Kayıt işleminin ardından gazetecilerin, çocuklara yönelik
artan cinsel istismar olaylarıyla ilgili bir sorusu üzerine Ünal, özellikle son
olarak Leyla'nın yaşadığı dramla birlikte, toplum olarak herkesin çok büyük bir
acı yaşadığını belirtti.
Bu büyük sorunu çözmek için siyasete çok büyük sorumluluk
düştüğünü vurgulayan Ünal, şöyle devam etti:
"Bu, küresel ölçekte bir sorun. Avrupa'da her bir
dakikada bir çocuk, Amerika'da her 40 saniyede bir çocuk kayboluyor ve maalesef
bu kayıplar mülteci çocuklarla ilgili. Kayıpların en çok yaşandığı alan,
mülteci çocuklar. Çocuklarımız bizim her şeyimiz. Özellikle çocuklara dönük
istismarla ilgili TBMM'ye de önümüzdeki dönemde büyük bir sorumluluk düşüyor. Bizim
de AK Parti olarak bu konudaki hassasiyetimiz biliniyor. İdam, hadımlaştırma,
bütün bunlar cezai tedbirler olarak düşünülen, konuşulan, tartışılan önlemler
ama onun öncesinde toplumda, ailede, eğitim kurumlarında alınması gereken yeni
önlemler ve yapılması gereken yeni düzenlemeler var. Bunlar yeni dönemde bizim
birinci önceliğimiz olacak."
Bunun sadece ceza ile değil aynı zamanda özellikle
toplumun eğitimiyle, değerler sistemiyle de çok yakından ilgisi olduğunu
vurgulayan Ünal, bunun da gelecek dönem konuşulacağını ifade etti.
Bu düzenlemenin ne zaman geleceğiyle ilgili soru üzerine
Ünal, "Meclis takvimini Meclisin kendisini belirleyecek. Yemin töreninden
sonra Meclis Başkanının seçilmesi süreci, sonrasında Divanın ve komisyon
seçimleri var. Bu çalışmalar, Meclisteki ihtisas komisyonlarının oluşmasına da
bağlı. Çünkü TBMM yasama görevini ihtisas komisyonları üzerinden
gerçekleştiriyor. Bunlar oluştuktan sonra Meclis çalışmaya başlayacak. Meclis
çalışmaya başladıktan sonra önündeki ilk işlerden bir tanesinin bu düzenleme
olacağını düşünüyorum." bilgisini verdi.
Ünal, bu konuda yapılacak düzenlemelerin, daha önce
yapılan çalışmaların üzerinden gerçekleştireceğine değinerek, şunları kaydetti:
"Bizim, hem çocuk istismarı hem kadına dönük şiddet,
taciz, hem hayvanlara dönük bu saldırılar hem de çevreyle ilgili yapılması
gereken düzenlemelerin bir an önce Meclis gündemine gelmesiyle ilgili tavrımızı
koyduk. Bundan sonra da bu konulardaki hassasiyetimiz sürdürmeye devam
edeceğiz."
"Erken seçim tartışmalarını doğru bulmuyoruz"
Yerel seçimlerin
erkene alınması tartışmalarının anımsatılması üzerine Ünal, şu
değerlendirmelerde bulundu:
"Henüz bir seçim bitmiştir. Seçimin sonucunda
seçmen, Türkiye'de oluşturulmak istenen belirsizlik, endişe, kaygı gibi
konularda son derece açık bir tavır ortaya koymuş ve Türkiye'yi seçim
atmosferinden çıkarıp güven ve istikrar atmosferine sokmuşken yeniden erken
seçim tartışmalarını biz doğru bulmuyoruz.
Türkiye şu anda önüne bakmaktadır. Birinci önceliğimiz,
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, Cumhurbaşkanımızın yemin etmesiyle
birlikte devreye girmesidir. Sonraki süreçte de Türkiye hızla yoluna devam
edecektir. Birileri, Türkiye'yi yeniden erken seçim tartışmalarını olduğu
atmosfere sokmak istiyor ve bizim bazı arkadaşlarımızın da açıklamaları sanki
erken seçime destekmiş gibi sunuluyor. Bizim gündemimizde herhangi bir şekilde
erken seçim bulunmamaktadır. Türkiye daha yeni bir erken seçimden çıktı."
Bahçeli'nin açıklamaları
Bir gazetecinin, "MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli'nin, Alaattin Çakıcı'nın sınırsız ziyaretine olur veren Başsavcının,
Ankara'ya savcı olarak atanmasının düzeltilmesiyle ilgili talebi var"
sözleri üzerine, Ünal, Bahçeli'nin yaptığı açıklamaların, kendi siyasi
düşünceleri olduğunu ve bunların "takdire ait olduğunu" ifade
ettiğini anımsattı.
Ünal, "Dolayısıyla Sayın Bahçeli, siyasi
nezaketiyle, hiçbir zaman 'Şu konu şöyle, bu konu böyle olmadır.' gibi bir
siyasi tavır içine girmedi." dedi.
Bahçeli'nin, siyasi pozisyonunun bakış açısını kamuoyuyla
paylaştığını belirten Ünal, şunları kaydetti:
"Özellikle basına dönük tehditlerin kabul edilemez
olduğunu, bu ifadelerin Alaattin Çakıcı'ya ait olup olmadığının araştırılması
gerektiği, bazı basın mensuplarına, basın kurumlarına dönük tehditlerin
araştırılması gerektiğini, böyle bir şey varsa bu konuda yargının üzerine
düşeceğini daha önce ifade ettim.
Biz, ifade, basın özgürlüğü konusunda son derece hassas
olduğumuzu her zaman ifade ediyoruz ama basın ve ifade özgürlüğünün de şiddete ve
teröre, bir terör örgütünün desteklenmesine ve terör seviciliğine kapı
açamayacağını da ifade ediyoruz. İfade ve basın özgürlüğü demokrasini
güvenliğini tehdit edecek, kamu düzenini tehdit edecek, şiddeti teşvik edecek,
terörü ve terör örgütlerini destekleyecek şekilde dünyanın hiçbir yerinde
kullanılamaz. Biz buna izin vermeyiz. Ama öbür taraftan da basına ve ifade
özgürlüğüne dönük birilerinin açıktan basın mensuplarını, basın kurumlarını
tehdit etmesine, 16 yıldan beri Türkiye'de özgürlüklerin mücadelesini veren AK
Parti hiçbir şekilde rıza göstermez. Çünkü 2001 yılında AK Parti'nin doğum
sebebi yasakların kalkması ve özgürlüklerin artmasıydı."
Ünal, savcının atanmasının idari bir işlem olduğunu
bildirdi.
Ünal, Meclis Başkanlığı seçimiyle ilgili bir soru
üzerine, parti grubunda konuyu istişare edeceklerini ve bunu kamuoyuyla
paylaşacaklarını söyledi.
Ünal, Kahramanmaraş'tan seçilen diğer AK Partili
milletvekillerine rozetlerini taktı. Milletvekilleri, Meclis çalışanlarına ve
basın mensuplarına Maraş dondurması ve baklava ikram etti.
YORUMLAR