Bu meclis üyesi adaylarının geçmişte Öcalan'a dönük
destek mitinglerine katılmalarından, terör örgütü PKK'ya dönük açıklamalarına
kadar her şeyin kamuoyunun önünde olduğunu dile getiren Ünal, "15 Temmuz
gecesi kalkışma olduğunda darbeciler bu milletin varlığına, istiklaline,
istikbaline dönük kalkışma gerçekleştirdiğinde belediyeler ne yaptı? İş
makineleriyle ve bütün imkanlarıyla darbecilere dönük bir mücadele örneği
gösterildi. Türkiye'de özellikle AK Partili belediyelerin bütün illerde gecenin
ilk saatlerinden itibaren darbenin engellenmesine dönük verdiği mücadele de
biliniyor. Kahramanmaraş'ta da aynı şey yaşandı." ifadelerini kullandı.
Mahir Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben şu soruyu
soruyorum; 15 Temmuz'a 'kontrollü darbe' diyen, 15 Temmuz'a 'tiyatro' diyen,
FETÖ'cüleri yargılayan mahkemeleri, savcı ve hakimleri suçlayan, 15 Temmuz
gecesi 251 insanımızı şehit eden darbecilere 'Mehmetçik' diyenler, acaba o gün
onların belediyeleri, onların anlayışı, onların zihniyeti, o gece darbeye karşı
gelir miydi? FETÖ'nün söylemini kullanan, 15 Temmuz'a 'Kontrollü darbe' diyen,
o gece darbe için sokağa çıkan asker kılıklı FETÖ'cülere 'hapisteki
Mehmetçikler' diyenler, acaba o gece imkanları olsaydı o darbeye karşı çıkarlar
mıydı? Bu sorunun cevabı Türkiye'nin önümüzdeki süreçte yapacağı seçimin de
aslında cevabı."
Birilerinin Türkiye'nin beka sorunu olmadığını öne
sürdüğünü dile getiren Ünal, "Türkiye'yi diz çöktürmek isteyenlerin,
Türkiye'yi teslimiyetçi politikalara razı etmek isteyenlerin Türkiye'ye dönük
saldırılar var. Bütün bunlar ortadayken Yeni Zelanda'da 51 Müslümanı şehit eden
katil bile hedefine Recep Tayyip Erdoğan'ı, Türkiye'yi, Ayasofya'yı koyarken,
birilerinin kalkıp sanki biz bir İskandinav ülkesiymişiz gibi davranıyor
olması, içinde bulunduğumuz coğrafyayı ve Türkiye'nin savunma sanayiden,
ekonomiye kadar her alanda verdiği mücadeleyi görmezden gelmeleridir, en
hafifiyle gaflettir." diye konuştu.
Ünal, Türkiye genelinde milletin Cumhur İttifakı'na tam
destek verdiğini ifade ederek, vatandaşların kimin ne yapmak istediğini iyi
bildiğini söyledi.
"TÜRKİYE'DE
HER ŞEY MİLLETİN GÖZÜ ÖNÜNDE CEREYAN EDİYOR"
Ünal, CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur
Yavaş hakkındaki "sahte senet" iddialarını da anımsatarak, şunları
kaydetti: "Yerel mahkemenin verdiği karar nedir? Sahte senede icra
takibinde bulunmak. Sahte senetle icra takibinde bulunmuş olduğunu Mansur
Yavaş'ın, 2016'da Yargıtay onaylamış. Siyaset olarak burada basit bir soru
soruyoruz. Sahte senetle icra takibinde bulunan bir kimse belediye başkanı
olabilir mi? Bir şehir o isme emanet edilebilir mi? Sorduğumuz soru budur.
Vergi kaçıran, kendi ifadesinde açık bir şekilde 'Eğer ben bunu bu şekilde
gösterirsem, 300 bin dolar vergi ödemek zorunda kalırım' diyen bir kimse,
şehrül emin olabilir mi? Alacağı olan miktarın, hangi hizmetin karşılığında
olduğunu bile açıklayamayan kimse, emanet alıp şehrül emin olabilir mi? Biz
bunları soruyoruz. Bunları da siyasetin sormak gibi bir sorumluluğu var. Türkiye'de
her şey milletin gözü önünde cereyan ediyor."
Birilerinin nefret üzerinden Türkiye'nin çözülmesi
gereken sorunlarını derinleştirerek iktidar olacağını zannettiğini dile getiren
Ünal, AK Parti olarak 17 yıldan beri ülkenin sorunlarını çözdüklerini, siyasetin
de görevinin sorun çözmek olduğunu belirtti.
Ünal, sorunları çözme kapasitesinin de önemli olduğunu
ifade ederek, "Sorun çözme kapasitesi olan tek siyasi parti de AK
Parti'dir. Bugün Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Meral Akşener'in Türkiye'nin
sorunlarını çözebileceğini düşünebiliyor musunuz? Hayır. Vatandaş da bunun
farkında ve 'yaparsa yine AK Parti yapar', 'çözerse yine AK Parti çözer' diyor.
O yüzden Türkiye genelinde de Kahramanmaraş özelinde de durumumuz gayet iyi.
Pazar günü de çok güzel bir sonuçla seçimleri nihayetlendireceğiz. Şimdiden
seçimler Türkiye'mize hayırlı uğurlu olsun. Demokrasi şölenimiz hayırlı
olsun." dedi.
YORUMLAR