VKV Sağlık Kuruluşları, 9 Şubat Dünya Sigara Bırakma Günü kapsamında, tütün ürünleri tüketiminin ve tütün dumanına maruz kalmanın yol açtığı zararlı etkilerin önlenmesi ve tütün salgınını önlemek amacıyla yapılan çalışmalar yürütüyor. Bu kapsamda, Amerikan Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Dr. Elif Altuğ ve Koç Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Dr. Işıl Uzel, pasif içicilikten sigara kullanımının zararlarına ve sigara bırakma sürecine kadar birçok noktaya dikkat çekiyor.
Amerikan Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Dr. Elif Altuğ, tütün salgını, aktif içim ve pasif maruziyet dolayısıyla her yıl dünyada 7 milyondan fazla insanın hayatını kaybettiğini belirtiyor. Tütün kullanımının Türkiye’de ve dünyada önlenebilir ölümlerin başında geldiğini ve bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Dr. Altuğ, “Sigara dumanı 7.000’den fazla zehirli ve kanser yapıcı özelliği olan kimyasal madde içerirken, pasif sigara maruziyetinde salınan duman içeriğinde, içilen sigara dumanından daha fazla zararlı madde bulunuyor. Sigara içicilerinin ömrü ortalama 15 yıl kısalırken, sigara içen her 5 kişiden biri yaşamını beklenenden erken kaybeder,” diyor.
Tütün kullanımının, içinde bulunan bağımlılık yapıcı nikotin nedeniyle, nikotin bağımlılığı olarak da adlandırıldığının altını çizen Dr. Elif Altuğ şöyle devam ediyor; “Nikotinin hem bedensel hem de davranışsal bağımlılık döngüsü üzerinde etkileri vardır. Özellikle genç yaşlarda başlanıldığında, bu etkileri daha yerleşik gözlenir. Ülkemizde sigara kullanımı başlangıcı ortalama 11-12 yaşlarıdır. Türkiye’de her 5 erkek çocuktan biri ve her 9 kız çocuktan biri sigara kullanıyor. Erken yaşlarda tütün kullanımına başlanması, hem hastalıkların oluşumu hem de bağımlılığın gelişmesi açısından ciddi risk oluşturuyor.”
Elektronik Sigaranın İçinde Kanserojen Maddeler Bulunuyor
Elektronik sigaranın tütün endüstrisinin yeni ürünü olduğunu ve ana hedef kitlenin gençler olduğu bu pazardaki artışın çok çarpıcı olduğunu belirten Dr. Elif Altuğ, “Elektronik sigara, sigara içmenin görüntü ve davranışını taklit eden, nikotin bağımlılığının sürmesini sağlayan bir araçtır. Yine içeriğinde akciğer sağlığına olumsuz etkileri bulunan kanserojen maddeler ve uçucu organik bileşenler bulunur,” diye açıklıyor. Dr. Altuğ, nargile ve sarma tütünlerin gençlere ulaşmak için bir araç olarak kullanıldığına da dikkat çekerek; “Sağlıklı ve bağımsız gençler yetiştirmek için ticari nargile sunumunun yasaklanması ve bu alanda ulusal düzeyde etkin önlemler alınması gerekiyor,” diye belirtiyor.
Sigara Alışkanlığı Sonlandırılabilir
Kişinin kendi isteğiyle başlayan sigara bırakma eyleminin medikal ve motivasyonel destekle tamamlanabileceğini ifade eden Dr. Elif Altuğ, sözlerini şöyle tamamlıyor; “Fizyolojik ve davranışsal yoksunluk belirtilerinin gözleneceği ilk 7-15 gün içinde kişiyi bilgilendirici, destekleyici ve cesaretlendirici yardım çok değerlidir. Bu desteğin kişinin ihtiyaçlarına ve endişelerine göre yapılandırılması, sigara bırakma eyleminin kalıcı olmasını sağlar. Yapılan araştırmalar, her 10 kişiden 7’sinin sigara bırakmayı düşündüğünü, bu kişilerin yarısının ise her yıl bırakmayı denediğini gösteriyor. Gerekli zamanda, uygun desteğe ulaşamayan kişilerin sigarayı bırakmayı izleyen ilk yılda yeniden sigara kullanmaya başladığı gözlenir. Aslında sigarayı bırakacak kişi fizyolojik bağımlılığın getirdiği yoksunlukla baş etmeyi öğrenip, psikolojik bağımlılığın getirdiği alışkanlıklarını fark edebilirse, sigarayı bırakmada kendi sürecini olumlu olarak tamamlar. Hazırlıklar bilinçli yapılıp uygun destek sağlandığında, sigara bırakılabilir.”
Erkeklerde Kansere Bağlı Tüm Ölümlerin Yüzde 35’inin, Kadınlarda ise Yüzde 15’inin Nedeni Sigara
Sigara veya tütün kullanımının başta akciğer kanseri olmak üzere birçok hastalığa neden olduğuna vurgu yapan Koç Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Dr. Işıl Uzel ise, erkeklerde kansere bağlı tüm ölümlerin yüzde 35’inin, kadınlarda ise yüzde 15’inin nedeninin sigara olduğunu belirtiyor. Sigaranın kronik bronşit ve KOAH gibi nefes darlığı yapan akciğer hastalıklarının da en önde gelen nedenlerinden biri olduğunu söyleyen Dr. Uzel; “Bu hastalıklara bağlı ölüm riski, içmeyenlere göre 40 kat daha fazladır. Sigara içenlerde kalp krizi geçirme ve felç riski artmaktadır. Ağız, dil, gırtlak, yemek borusu, pankreas, mesane, böbrek, prostat ve rahim ağzı kanseri riski 30 kat fazladır. Ayrıca sigara içen kadınlarda düşük yapma, erken doğum, düşük doğum tartılı bebek doğumu ve kısırlık riski yüksektir. Erkeklerde ise kısırlık ve iktidarsızlığa neden olur,” diyor.
Sigaradan süzülmeyip doğrudan havayla karışan dumanın, sigara içen kişinin soluduğu dumandan 4 kat daha fazla zehirli olduğunu, pasif içicilerin ve sigara içenlerin solunum hastalıkları, akciğer kanseri ve kalp-damar hastalıkları riskinin arttığını belirten Dr. Işıl Uzel; “Pasif içimden en çok çocuklar etkilenir. Sigara kullanımını bırakmanız çocuğunuz daha doğmadan önce, doğduktan sonra ve sizin için her zaman yarar sağlar,” diyor.
Sigaranın bırakılmasında yaşanan zorlukların altını çizen Dr. Işıl Uzel şunlara dikkat çekiyor:
Sigarayı ilk kez deneyen her 3 kişiden biri, tek bir sigara ile bağımlı hale gelmektedir.
Sigara içilmesini izleyen 10 saniye içinde, yanaktan emilen nikotin beyne ulaşır ve çok kısa bir sürede nikotin bağımlılığı oluşur.
Nikotin, psikolojik ve fiziksel bağımlılık yapar. Sigara içilmeyip nikotin miktarı azaldığında, vücut bunun yoksunluğunu hisseder. Bu döngü bağımlılığı besler.
Sigara bırakma döneminde yaklaşık 3 hafta süren huzursuzluk, uykusuzluk, sinirlenme, öfke, kabızlık, odaklanma güçlüğü yaşanabilir. Yoksunluk belirtileri her 3 kişiden 2’sinde görülebilir.
Sigara bırakmaya çalışan kişinin zorlanması nikotin bağımlılığının bir sonucudur. Bu durumun kişilik yapısıyla ilişkisi yoktur.
Doktor yardımıyla bu belirtilerin üstesinden daha rahat bir şekilde gelmek mümkündür.
YORUMLAR