Ünal, terörle mücadeleye dikkati çekti.
Teröristlerin, siyasi ve sivil toplum ayağı
uzantılarının, terörle mücadeleyi sanki demokrasiye, insan haklarına ve
özgürlüklere karşı verilmiş bir mücadele gibi çarpıttığını belirten Ünal,
"Şimdi bunlar Kandil'den emir alıp, silahların gölgesinde siyaset yapıp, o
gencecik fidanların dağa çıkarılmasının sorumluları olanlar, Diyarbakır'daki
annelerin her bir damla gözyaşının müsebbibi olanlar, 40 yıldan beri bu
ülkedeki Kürk kardeşlerimizin sırtından, ama Kürtlükle ve Kürt meselesiyle
uzaktan yakından ilgisi olmayanlar bize neden bahsediyorlar? Demokrasiden,
barıştan bahsediyorlar." ifadelerini kullandı.
Bugün sözün de kararın da egemenliğin de milletin
kendisinde olduğunu vurgulayan Ünal, bu mücadeleyi, 1950'lerde "Yeter, söz
de karar da milletindir" diyen Adnan Menderes'in başlattığını, Turgut
Özal'ın, Necmettin Erbakan'ın sürdürdüğünü, bayraktarlığını da Recep Tayyip
Erdoğan'ın yürüttüğünü kaydetti.
"Siz aynısını
Nuri Demirağ'a yaptınız, Vecihi Hürkuş'a yaptınız"
2012 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na
katıldıklarını ve oradaki heyetler arası görüşmede silahlı insansız hava aracı
istediklerini, ancak verilmediğini anlatan Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Teröristlere
binlerce tır silahı ücretsiz gönderenler bize parasıyla neyi vermediler? Silahı
vermediler. Peki biz ne yaptık? Cumhurbaşkanımızın dediği gibi 'kötü komşu,
bizi ev sahibi yaptı'. Şimdi biz insansız hava aracı, silahlı insansız hava
aracı ve en son TİHA dediğimiz Akıncı yine insansız hava aracını şu anda
kullanıyor muyuz? Kullanıyoruz. Bizim askerimiz Barış Pınarı'nda Suriye'ye
girdiğinde Başkomutan Cumhurbaşkanı karargahından canlı olarak askerimizin
önünde, arkasında herhangi bir risk var mı yok mu, izleyebiliyordu. Nereden
nereye geldik.Türkiye bunu başardı. Peki Kemal Efendi ne dedi konuşmasında?
Dedi ki 'savunma sanayini Erdoğan'ın ailesi ele geçiriyor'. E be insafsız, e be
vicdansız, bu insanlar 30 senedir gece gündüz yatmadan, uyumadan bu ülkeye
aşkla bağlı oldukları için Türkiye'nin savunma sanayisine katkı sunmaya çalışan
insanlar... 30 sene önce hayatlarında Tayyip Erdoğan mı var bu insanların? Siz
aynısını Nuri Demirağ'a yaptınız, Vecihi Hürkuş'a yaptınız. Sizin bu ülkede
uçak üreten Nuri Demirağ'a neler yaptığınızı tarih yazıyor. O yüzden Nuri
Demirağ'a, Vecihi Hürkuş'a yapılanları unutursak bugün Bayraktar ailesine
yapılmak istenenler bize normal gelmeye başlar."
CHP'nin ne zaman milletin yanında duracağını soran Ünal,
"Bakıyorsunuz Gezi olayları oluyor, DHKP-C'si, HDP'si, bütün terör
örgütleri MLKP'si Gezi olaylarının içerisinde. Bakıyorsunuz CHP onlardan yana.
17-25 Aralık oluyor, 17-25 Aralık gününe kadar FETÖ'ye düşman olanlar 17-25
Aralık'tan sonra bakıyorsunuz ki FETÖ'nün kurumlarının önünde canlı kalkan
oluyorlar. 15 Temmuz oluyor bakıyorsunuz ki adamlar 15 Temmuz'a 'kontrollü
darbe, tiyatro' demeye başlıyorlar. Yahu bu CHP ne zaman bu milletin yanında
duracak, bu milletin hassasiyetlerinin yanında duracak?" şeklinde konuştu.
Yola ikna olmuşlarla değil, inanmışlarla çıkılması
gerektiğine vurgu yapan Ünal, ikna edilenlerin bir zorluk ve korku anında terk
edeceklerini ve başka şeylere ikna olacaklarını kaydetti. Ünal, şimdi yine
birilerinin, küresel çetenin Türkiye ve Erdoğan planlarından korktuğu için
gitmeye başladığını söyledi.
FETÖ'nün 2011 yılında ilk kez kafasını gösterdiğini ifade
eden Ünal, "Şimdi diyorlar ki 'efendim bu FETÖ'yü bu hale siz getirdiniz'.
Yahu biz geldiğimizde, 2002'de bu adamlar zaten devletin içerisine
yerleşmişler." dedi.
"Terör
koridorunu bu iradenin mukavemeti paramparça etti"
Türkiye'nin bölgesinde başarılı uluslararası çalışmalara
imza attığını dile getiren Ünal, "Bizim bölgede neler yaptığımıza
bakarsanız, en son Libya’yla münhasır bölge anlaşmamıza bakarsanız, bizim
bölgede kurulmak istenen düzeni paramparça ettiğimizi ve bölgede 'Türkiye
olmadan hiçbir düzen kuramazsınız' dediğimizi görürsünüz. Bunları kim yaptı?
Bunları, bu kadrolar yaptı, sizler başardınız kardeşlerim. 15 Temmuz’da
Türkiye'ye yapamadıklarını, 15 Temmuz'dan sonra bir terör koridoru oluşturup
bizi terör koridorunda boğmak istediler. O terör koridorunu da işte bu iradenin
mukavemeti paramparça etti kardeşlerim." değerlendirmesinde bulundu.
Bu günün muhalefet değil AK Parti teşkilatlarının
mukavemet günü olduğunu ifade eden Ünal, sözlerine şöyle konuştu: "Güçlü
durmamız gerekiyor, umudu ve inancı arttırmamız gerekiyor. Korku yok, pes etmek
yok, kaygı yok, endişe yok, karamsarlık yok. Bunlar bize yakışmaz. Çünkü biz
uzun bir yoldan geliyoruz. Çünkü biz tarihin içinden akıp gelen bir nehir
gibiyiz. Biz bir iddiayı taşıyoruz. Biz bu büyük milletin tarih içerisindeki
büyük iddiasının, kavgasının, davasının temsilcileriyiz. O yüzden bize
karamsarlık yakışmaz, bize umut yakışır, inanç, cesaret yakışır. O yüzden asla
çevremizde karamsarlık yayanlara, muhalefetin argümanlarıyla bu partiyi ve bu
davayı eleştirmeye kalkanlara, müsaade etmeyeceğiz. Çünkü bizim daha çok uzun
bir yolumuz var."
Ünal, daha sonra 2 Aralık'ta Barış Pınarı Harekat
bölgesinde bölücü terör örgütü mensupları tarafından düzenlenen havan
saldırısında şehit olan Piyade Uzman Onbaşı Harun Çınar'ın ailesine taziye
ziyaretinde bulundu.
YORUMLAR