16.yy da Osmanlı himayesine giren Katar, 1.dünya savaşına
kadar Osmanlı idaresinde kaldı.1916 dan sonra İngiltere’nin sömürgesi oldu.
Özgürlük ,adalet, devlet kurma tahayyülleri ile Arapları aldatan İngiltere 1971
tarihine kadar Katar’ı hegemonyasında tuttu. İngiltere Katar’dan çekilince
Birleşik Arap Emirlikleri bu küçük yarım adayı topraklarına katmak istedi. Ama
bölge halkı bağımsızlıktan yana tavır alınca Katar bağımsız bir devlet olarak tarih
sahnesindeki yerini aldı.
1995 tarihine kadar sönük bir siyaset izleyen Katar
1995’den sonra devrim niteliğinde atılımlar yaparak 15 yılda en zengin
ülkeler sıralamasında ilk basamaklara yerleşti. Nüfusu 2.2 milyon
civarında olan ,Kahramanmaraş’ın yüzölçümünden (14.525 km2)daha küçük
(11.500km2) sınırlara sahip bu devleti zengin kılan şüphesiz sahip olduğu
petrol ve doğal gaz rezervleridir.
Kişi başına düşen milli gelirleri 490 bin TL
civarındadır. Bizim ülkemizde bu rakamın 35 bin TL olduğunu düşünürsek
ortada ciddi bir varlığın söz konusu olduğunu görebiliriz. Katar Katılımın
sahip olduğu mal varlığı herkesin malumu.
Arap Baharı’nın ardından Körfez Baharı için düğmeye mi
basıldı demeden edemiyor insan. A.B.D ‘nin göstermelik başkanı Trump eski
iş ilişkilerindeki başarısızlıklarından dolayı Katar’dan intikam mı alıyor
acaba? Yoksa Yahudi lobisi ve bankerler mi böyle istiyor? Tek gerçek var o da
Katar’ın A.B.D ‘nin iş ve güç dengelerini etkilediğidir. Bu ara Trump’ın “
Katar terörü desteklemekten vazgeçmeli” söylemi bana Afganistan’ı hatırlattı.11
eylül saldırılarından sonra terörü desteklediği gerekçesi ile Afganistan’ı kana
buladıklarını unutmadık. Yani anlayacağınız terör finansçılığı falan bahanesi
ile burnuma kötü kokular geliyor.
Bu coğrafya Arap-İsrail savaşlarını yaşadı. Arap
dünyasının Katar’ı dışladığı özveriyi o dönemde göremedik. Peki Suudi
Arabistan’a ne oluyor dersiniz? Suudlar küçücük bir devletin ekonomik ve
uluslar arası politikada öne çıkmalarına tahammül edemedi. Arap coğrafyasının
liderliğini kimseyle paylaşmak istemeyen Suudi Arabistan dünya enerji
piyasasında daha fazla rağbet görmeliydi.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin niyeti ortada. 1971’de
kendi topraklarına katmayı umdukları Katar bir anda bağımsız oluvermişti. Diğer
on ülkede zaten Suudların izinden çıkmadı.
Peki körfez baharı olur mu? Ben buna ihtimal
vermiyorum. A.B.D ‘nin bölgede kaos çıkartıp taraflı tarafsız herkese silah
satacağına ihtimal vermiyorum. Katar ‘ın ardında Türkiye ve İran gibi iki
devlet var. Kıbrıs’ta Türkiye’nin varlığı” Hilal Coğrafyası” için ne kadar
önemli ise Katar’daki varlığımız körfezin geleceği ve huzuru açısından o kadar
önemli. Rahmetli TÜRKEŞ BEY’in “ Angola’da dahi iki insan kavga etse , onun
Türk Dünyasına zararı vardır.” tezi bu açıdan pek mühim olsa gerek.
A.B.D ‘den gelen tutarsız açıklamalar ve Avrupa ülkelerinin bir kenarda olanları tartması bu “avdan üleş alamayacakları” anlamına geliyor. Umarım Katar da kendisine verilen bu gözdağından ders çıkartır, Cumhurbaşkanı R.Tayyip ERDOĞAN’ın işaret ettiği tarih içerisinde bu tecrit sorunu çözülür.
YORUMLAR