Üstün zekâlı çocukların okulda karşılaştığı 6 sorun

Üstün zekâlı çocukların okulda karşılaştığı 6 sorun

Pek çok üstün zekalı çocuk akademik alanlarda başarı gösterirken, öğrenme güçlüğü çektiği ve davranış sorunlarıyla uğraştığı vakalar da mevcuttur. Bu durumlarda, üstün zekalı çocuklar için okul hayatı zorlaşabilir. Ebeveynler ve eğitimciler için, bu özel çocukları en iyi şekilde nasıl destekleyebileceklerini bilmek zordur.

31 Ocak 2018 - 03:15

Üstün zekalı çocukların ihtiyaç duydukları desteği onlara sağlamak için sorunları erken tanımanın önemine işaret eden Tüm Üstün Zekalılar Derneği TÜZDER Genel Müdürü Tunahan Coşkun, üstün zekalı çocukların okulda karşılaştığı 6 sorun ve çözüm önerileri hakkında şu bilgileri verdi:

GÖREVLERİ TAMAMLAMA BAŞARISIZLIĞI “MÜKEMMELİYETÇİLİK”

Bu başlığın altında yatan en temel alan mükemmeliyetçilik diyebiliriz. Mükemmeliyetçilik çocuğun yaptığı işi tam manası ile yapma, verilen görevleri mümkün olan en başarılı şekilde tamamlama isteğidir. Buna ek olarak ise üstün zekâlı bir çocuk bağımsız bir öğrencidir ve bir görevin gereklerini yerine getirmemeyi seçebilir, çünkü bu görevi önemsiz görebilirler. Ayrıca, kendi problemlerini çözme yaklaşımlarını ele alabilir ya da ödevlerinden daha ilginç bulacakları fikirleri takip edilebilirler. Bu durum öğrencilerin öğretmenler tarafından kınanmasına neden olabilir. Çocuğun okulundaki tüm eğitimcilerin, daha hoşgörülü bir yaklaşım benimsemelerini sağlamak için onları çocuğun üstün zekalı olduğundan haberdar etmek gereklidir.

AKRANLARIYLA SOSYAL ETKİLEŞİM ZORLUĞU

Akranlarıyla sosyal etkileşim kurmakta ve bu etkileşimi sürdürmekte zorluk çekerler.  Üstün zekalı bir çocuğun arkadaş edinmesi zor olabilir. Aynı yaş grubundan ziyade öğretmen ve diğer yetişkinlerle daha rahat etkileşime geçebilir. Bu durumun asıl sebeplerinden bir tanesi de zihinsel yaşlarının takvim yaşlarından ilerde olmasından kaynaklanabilir. Bu aynı zamanda sosyal ve duygusal yalnızlığa veya akran zorbalığına neden olabilir. Konuşacak ve başkalarıyla bağlantı kuracak ortak konuları nasıl bulacağı konusunda danışmanlık hizmeti verilmelidir. Bu çocukları benzer gruplar ile zaman zaman bir araya getirmek sorunların çözülmesinde önemli bir aşama olacaktır.

DUYGUSAL OLGUNLUK VE BENLİK SAYGISI “ASENKRONİZE GELİŞİM”

Üstünlük bazen, olgunluk söz konusu olduğunda eşzamansız gelişme anlamına gelebilir. Üstün çocuklar son derece akıllı olduğu halde duygularıyla baş etmede problem yaşadığı anlamına gelebilir. Bunun sonucunda ise üstün çocukla öğretmenleri, ebeveynleri ve arkadaşları arasında bir set oluşabilir. Üstün zekâlı çocukların ileri konular hakkında münazaralar yapabilmeleri ve yetişkinlerle konuşma yaparken kendinden emin olabileceklerini bilmeleri oldukça önemlidir.

DİSLEKSİ

Tahminler, okul çağındaki çocukların yüzde 2-5'inin iki kez istisnai olabileceğini, yani yetenekli fakat öğrenme güçlüğü çektiklerini gösteriyor. Avrupa Disleksi Derneği’ne göre disleksi; okuma, heceleme ve yazma becerilerini edinmede nörolojik kökenli bir farklılıktır. Dislektik çocuklarda üstün yeteneklerin tanınması, sözcüğün dinlenmesi, sıradışı düşünme ve problem çözme becerilerinin gözlenmesi, çeşitli ilgi alanlarına ve gelişmiş espri anlayışına dikkat edilmesi ve çocuğa genel bir merak alanı sunulması önemlidir. Bir çocuğun disleksiyle başa çıkma stratejileri geliştirmesine yardımcı olmak çok önemlidir, çünkü bu stratejiler fonik bilgiyi oluşturabilen ve okuma ve yazma kabiliyetini artırabilecek kaynaklar sağlamaktadır. Okula ve sınıfa uyumları sağlayacak gerekli oryantasyon süreçlerini mutlaka yapmak gerekmektedir.

ZİHİNSEL AÇLIK VE AKRAN FAKİRLİĞİ

Üstün zekâlı çocuklar hem okul ortamında hem de diğer sosyal ortamlarda maalesef gereğince anlaşılamıyor. Bunun altında yatan en önemli sebeplerden bir tanesi kendileri ile eş düzeyde çocuklar ile birlikte olamama dezavantajı. Bunun için mutlaka kendileri ile eş düzeyde çocuklar ile zaman zaman bir araya gelmelerine ihtiyaç vardır. Yine üstün çocuklar için müfredatın hafif olması ve onların ilgilerini çekmeme durumu onlarda zihinsel açlığa yol açmaktadır. Bu sebeple bir çok çocuk ‘okul neden var?’, ‘hergün aynı şeyleri görüyoruz’ gibi serzeniş cümleleri ile okula gitmek istemeyebilmektedir. Bu durumda okul ve müfredatın mutlaka zenginleştirilmesi gerekmektedir.

DİKKAT VE DAVRANIŞ SORUNLARI

Üstün zekalı bir çocuğun dikkat zorluklarıyla uğraşması da söz konusudur. Bunlar, belirli ilgi alanlarına odaklanabildikleri, sınıf derslerini takip etmede zorluk çektikleri anlamına gelir. Okul ödevleri, zihnin odaklanmasını sağlamanın zor oluşu nedeniyle öğrenciler için zaman alabilir. Ödevleri tamamlayama, verilen görevlerde zorluk çekme başlıca sorunlardır. Bu durumda çocuklar ile adım adım ilerlemeli çoklu görevler yerine tamamlandıkça ilerleme tercih edilmelidir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x