Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı
Külliyesi'nde 47. Muhtarlar Toplantısı'nda muhtarlarla iftarda bir araya geldi.
Yapımı tamamlanan sergi salonunda muhtarlarla bir araya
gelmelerine fırsat verdiği için Allah'a hamd eden Erdoğan, "Çünkü sizler
ülke siyasetinde, devlet yönetiminde en üst noktada olanla, halka irtibatta
demokrasinin en alt basamakları olan muhtar kardeşlerimizsiniz. Siz olmazsanız
demokrasi olmaz, siz varsanız demokrasi var. Çünkü bana da vurmak istedikleri
zaman biliyorsunuz öyle vurdular, 'muhtar bile olamaz' dediler ama 'muhtar bile
olamaz' dedikleri Erdoğan işte bugün cumhurbaşkanı olarak karşınızda."
diye konuştu.
Tüm muhtarları selamlayan Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı
Külliyesi'ne, milletin evine, bu gazi mekana, inşası yeni biten sergi
salonumuza hoş geldiniz." dedi.
Erdoğan, Afyonkarahisar, Amasya, Ankara, Balıkesir,
Bilecik, Bolu, Bursa, Çankırı, Çorum, Düzce, Eskişehir, İstanbul, Kastamonu,
Kayseri, Kırıkkale, Konya, Kütahya, Manisa, Samsun, Sivas, Tokat, Yozgat ve
Zonguldak'tan gelen muhtarlarla bir araya geldiklerini ifade etti.
Toplantının hayırlara vesile olmasını temenni eden
Erdoğan, "Toplantımızı gerçekleştirdiğimiz Cumhurbaşkanlığı Külliyemizin
en yeni birimi olan bu sergi salonumuzu ilk defa sizlerin teşrifiyle hizmete
açmış bulunuyoruz." ifadesini kullandı.
Salonun hayırlı olmasını temenni eden Erdoğan, eserin
kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik etti.
Muhtarlarla daha önceki toplantılarını ana binanın
altındaki 400 kişilik salonda yaptıklarını ve yemeklerini de kış bahçesinde
yediklerini anımsatan Erdoğan, bu şekilde 45 toplantı yaptıklarını, geçen yılki
bir toplantıyı da Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirdiklerini anımsattı.
Türkiye'de 50 bini aşkın muhtar olduğu düşünüldüğünde 3,5
yıla yakın bir süredir sık aralıklarla toplantılar gerçekleştirmelerine rağmen
yarıya yeni ulaştıklarını anlatan Erdoğan, toplantılarda ideallerinin 2 bin
muhtarla aynı anda bir araya gelmek olduğunu ifade ettiğini hatırlattı.
"Nasip bugüneymiş" ifadesini kullanan Erdoğan,
bugün yaklaşık 2 bin 500 muhtarla bir arada olduklarını belirtti.
Cami, Kongre ve Kültür Merkezi ve şu anda inşası bitmek
üzere olan Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi gibi sergi salonunun da Ankara'nın ve
Türkiye'nin önemli bir ihtiyacını karşılayacağına inandığını kaydeden Erdoğan,
yapımı devam eden Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi'nin de bittiğinde 5 milyon cilt
kitabı barındıracağını ve 24 saat halka açık olacağını belirtti. Erdoğan,
gençlerin istedikleri zaman buraya gelerek ders çalışıp, kitap
okuyabileceklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm illere millet kıraathaneleri
kuracaklarını Hatay'da bugün açıkladığını anımsatarak, "İskambil, okey,
mokey oynama yeri değil, millet kıraathanesi." dedi.
Millet kıraathanelerinde de kitapların olacağını ve
buraya ilişkin projelerin hazırlandığını ve bunun takdimini televizyon
programında yapacağını söyleyen Erdoğan, 100, 200, 400 metrekare ebatlarında,
ilçelerin büyüklüğüne göre millet kıraathanelerinin yapılacağını ifade etti.
"Orası ailelerin, gençlerin bütünleşme, birleşme ve
birbirlerine sinerji verme yeri olacak." diyen Erdoğan, bunların süratle
tamamlanacağını bildirdi.
Bazı belediyelerin benzer çalışmalar yaptıklarını dile
getiren Erdoğan, kendilerinin cumhurbaşkanlığı olarak bunu çok daha farklı bir
şekilde ortaya koyacaklarını kaydetti.
Erdoğan, Külliye içerisinde üst kısımda bulunan ana bina
ve iki bloğun cumhurbaşkanlığı hizmetlerine mahsus olduğunu, diğer tüm
eserlerin ise milletin kullanımına açık olduğunu belirtti.
Kütüphaneye ait halihazırda 1,5 milyon cilde yakın eserin
ellerinde bulunduğunu ve halen kitapların gelmeye devam ettiğini ifade eden
Erdoğan, "Sadece ulusal değil, uluslararası bazda bu kütüphanemiz inşallah
ses getirecek. Benzerini İstanbul'da da eski Rami Kışlası vardı, Rami
Kışlası'nı da yine aynen burası gibi kütüphaneye dönüştürüyoruz. Orası da 7
milyon cilt kitap alacak şekilde yapılıyor. Onu da bitireceğiz inşallah."
diye konuştu.
Beştepe Millet Camisi'nin şehir içinden ve dışından gelen
vatandaşlara 5 vakit hizmet verdiğini anlatan Erdoğan, "Camimiz hiç boş
kalmıyor. Kültür ve Kongre Merkezimiz pek çok önemli toplantıya, etkinliğe ev
sahipliği yapıyor. Kütüphanemiz faaliyete geçtiğinde ülkemizin en büyük hacimli
ve en modern alt yapıya sahip kütüphanesi olacak. Çünkü dijital yapıya da
geçeceğiz. Sergi salonumuz pek çok önemli etkinliğe ev sahipliği yapabilecek
kapasite ve donanıma sahiptir. Yine bu bina bünyesinde yer alan aşevimiz de
tarihimizdeki önemli bir geleneğin yaşatılmasına vesile olacak. Gerçekten
muhteşem bir aşevimiz var." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizim işimiz Türkiye'ye eser kazandırmaktır.
Ülkemize kazandırdığımız eserler bizim milletimiz nezdindeki ibra
belgelerimizdir, berat belgelerimizdir. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni
satmaktan, yıkmaktan, kapatmaktan bahsedenler, önce gelsinler buradaki şu
eserleri bir görsünler, burada verilen hizmetleri de incelesinler. Kendilerinin
ömrü hayatlarında geride bıraktıkları böyle bir eser var mı? Önce onu
söylesinler. Yıkmakla ülke kalkınmaz, kapatmakla milletimize hizmet verilmez,
Türkiye'yi geri götürmekle muasır medeniyet seviyesine ulaşılmaz. Hele hele
yalanla, iftirayla, çarpıtmayla elde edilecek hiçbir başarı olmaz."
İstanbul büyükşehir belediye başkanlığıyla başladıkları,
başbakanlık ve cumhurbaşkanlığıyla sürdürdükleri şekilde millete eser
kazandırmaya ve hizmet vermeye devam edeceklerine işaret eden Erdoğan,
"İnşallah 24 Haziran'dan sonra daha büyük ve daha iddialı hedeflerle
milletimizin hizmetinde olacağız." diye konuştu.
Türkiye'nin yaşadığı değişimin, dönüşümün ve katettiği
mesafenin büyüklüğünün en yakın şahitlerinden birinin de muhtarlar olduğuna
işaret eden Erdoğan, "Muhtarlarımızın bilgileri, görgüleri, tecrübeleri ne
kadar artarsa kendi mahalle halkına o kadar hizmet, güzel hizmet
verebileceklerine inanıyoruz." dedi.
Muhtara İçişleri Bakanlığı tarafından birer zarf ve form
verildiğini anımsatan Erdoğan, tüm muhtarların mahalle veya köyleriyle ilgili
sıkıntıları forma kaydedeceklerini, İçişleri Bakanlığının bunu takip edeceğini,
ilgili bakanlıklar vasıtasıyla da sorunların çözümüne ulaşacaklarını ifade
etti.
Erdoğan, "43. toplantımızda İçişleri Bakanlığımızdan
muhtarlarımıza Endülüs ve Kudüs gibi medeniyetimizin sembol şehirlerini görme
imkanı tanınması hususunda çalışma yapılmasını istemiştim. Şu ana kadar 3 ayrı
muhtar grubumuzun Endülüs'e gittiğini öğrendim. Maliyeti sponsorlar tarafından
karşılanan bu proje bayramdan sonra da devam edecek. Mutlu oldum,
sevindim." dedi.
Muhtarlardan ve tüm vatandaşlardan Türkiye'nin 16 yıl
önceki haliyle bugünkü halini zihinlerinde karşılaştırmalarını isteyen Erdoğan,
"Yaşı buna müsait olmayan gençlerimiz eski Türkiye'nin halini
babalarından, annelerinden, diğer büyüklerinden sorarak bu mukayeseyi
yapsın." ifadesini kullandı.
Eğitimde yaptıkları hizmetleri anlatan Erdoğan,
cumhuriyet tarihinin 79 yılında 343 bin derslik yapıldığını, kendilerinin ise
16 yılda 284 bin dersliği ülkeye kazandırdıklarını söyledi.
İktidara geldiklerinde Türkiye'de 526 bin öğretmen
olduğunu hatırlatan Erdoğan, bu sayıya 16 yılda 585 bin öğretmen ilave
ettiklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu yıl atanacak 20 bin öğretmenle sayı 605 bine
çıkacak. Şu anda okullarımızda 905 bin öğretmen görev yapıyor. Ama çıkıyor
anamuhalefetin başındaki zat diyor ki 'Ne kadar atanma bekleyen öğretmen varsa
hepsini atayacağım' diyor. Dürüst ol, yalan konuşma, doğru konuş. Sen bütçe
nedir bilir misin? Eğer senin bütçen buna müsade ediyorsa bunları atarsın.
Yoksa önüne geleni 'ben atayacağım' dersen, zaten bunu başarman hiç mümkün
değil. Kaldı ki bütçenin müsade ettiği kadarıyla bile bu süreci çalıştırsan bu
çok büyük bir başarıdır. Ben 75 öğrencili sınıflarda okuduğum zaman, o zaman
tek partili dönemdi, yani CHP'nin iktidarda olduğu dönemlerdi. Sınıflarımızda
bizim 75 öğrenci vardı. Anadolu'daki sınıflarda 100 öğrencinin üzerinde
öğrencilerin olduğu öyle sınıflarda
okudular. O sınıflarda doğalgaz yoktu, sobalar vardı. Şimdi zaten anamulefetin
başındaki zat 'tekrar sobalara döneceğiz' diyor. Çünkü bunların başka derdi
yok. Böylece 60-70 kişilik sınıfları ortadan kaldırdık, hem de hiçbir sınıfı
öğretmensiz bırakmamış olduk."
"BAY KEMAL, BAK BUNLARI YAPTIK"
Üniversite sayısını 76'dan 207'ye çıkardıklarını belirten
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversitesiz il kalmadığını dile getirdi.
"Bay Kemal, bak bunları yaptık." diyen Erdoğan,
yüksek öğrenim yurtlarının kapasitesini 182 binden 634 bine yükselttiklerini,
üniversite öğrencilerine verilen 45 lira kredi ve burs miktarını ise 470 liraya
çıkardıklarını söyledi.
Erdoğan, "Muhalefetin adaylarına sorun bakalım, iş
başına geldiklerinde Türkiye'nin otomobili projesini durduracakları, burayı
yıkacakları gibi ülkemizin bu kazanımlarını da kaldırıp atacaklar mı?"
dedi.
Göreve geldiklerinde 278 bin olan lisanslı sporcu sayısını
bugün 8 milyon 368 bine ulaştırdıkları bilgisini veren Erdoğan, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Biz geldiğimizde bu ülkede doğru dürüst internet
kullanımı yoktu. Geniş bant internet abonesi sayısı sadece 3 bindi. Bugün bu
sayı 69 milyona çıktı. TOKİ kanalıyla yapılan toplam konut sayısı 43 bindi. Biz
buna 817 bin daha ilave ettik. Muhalefetin adayları interneti kesmeyi,
yaptığımız konutları da yıkmayı düşünüyor olabilirler. Karşınıza çıktıklarında
kendilerine bunları bir sorun.
En büyük devrimlerden birini sağlıkta gerçekleştirdik.
Hastanelerimizde 164 bin yatak vardı ve bunların çoğu koğuş sistemi sebebiyle
adeta insanların üst üste istif edildiği yerlerden oluşuyordu. Sağlam girsen,
hasta çıkıyordun. Merhum Savaş Ay'ın programında gösteriyorlar ya rezillik. Biz
sadece bunları dönüştürmekle kalmadık, aynı zamanda çoğu nitelikli sınıfta 130
bin modern yatak ilave ettik buna."
Kendilerinden önce sağlık çalışanlarının sayısının 378
bin olduğunu aktaran Erdoğan, 530 bin yeni sağlık çalışanıyla bu sayıyı 917
bine çıkardıklarını ifade etti.
"Hastanelerde MR mı vardı?" diye soran Erdoğan,
MR'ından tomografisine ve ambulansına kadar her türlü araç gereci 5-10 kat
artırdıklarını dile getirdi.
ŞEHİR HASTANELERİ
Şimdi de şehir hastanelerini birer birer açtıklarını
vurgulayan Erdoğan, şu ana kadar Yozgat, Isparta, Mersin, Adana ve Kayseri'deki
hastaneleri hizmete açtıklarını söyledi.
Yakında Manisa, Elazığ ve Eskişehir'deki hastaneleri de
hizmete açacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önümüzdeki yıl sırada
Ankara Etlik, Konya Karatay, Bursa, Kütahya, Tekirdağ, Gaziantep var. Bu
şekilde inşallah 30 büyükşehirin tamamına da şehir hastanelerini
açacağız." diye konuştu.
Diğer adayların şehir hastanelerine de karşı olduklarına
dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Neymiş, çok büyük yatırımlarmış. Kendileri hep
küçük düşündükleri ve öyle davrandıkları için herhalde yatırımların da öyle
olmasını istiyorlar. Ulaşımdaki devrimi buraya gelirken bizzat gördünüz.
Bölünmüş yol uzunluğu 79 senede 6 bin 100 kilometreydi. Biz ise 16 senede buna
19 bin 900 kilometre ilaveyle 26 bin kilometreye bölünmüş yolları çıkardık.
Otoyollarımıza 943 kilometre ilave yaptık. Ülkemizde daha önce hiç olmayan
hızlı tren hatlarında şimdilik bin 213 kilometredeyiz. Devam eden projelerle bu
rakamı 10 bin kilometreye kadar çıkartacağız.
Hava yolunu, halkın yolu haline getirdik. Bizim
çocukluğumuzda, gençliğimizde uçakla yolculuğu hayal bile edemiyorduk. Şimdi 26
havalimanına 29 tane ilave ettik. Yolcu sayısını 34 milyondan 160 milyona
çıkartarak, hava yolunu günlük hayatımızın içine sokmayı başardık. Ülkemizin
sularını, musluklarımıza ve tarlalarımıza akıtmak için 276 barajımıza, 525 tane
daha ilave ettik. Ey anamuhalefin başı, İstanbul'a belediye başkanı olduğumda
İstanbul'u CHP'den aldım. İstanbul'un suyu yoktu, İstanbul'da çöp dağları
vardı, hava kirliliği almış başını gidiyordu. Yine CHP'nin bir belediyesi
Ümraniye'de çöplük patladı, 39 vatandaşımız orada öldü. Bundan haberin var mı
senin? Biz geldik, o çöp dağlarını yok ettik. 180 kilometreden Istranca
Dağları'ndan su getirdik. O gün bugündür artık İstanbul'un su sıkıntısı hamd
olsun yok."
Elektrik üretimi yapan 105 barajın üzerine 528 baraj daha yaptıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı
Erdoğan, 79 yılda ağaçlandırılan 4 milyon hektar alana, 5 milyon hektar daha
ilave ettiklerinin altını çizdi.
Tarımda verdikleri desteklerin geçmişle mukayese bile
edilemeyeceğine dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:
"Arazi toplulaştırma çalışması bizden önce 450 bin
hektar alanda uygulanmıştı, biz 6 milyon hektar alanda daha bu projeyi
gerçekleştirdik. Yıkım ekibinden birileriyle karşılaşırsanız bunları sormayı
ihmal etmeyin. Belki barajları yıkmayı, ağaçları sökmeyi, destekleri geri
almayı düşünüyorlardır. Sosyal yardımlara baktığımızda 2002'de 2 katrilyon
kaynak kullanılmıştı, biz geçen yıl 38 katrilyon lira kaynağı bu amaçla
milletimizin emrine sunduk. Çalışanlarımızın yanı sıra emeklilerimizin
ücretlerini de insanca yaşayabilecekleri seviyeye çıkardık. Şimdi bayramlarda
vereceğimiz ikramiyelerle emeklilerimize çifte bayram yaşatacağız."
Muhtarlara yönelik de önemli hizmetleri olduğunu belirten
Erdoğan, her konuda muhtarların taleplerini karşıladıklarını söyledi.
"BU YOLDA SONUNA KADAR YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
"Diğer cumhurbaşkanı adaylarının muhtarların adını
dahi ağızlarına almadıklarını biliyorsunuz değil mi?" sorusunu yönelten
Erdoğan, "Biz sizinle bu yolda sonuna kadar yürümeye devam edeceğiz."
dedi.
Yaptıkları yatırımlara değinen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Daha Marmaray'ı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü,
Avrasya Tüneli'ni, Osmangazi Köprüsü'nü, Nissibi Köprüsü'nü, Ilgaz'dan Ovit'e
kadar her biri birer efsane olan tünelleri saymadım. Daha 29 Ekim'de hizmete
açacağımız İstanbul'daki yeni havalimanımızı saymadım. Daha seçim
beyannamemizde taahhüt ettiğimiz millet bahçeleri başta olmak üzere 146
projemizi saymadım. Sizlerden eski Türkiye manzaralarıyla işte bu hizmetleri
karşılaştırmanızı ve ortaya çıkan tabloyu herkese anlatmanızı rica ediyorum.
Çünkü biz yükselen bir Türkiye istiyorsak, benim sizin desteğinize ihtiyacım
var."
Muhtarlarla bunun başarılacağına inandığını ifade eden
Erdoğan, özellikle gençlerin bu gerçekleri çok iyi bilmesinin sağlanması
gerektiğini vurguladı.
Bu işlerin esip gürlemekle, aklına geleni kürsüden
söylemekle olmadığının da anlatılması gerektiğini belirten Erdoğan, "Bu
işlerin proje, ekip ve azim işi olduğunu, hepsinden önemlisi inanç işi olduğunu
anlatmalısınız. Biz boşuna 'iman varsa, imkan vardır' demiyoruz. Türkiye'yi 16
yılda nasıl 3,5 kat büyütmüşsek, önümüzdeki dönemde 2 kat daha büyütmekte
kararlıyız. Yeter ki milletimizin desteği bizimle olsun. Yeter ki muhtarlarımız
yanımızda olsun." diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanlığı
Külliyesi'nde yeni hizmete giren sergi salonunun inşasında kullanılan
malzemenin tamamına yakınının yerli olduğuna işaret etti.
Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması sırasında,
muhtarlardan bazılarının "sicil affı istiyoruz" demesi üzerine,
"Süleyman Bey, bak sicil sıkıntısı olanlar var. Galiba sicil affı
istiyorlar. Süleyman Bey, şu anda Soylu soyadıyla böyle bir adım
atabilir." dedi.
İftara Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da katıldı.
YORUMLAR