Türk'ün Türk'ten Başka Dostu Yok (mu) sorusuna cevap
arayan Yazar Kızıltepe köşe yazısında şu ifadelere yer verdi:
“Türkün Türk’ten başka dostu yok söylemi klasik bir söylemdir. Acaba gerçekten
öyle midir? Yunan'ın Yunan’dan, Arap'ın Arap’tan, İngiliz'in İngiliz’den Rus'un
Rus’tan başka dostu var da, Türk'ün Türk’ten başka dostu yok mudur?
Üç kıtaya hükmetmiş bir neslin torunlayız. Avrupa'nın
bizden çekinmesi, benliklerine yerleşmiş Türk korkusunu yenememeleri, yeniden
dünyanın bir süper gücü olarak siyaset ve askeri alanda söz sahibi olmamızdan
endişe duyuyor olmaları… Evet, olasılık dahilinde.
Yıllarca İslam dinine hizmet etmiş, ulus kavramının
yeterince yerleşmediği Arap toplumlarına liderlik yapmış, netice itibari iler
İslam sancağını taşımış Türkiye den, Türk’ten çekinmeleri evet doğrudur.
Bosna'da, Filistin'de, Mısırda yaşanmış , yaşanmakta olan
haksızlıklara, soykırımlara sessiz kalmayışımızdan, haklıyı, doğruyu her zaman
söylememizden, tüm dünya, tüm Arap toplumu kafasını kuma gömerken, örneğin
İsrail zulmüne başkaldırma cesareti, iradesi ve dik başlılığı
gösterdiğimizden... Evet biz farklı bir
milletiz. Belki Türk'ün Türk’ten başka dostu olmayışı sırf bu yüzden.
Peki gün geçtikçe küreselleşen, birbiri ile sürekli ve
daha fazla iç içe geçmeye başlayan, daima irtibat halinde ve birbiri ile daha
fazla konuşan insan topluluklarında, diğer ülke halklarının da ülkemize,
halkımıza bakış açısı tam olarak böyle mi? Tüm dünya halklarını göze alırsak,
Türk’ün halkının Türk’ten başka dostu yok mu?
Sahi bizi neden sevmiyorlar? Ya da sevmiyorlar mı? Bu bizim hüsnü kuruntumuz mu? Yoksa bir
paranoya mı?
Ülkelerin belirli siyasi çizgileri olabilir. Derin bir
hafıza birikimi olabilir. Ancak yaklaşık yüz yıldır herhangi bir savaşa
girmemiş, direk bir ülke ile çarpışmamış, Osmanlı imparatorluğu değil de
Türkiye Cumhuriyeti olarak anılmış ülkemizin, halkımızın başka devletler ve
halkları tarafından sevilmiyor olması, bunun geçmiş 500 yıla bağlamak... Yok,
çok da akılcı değil.
Türk'ün Türk’ten başka dostu yok ise, Türk'ün de hataları
vardır. Kendini anlatamamak gibi. Naif ver narin yüzünü dünyaya gösterememek
gibi. Dış politika, masa siyasetinde başarısızlık gibi.
Şöyle bir örnek
verelim.
Barış Pınarı harekatı. Sınırlarımız dünya tarafından
kağıt üstünde de olsa terör örgütü PKK ile organik ve inorganik bağı bulunan
PYD terör örgütü tarafından kuşatılmış durumda. Sınırlarımız dahiline sürekli
taciz atışları yapılmakta. ABD'nin terör örgütü Işıd’ı yenmek için kurduğu
kullandığı başka bir örgüt PYD. Kürtleri temsil etmiyor. Aksine Kürt halkı
onlardan yaka silkiyor. Bu arada Ülkende dört milyon Suriyeli göçmen mevcut.
Kuzey Suriye’yi bu ne idiğü belirsiz terör örgütünden temizleyip, dört milyon
Suriyeliyi ülkelerine göndermek, orada şehirler inşa etmek, okullar hastaneler
yapmak istiyorsun. Bu yerden göğe kadar haklı çaban ve mücadelen için aylar
süren ABD ile pazarlık neticesi o bölgeye giriyorsun.
Ne oldu?
Deyim yerinde ise tüm dünya karşımıza çıktı. KKTC
Cumhurbaşkanı dahil. İnanılır gibi değil ama Filistin dahil.
Ne diyelim? Türk'ün Türk den başka dostu yok mu diyelim.
Yok.. Öyle demeyelim. Biz kendimizi, haklılık payımızı
dünyaya anlatamamışız. Hiç anlatamamışız. Askeri anlamda çok güçlüyüz. Önümüzde
duracak ordu yok ama, siyasi anlamda, propaganda anlamında, haklılığımızı
gerekçelerimizi anlatmak anlamında hiç bir şey yapmamışız. PYD Terör örgütü
dahi bu propagandayı bizden çok daha iyi yaptı.
Globalleşen küreselleşen dünyada Belki siyasi anlamda
ülkelerin bakış açısını değiştirmek zordur ancak, Türkiye tüm dünya halkına,
tüm dünya medyasına kendisini daha iyi anlatmalı. Türk’ün Türk’ten başka dostu
yok söylemi işin kolaycılığı.”
YORUMLAR