Periodontitis, mikroorganizmalar tarafından başlatılan, dişi
kemiğe bağlayan liflerin ve dişe destek olan kemiğin yıkımına neden olan iltihaplı
bir hastalıktır. Sigara, periodontitis için önemli risk faktörlerinden biridir.
Hastalığın görülme olasılığını, yaygınlığını ve şiddetini etkiler.
Tedavi sürecini de
olumsuz etkiliyor
Sigaranın diş eti hastalıklarının tedavisi (cerrahi,
cerrahi olmayan ve implant çevresi tedavilerinde) üzerinde de yan etkileri
bulunmaktadır. Sigaranın diş eti ve çevre dokuları üzerine etkisi paket
kullanım yılı ile değerlendirilebilir. 1 paket yılı, 1 sene boyunca günde 1
paket sigara tüketimini işaret etmektedir. Sigaranın diş eti ve çevre dokularına
ve bu dokuların hastalığı durumundaki tedavi sürecine etkisi; günde kaç adet
kullanıldığı, ne kadar süredir kullanıldığı, bırakılmış ise kaç paket yılı
kullanıldığı ve ne kadar süredir içilmediği gibi bilgiler ile
değerlendirilebilir.
Uzun süre
kullananlar risk altında!
Dişlerin fırçalanmaması ve ara yüzeylerinin
temizlenmemesiyle oluşan mikrobiyal plak katmanının birikimine bağlı gelişen iltihap
sonrası periodontal hastalık görülme oranı; sigara içenlerde, içmeyenlere göre
4 kat daha fazla izlenmektedir. Önceden sigara kullanıp bırakanlarda, hiç
içmeyenlere göre periodontitis görülme oranı 1.7 kat daha fazladır. Sigara
kullanımının, miktara bağlı şiddetinin artmasına örnek olarak, yarım paket içen
bireylerde periodontitis görülme kat sayısı 2.8 iken, 1.5 paket sigara
içenlerde bu kat sayının 6 olarak tespit edilmiş olması gösterilebilir. Tüm
popülasyonu nasıl etkilediği incelendiğinde ise periodontitisli hastaların
yüzde 42'sini sigara içenlerin, yüzde 11'ini sigarayı bırakmış hastaların
oluşturduğu görülmektedir. Uzun süre sigara kullanan yaşlı hastalarda, şiddetli
periodontitis görülme olasılığı 3 kat daha fazla izlenirken, sigara kullanım
yılı ile diş kayıplarının artış gösterdiği izlenmektedir. Genç bireylerde ise
periodontitis görülme sıklığı sigara içenlerde, içmeyenlere göre yaklaşık 4 kat
daha fazla görülmektedir. Puro, pipo, nargile gibi ürünlerin de diş eti ve
çevre dokular üzerinden benzer ve/veya daha şiddetli etkiler oluşturduğu
bilinmelidir.
Bırakmak için geç
değil!
Sigarayı bırakanlarda risk; içenlere göre az, içmeyenlere
göre daha çoktur ancak risk, sigara kullanmama süresinin artışına bağlı olarak
düşer. Bu sebeple sigaranın bırakılması yönünde adım atılması; diş eti
hastalıklarının şiddetinin azaltılması ve tedavinin daha olumlu sonuçlar ile
gerçekleştirilebilmesinde büyük önem taşımaktadır. Sigaranın bırakılması ile
ilgili ilk adım bireyin kendi iradesini kullanması olabilir. Bu mümkün değilse,
birincil sağlık basamağı merkezlerindeki kısa süreli müdahaleler, sırayı
alabilir. Bu yöntem de sigaranın bırakılmasında etkili olamıyorsa, profesyonel
destekler alınmalıdır. Sigara bırakıldığında ağız içerisindeki
mikroorganizmaların daha az patojenik hale dönüşmesi, diş eti damarlanmasının
iyileşmesi ve immün yanıtın düzelmeye başlaması sıralanabilir. Sigara,
periodontitis için bir risk faktörüdür. Sigara bıraktırma programları da bu
sebeple periodontal tedavinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Diş eti
hastalıklarının tedavisinde, sigaranın azaltılması/bırakılması en az diş eti
tedavisinin klinik seansları kadar önem taşımaktadır.
YORUMLAR