etkili olabiliyor.
Kabızlığı önleyebiliyor
Turşu yapımında kullanılan sebze ve meyveler yüksek oranda lif içerdikleri için prebiyotik etki gösteriyorlar. Prebiyotik besinler bağırsakta yer alan dost bakterilerin sayısının artmasına yardımcı oluyorlar. Ayrıca turşunun fermantasyon aşamasında bağırsak sağlığını olumlu etkileyebilen laktik asit bakterileri oluşuyor. Bu sayede bağırsak hareketleri optimize edilerek kabızlığın önüne geçilebiliyor. Kabızlığı önlemek için salatalarınıza tuz yerine az miktarda turşu ekleyin. Böylelikle hem yüksek lif alımıyla kabızlığı önleyebilir, hem de turşuyu az miktarda tüketmiş olursunuz.
Kansere karşı koruyabiliyor
Turşuda kullanılan meyve ve sebzeler çoğunlukla yüksek miktarda vitamin, mineral ve antioksidan içeriyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, turşu formunda tüketildiklerinde bazı vitamin kayıpları olsa da, bu besinlerin mineral ve antioksidan içerikleriyle sağlığa olumlu katkı sağladığını belirterek, “Turşudaki antioksidanlar serbest radikalleri yok ederek kanserden koruyabiliyor. Tek bir turşu yerine pancar, lahana ve havuç gibi çok farklı sebzeleri tüketerek antioksidan çeşitliliğini arttırmak mümkün olabiliyor” diyor.
Kemik sağlığına destek oluyor
K2 vitamini bağırsaktaki bakteriler tarafından sentezleniyor. Bağırsak florası bozulmuşsa K2 vitamininin sentezi azalıyor. Turşu içerdiği iyi bakteriler sayesinde floranın iyileşmesine katkı sağlayarak K2 vitamini sentezini arttırabiliyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, “Özellikle lahana turşusu K2 vitamini bakımından oldukça zengindir. K2 vitamini kalsiyumun kemik ve dişlerde birikimini arttırıyor, dolayısıyla bu dokuların güçlenmesini sağlıyor. Aynı zamanda kalsiyumun damar çeperinde birikerek damarlarda kireçlenmeye yol açmasını önlüyor ve bu sayede dolaylı olarak kalp damar sağlığını da koruyor” diyor.
Anksiyete ve depresyona karşı etkili
Bağırsak florasının bozulması anksiyete ve depresyon gibi mental hastalıklarla ilişkilendiriliyor. Probiyotikler bağırsağın normal mikrobiyal dengesinin korunmasına katkı sağlıyor; bu etkileri sayesinde anksiyete ile depresyonun önlenmesinde rol oynuyor. Turşu tüketmek hem prebiyotik içeriği hem de muhtemel probiyotik içeriği sayesinde bağırsaktaki dost bakterilerin sayısını arttırarak ruh halini olumlu etkiliyor.
YORUMLAR