Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Bu gençlerimizi vatana,
millete ve ordumuza değerli birer evlat olarak yetiştiren ailelerimize şahsım,
milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Rabbimden bu evlatlarımızı görev
yapacakları her yerde korumasını, muhafaza etmesini daima muzaffer eylemesini
niyaz ediyorum." diye konuştu.
Isparta'daki eğitim merkezinin, kahramanlıklara imza atan
komandolar yetiştiren müstesna bir kurum olduğuna işaret eden Erdoğan,
"Teröristlere ve onlarla iş birliği yapan yerli ve yabancı tüm güçlere
adeta dünyayı dar eden komandolarımız her zaman olduğu gibi bugün de bizim
gururumuzdur." ifadesini kullandı.
Savaşların klasik düzenden asimetrik düzene geçtiği bir
dönemde, en büyük görevin komandolara düştüğünü anlatan Erdoğan, komandonun her
hal ve şart altında düşmanın üstesinden gelen, bunun için ihtiyaç duyulan tüm
eğitimlere, donanımlara sahip kişi demek olduğunu bildirdi.
Kara Kuvvetleri Komutanlığının kuruluşunun 2227. yılının
geride bırakıldığına işaret eden Erdoğan, "Dünyanın en eski düzenli
ordusunun sahibi bir ülke olarak her gencimizi potansiyel birer komando adayı
olarak görüyorum. Nitekim tarih boyunca milletimizin başı ne zaman sıkışsa
erkeğiyle kadınıyla 7'den 70'e hep birlikte mücadeleye katılmış bir halkız.
Çanakkale'den Doğu, Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde işgal hareketlerine ve
Kurtuluş Savaşımıza kadar bugün bunun pek çok örneğini gördük. En son 15
Temmuz'da millet olarak topyekun kıyama kalktık. Bağımsızlığımıza, bayrağımıza,
ezanımıza, geleceğimize göz diken feto ihanet çetesi mensuplarını darbeye
kalkıştıkları gecenin karanlığına hamdolsun hep birlikte gömdük. İçindeki
hainleri temizleyen kahraman ordumuz o günden beri zaferden zafere
koşuyor." değerlendirmesinde bulundu.
"HİÇBİR
TERÖRİST KENDİNİ GÜVENDE HİSSETMİYOR"
Yurt içinde terör
örgütü mensuplarına tarihlerinde görmedikleri darbelerin vurulduğuna değinen
Erdoğan, şöyle devam etti: "Aynı şekilde sınırlarımız dışındaki hiçbir
terörist kendini güvende hissetmiyor çünkü biliyorlar ki bir gece ansızın
gelebiliriz. Bununla kalmadık, Irak'ta hemen yanı başımızda oynanan oyunu
bozduk, Suriye'de sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridorunu
Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve İdlib operasyonlarıyla bozduk. İnşallah çok
yakında bugün burada brövelerini takan komandolarımızın da desteğiyle Fırat'ın
doğusundaki terör yuvalarını da darmadağın edeceğiz. Çünkü biz işte şu göklerde
dalgalanan bayrağımızın destanını okuyarak büyüdük. Şimdi de yine onun
destanını yazmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Ecdadımızın mirasına sahip
çıkarak, bu kutlu bayrağın dalgalandığı her yeri zulümden, kederden, acıdan,
korkudan uzak bir eman yurdu haline getirene kadar durmayacağız. Bu konuda en
büyük güvencemiz sizlerin cesareti ve kahramanlığıdır."
"BU
MESLEKLERE TALİP OLMAK ÖYLE HER BABAYİĞİDİN HARCI DEĞİLDİR"
"Yaprak yeşilindeyken, su mavisindeyken gücünüz
memleket sizden çoğalmakta. Yükselmemiş midir göğe karşı Kelime-i Şahadetler
yer yer, bütün soluğunuz bu toprakta. Adınız tek, adınız bir milletle ayakta,
kimi vatan der, kimi Mehmetçik, yaşamanız bu toprakta." şeklindeki
dizeleri aktaran Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Nüfus kağıtlarınızdaki isimleriniz farklı olabilir
ama milletimizin gönlünde sizler Mehmetçiksiniz. Bu ordunun en yüksek rütbeli
subayından rütbesiz erine kadar tamamının adı Mehmetçiktir, yani küçük
Muhammed. Mehmetçik demek vatan demektir, bayrak demektir, ezan demektir, şanlı
mazimiz ve aydınlık geleceğimiz demektir. Sizlerin işte bu şuurla görev
yapacağınıza inanıyorum."
Her görevin önemli, her vazifenin kutsal olduğuna vurgu
yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şahsımın ve inanıyorum ki milletimizin
tamamının nezdinde askerlik, polislik, jandarmalık görevlerinin ayrı bir yeri
vardır. Kendi canını ülkesinin ve milletinin bekasının üzerinde tutan bu
mesleklere talip olmak öyle her babayiğidin harcı değildir. Bedelli olarak veya
başka yöntemlerle fiilen askerlik yapmadan bu süreci geride bırakanlar çok
büyük kayıpta olduklarını bilmelidirler. Nüfusumuzun arttığı buna karşılık
ordumuzun mevcudunun sabit kaldığı, hatta azaldığı bir durumda elbette
yığılmaları önlemek için bu tarz uygulamalara ihtiyaç vardır. Önemli olan
milletimizin ruhundaki o askerlik sevgisini ve kabiliyetini canlı
tutmaktır." diye konuştu.
Erdoğan, çocukluğunda mazeretsiz yere askerliğini
yapmayanların adeta adam yerine konulmadığını, toplumdan dışlandıklarını
belirterek, savaş dönemlerinde asker kaçaklarının hain olarak görüldüğünü ve
diğer tüm suçlulardan daha farklı bir muameleye tabi tutulduğunu anlattı.
Erdoğan, "Öyle bir 1, 1.5 aylık eğitimle bu
uzmanlığı edinebilmek, tecrübeyi kazanmak pek mümkün değildir. Kabiliyetli
gençlerimiz hızlı bir şekilde bu seviyeye gelseler bile bir süre sonra terhis
olup gittikleri için özellikle operasyonların yoğunlaştığı dönemlerde sıkıntı
çekilebiliyordu. Bunun için TSK'yı hızla profesyonel bir yapıya kavuşturmaya
çalışıyoruz. Şu anda TSK'da jandarma ayrıldıktan sonra yüzde 60 yükümlü, yüzde
40 kadrolu şeklinde bir oran ortaya çıktı. Hedefimiz kahraman ordumuzu
günümüzün ihtiyaçlarına uygun şekilde her alanda en ileri uzmanlık vasıflarına
sahip bir personel yapısına ulaştırmaktır." diye konuştu.
Bugün göreve başlayan 4 binin üzerindeki uzman erbaşla
profesyonelleşme yolunda önemli bir adım daha atıldığını anlatan Erdoğan,
sözlerini şöyle sürdürdü: "Ordumuzunu tamamı profesyonel olsa bile her
Türk evladının temel askerlik eğitiminden geçmesini ve 'Peygamber ocağı'
dediğimiz kışlalarımızın havasını teneffüs etmesini önemli görüyorum. İnşallah
ileride o aşamaya geldiğimizde tüm bu hususlarda gereken kararlar verilecek ve
adımlar atılacaktır. Şu anda bedelli askerlik yapanların 3 hafta da olsa böyle
bir eğitimden geçmeleri bu bakımdan isabetli olmuştur."
"EĞER BU ÜÇLÜ
DENGEYİ KURAMAZSANIZ AYAĞINIZ MUTLAKA TÖKEZLER"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada mücadelelerin bir alanda
yaşanmadığına işaret ederek, "Siyasi ve ekonomik olarak hedeflerinize
güvenle yürüyebilmeniz için arkanızda mutlaka ciddi bir askeri gücün bulunması
gerekiyor. Eğer bu üçlü dengeyi kuramazsanız ayağınız mutlaka tökezler."
dedi.
Erdoğan şunları kaydetti: "Hiç uzağa gitmeye gerek
yok. Yakın çevremizde güya dünyanın en zengin ülkeleri var. Ama siyasi ve
askeri güçleri olmadığı için itibarları da yok. Aynı şekilde jeopolitik olarak
kritik bir siyasi aktör oldukları halde diğer şartları sağlayamadıkları için
sürekli birilerinin güdümüne girmek zorunda kalan ülkeler bütünüyle bulunduğunu
görüyoruz. Kağıt üzerinde çok büyük asker ve silah sahibi olup da ekonomik ve
siyasi yetersizlikleri sebebiyle sürekli istiskale maruz kalan ülkeler de
mevcut.
Türkiye, gerisindeki büyük devlet geleneği ve medeniyet
birikimiyle, tarihinin her döneminde her üç alanda da ayakta kalmaya önem vermiş
bir ülkedir. Buna rağmen gerçekten sıkıntı çektiğimiz, geriye doğru
baktığımızda üzüntüyle takip ettiğimiz dönemler yaşamadık mı, elbette yaşadık.
Ama herkesten farklı olarak, bu durumu bir kader olarak kabullenmedik. Hep daha
ileriye gitmek, daha büyük hedeflere ulaşmak için çalıştık, mücadele ettik. Her
ne kadar Türkiye'nin son iki asırdaki kalkınma hamleleri hep içerde kurulan
tuzaklarla yavaşlatılmış olsa da hamd olsun millet olarak bu azmimizden hiç
vazgeçmedik."
"OLUMLU
NETİCELERİNİ DE ŞİMDİDEN GÖRMEYE BAŞLADIK"
Türkiye'nin son 16 yılının siyasi, ekonomik ve askeri
olarak tarihi atılımların gerçekleştirildiği bir dönem olduğuna işaret eden
Erdoğan, bugün Türkiye'nin dost düşman herkes tarafından bölgesel ve küresel
bir güç olarak kabul edildiğini bildirdi.
Dünyanın neresine gidilirse gidilsin Türkiye'nin artan
itibarına, Türk milletine dönük samimi sevgiye şahit olunduğunu belirten
Erdoğan, "Ekonomide son dönemde birtakım spekülatif ataklara maruz kalmış
olsak da bütün bunlar, dünyanın satın alma paritesine göre en büyük 13'üncü,
milli gelire göre 17. ülkesi olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor." diye
konuştu.
"Sizin hayır gördüklerinizde şer, şer
gördüklerinizde hayır vardır." ayetine atıfta bulunan Erdoğan,
"Ülkemize bulaştırılmaya çalışan bu şerri inşallah kısa sürede hayra
tebdil edeceğiz. Gereken tedbirleri aldık, hazırlıkları yaptık. Olumlu
neticelerini de şimdiden görmeye başladık." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE 2023
HEDEFLERİNE DOĞRU YÜRÜMEYE DEVAM EDİYOR"
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, darbe girişimi gibi son
derece ağır bir travma yaşamasına rağmen ardı ardına gerçekleştirdiği büyük
operasyonlarla gücünü bir kez daha ispat ettiğini kaydeden Erdoğan,
"Birilerinin 'artık ayağa kalkamaz' hale getirdiklerini sandığı Türk
Silahlı Kuvvetlerinin nasıl gerçek gücüne kavuştuğunu görenler hala
şaşkınlıklarını üzerlerinden atamadılar. Görüldüğü gibi birileri, milletimizin
moralini bozmak için senaryolardaki figüranlık rollerinden vazgeçmiyor olsa da
Türkiye 2023 hedeflerine doğru yürümeye devam ediyor." değerlendirmesini
yaptı.
Türkiye'nin yakın tarihinde gerçekleştirdiği büyük
reformla hayati bir tercihte bulunduğunu anlatan Erdoğan, gençlere 2053 ve 2071
vizyonlarını emanet ederken bunu sadece kuru bir belagat olarak ifade
etmediklerini, yeni nesillere yönetim sisteminden, uluslararası ilişkilere
kadar her alanda yıllardır içine sıkıştırılmaya çalışıldığı kabukları kıran,
kendisine yepyeni bir geleceğin kapılarını aralayan bir ülke bıraktıklarını
kaydetti.
"BİZE
KAPATILAN HER KAPIYA KARŞILIK 10 KAPIYI AÇARAK, EKONOMİMİZİ BÜYÜTECEĞİZ"
Kendi çocukluğunu ve gençlik yıllarını bugünün
şartlarıyla karşılaştırdığında Allah'a hamd ettiğini belirten Erdoğan,
konuşmasına şöyle devam etti: "Günlük, haftalık, aylık hatta yıllık
sayılabilecek olumsuzlukların bu güzel manzarayı bozmasına izin vermeyeceğiz.
Önümüze çıkarılan engeller ne olursa olsun ya bir yol bulacak ya bir yol
yapacak ve onu mutlaka aşacağız. Siyasetle bunu yapacağız. Ülkemize verdikleri
sözleri, gerçekten çok komik sebeplerle tutmayanlara, bize yaptırım uygulamaya
kalkanlara asıl kaybedenin kendileri olduğunu göstereceğiz. Ekonomide bunu
yapacağız. Bize kapatılan her kapıya karşılık 10 kapıyı açarak, bize çıkarılan
her zorluğa karşılık 10 kolaylığı devreye sokarak, yatırımlarımızı sürdürmeye,
ekonomimizi büyütmeye devam edeceğiz. Askeri alanda bunu yapacağız. Savunma
sanayimizi güçlendirerek, askerlerimizi en iyi eğitimle yetiştirerek, sahada
cesaret ve vicdan timsali olarak, varlığımızı yaygınlaştırarak, hedeflerimize
yürüyeceğiz."
“HEP BİRLİKTE
ÜLKEMİZİ ŞAHA KALDIRACAĞIZ"
Bunun için herkesin kendi alanında işini en iyi şekilde
yapması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Cumhurbaşkanı olarak şahsım işini
iyi yapacak. Kışlaları ve arazi titreten komandolar olarak sizler işinizi iyi
yapacaksınız. Sanayicisi, tüccarı, esnafı, sanatkarı işini iyi yapacak. İşte
böylece hep birlikte ülkemizi şaha kaldıracağız." dedi.
Mehmet Akif Ersoy'un "Asker Duası" isimli
şiirini okuyan Erdoğan, "Milleti için sefer eden, her biri kükremiş aslan
kesilen bu kahraman ordunun tüm mensuplarını işte bu dualarla selamlıyoruz.
Korku nedir bilmeyen, engel tanımayan, çelik pençeli, aslan yürekli, her yerde
ve her durumda vazifeye hazır komandolarımıza görev yerlerinde başarılar
diliyorum." ifadesini kullandı.
Erdoğan, askerlerin ailelerine şükranlarını sundu.
YORUMLAR