M.Ö. 12. Yüzyıl...
Alper Eskikılıç

Alper Eskikılıç

M.Ö. 12. Yüzyıl...

18 Mart 2025 - 05:55

Bir zamanlar Anadolu’nun kalbinde, bereketli suların hayat verdiği verimli toprakların üzerinde yükselen Markasi (Kahramanmaraş), kaderini belirleyecek büyük bir sınavla karşı karşıyaydı. Bu şehir, yalnızca ticaret yollarının kavşağında olmasıyla değil, aynı zamanda Anadolu’nun güneydoğusunu Mezopotamya’ya bağlayan en önemli geçitlerden birini korumasıyla da Hititler için hayati bir öneme sahipti.
Hitit İmparatorluğu'nun son büyük mücadelelerine tanıklık etti. İmparatorluğun görkemli yılları geride kalmış, kuzeydeki isyanlar, doğuda Asurluların baskıları ve batıdan gelen deniz kavimlerinin saldırıları devleti kuşatmıştı. Ancak Markasi, Hititlerin son kalelerinden biri olarak ayakta kalmaya kararlıydı. Şehir, bronz çağının görkemli mimarisiyle inşa edilmiş, kalın taş duvarları ve stratejik konumuyla düşmanlara gözdağı veriyordu.

Şehrin ileri gelenlerinden biri olan Tarhunta, yalnızca bir savaşçı değil, aynı zamanda halkının koruyucusu ve lideriydi. Gözleri, savaşın karanlık yüzünü defalarca görmüş, elleri defalarca kılıç tutmuştu. Her gün güneş Markasi’nin dağlarına vururken, Tarhunta şehrin surlarına çıkıp ufku gözetlerdi. Çünkü biliyordu ki, düşman her an gelebilirdi.

Ve beklenen gün gelmişti. Uzaklardan yükselen toz bulutları, deniz kavimlerinin yaklaşmakta olduğunu haber veriyordu. Bu halklar, Anadolu kıyılarını yakıp yıkmış, şehirleri talan etmiş, medeniyetleri yerle bir etmişlerdi. Şimdi gözlerini Markasi’ye dikmişlerdi.
Tarhunta, surların önünde askerlerini topladı. Her biri bronzdan dökülmüş miğferler ve deri zırhlar içindeydi. Gözlerinde korku yoktu, sadece kararlılık vardı. 
Tarhunta, savaşçılarının gözlerinin içine bakarak şöyle seslendi:
"Bu topraklar bizim geçmişimiz, bizim geleceğimiz. Bu şehir bizim çocuklarımızın umudu, atalarımızın mirasıdır. Eğer düşman bu surları aşarsa, yalnızca taşları değil, tarihimizin onurunu da yıkacak. Bugün buradan sağ çıkamayabiliriz. Ama bizden sonra gelecekler, Markasi'nin kahramanlarını anlatacak. Şimdi kılıçlarınızı kaldırın ve tarihe adınızı yazdırın!"

Savaş başladığında, Markasi’nin surları, kılıçların ve mızrakların çarpışma sesleriyle yankılanıyordu. Hitit savaşçıları, bronz zırhlarının içinde adeta demir bir duvar gibi düşmana karşı duruyordu. Nehir kıyısına yaklaşan düşman, surların üzerine yağmur gibi oklar yağdırıyor, devasa koçbaşlarıyla kapıları kırmaya çalışıyordu. Ama Markasi’nin insanları yalnızca savaşmıyordu, hayatta kalmak için zekalarını da kullanıyorlardı. Tarhunta, Markasi’deki nehir kollarının yatağını değiştirecek bir plan hazırladı. Gece yarısı, şehirdeki en cesur savaşçılar nehrin akışını engelleyip düşmanın kampına yönlendirdi. Sabah olduğunda, istilacıların kamp alanı su altında kalmıştı. Hayvanlar boğulmuş, erzaklar çamurla kaplanmış, düşman askerleri kaos içinde geri çekilmek zorunda kalmıştı.

Markasi halkı, zaferin sevincini yaşarken, şehrin yaşlılarından biri şöyle dedi: "Bu topraklar, sadece taş ve topraktan değil, cesaret ve inançtan örülmüş. Hiçbir savaşçı Markasi'nin iradesini yıkamaz."

Ancak bu büyük zafer, Hitit İmparatorluğu'nun sonunu engelleyemedi. Yıllar içinde, Anadolu’nun diğer şehirleri gibi Markasi de zamanın acımasız yüzüyle tanıştı. Savaşlar, göçler, yıkımlar… Şehir defalarca el değiştirdi, surları yıkıldı, yerleşim yerleri yerle bir oldu. 
Ama Markasi hiçbir zaman tamamen yok olmadı. Her seferinde yeniden inşa edildi, her defasında geçmişin izlerini taşımaya devam etti.
Kahramanmaraş topraklarında yürürken eğer kendinizi şehrin dokusuna bırakırsanız taşların arasında bu eski direnişlerin sesini duyar gibi olursunuz. 

Ve bugün Kahramanmaraşlılar, bu toprakların ne denli dirayetli bir geçmişe sahip olduğunu bilir. Çünkü Markasi'nin tarihi, yalnızca geçmişte yaşanmış bir hikaye değil, aynı zamanda bu toprakların ruhunda Kurtuluş Savaşlarına Kadar saklanan bir mirastır.

Kahramanmaraş Birlik Platform Araştırmaları

Yararlanılan Kaynaklar:
Trevor Bryce - The Kingdom of the Hittites, 
Oxford University Press, 1998.

Gurney, O. R. - The Hittites, 
Penguin Books, 1990.

Saygılarımla,
Alper ESKİKILIÇ
KMBP GRUP YÖNETİCİSİ

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar