Kahramanmaraş’ta yıllardan beri aktarcılık yapan ve kınanın
yaşamımızda ki yerini anlatan Muhammet Akkök, “Kına Peygamber Efendimiz
döneminden bize kalmış bir sünnettir. Günümüzde düğünlerde gelinlere ve askere
gidenlere yakılır. Kültürümüzde adet haline gelmiştir. Çeşitli amaçlarla da
kullanılan bir bitki türüdür. Sıcak iklimlerde yetişen bu kına türü, Lawsonia
İnrermis adlı bir bitkiden üretiliyor. Kırmızı ya da beyaz çiçekler veren bu
bitki çekilerek toz haline getiriliyor. Daha sonra kınanın kullanılabilmesi
içinde suyla karıştırılarak, kıvamını alması sağlanıyor. İyice yoğurulan kına
kıvama geldikten sonra farklı bölgelerde ve farklı amaçlarla kullanılıyor.”
Kınanın kullanım amaçlarını ve kullanılan bölgelerini de anlatan Akkök,
“Kınanın birçok kullanım amaçları ve kullanım alanları vardır. Kına kullanımı
ikiye ayrılır süs için ve manevi anlamlar taşıdığı için kullanılır. Kına çok
çeşitli alanlarda kullanıldığı gibi sağlık açısından da çok faydalıdır” diye
belirtti.
PIRIL PIRIL SAÇLAR
Kınanın saçlara yakılmasının da çok faydalı olduğunu anlatan
Akkök, saçlarda ki bakterileri yok ettiğini söyledi. Akkök, saçlarda ki aşırı
yağlanmaları önlediğini ifade ederek şunları kaydetti: “Saçlardaki aşırı
yağlanmayı önlüyor. Saçların pırıl pırıl görünmesine, yıpranmış saçların
onarılmasına, yağlı ve mat görünümün yok olmasını sağlıyor. Saça uygulanan kına
saçı temizlemekle kalmayıp, saça güç veriyor. Aynı zamanda saçların
yağlanmasını da önlüyor. Saçtaki zararlı maddeleri atarak saç sağlına çok fayda
sağlıyor. Sağlıklı yanlarının yanı sıra saça renk vererek güzel görünmesine
katkı sağlıyor. Buradan bayanlarımıza sesleniyorum, kimyasal boyları
kullanmasınlar saça, saç derisine ve vücuda çok fazla zarar veriyor. Doğal
yollarla elde edilen Orta Asya’dan bu zamana kadar süre gelen kınamızı
kullansınlar sağlıklarını koruyarak güzel görünebilirler. Saçın yanı sıra
Hindistan gibi Afrika bölgelerinde vücudun çeşitli bölgelerinde süs amaçlı
değişik figürler çizilerek kullanılıyor.”
KINA VE TÜRK KÜLTÜRÜ
Kınanın Türk kültüründeki yerine de değinen Akkök, “Osmanlı
devletinde tamamen o zamanın kültürüne ait olan bindallı adında olan giysi
gelin olan kızlarımıza giydirilerek kına geceleri yapılırdı. Gelin olan
kızlarımızın ellerine ve ayaklarına yakılan kınanın anlamı gideceği aileye,
kocasına ve çocuklarına kurban olsun diye anlamı taşırdı. Aynı zamanlarda
kurban bayramlarında kurban edilecek olan kurbanlıklarımızın sırtına da Allah’a
kurban olduğunu belirtmek için kına yakılır. Türk kültüründe son olarak ta
askere gidecek olan Mehmetçiklerimizin avuçlarına yakılır ki, gökte dalgalanan
bayrağımız inmesin, minarelerde okunan ezanımız dinmesin, ecdadımızın yadigârı
vatan bölünmesin, Allah için vatan için kurban olsun diye kına yakılır”
ifadelerini kullandı.
YORUMLAR