Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çok konuşulduğu bu günlerde, M.Kemal’in şahsı ve fikirleri üzerinden yıpratıldığı veya kullanıldığı herkesçe malum. Bu hafta İnönü’ den başlayarak Atatürk gerçeğini anlatmaya çalışacağım. Taraflı tarafsız ortak paydamız olması gereken Atatürkçü düşünce sistemi kimler tarafından, nasıl suiistimal edilmeye çalışıldı? İnönü Atatürk çekişmesinin perde arkasında neler vardı? Menderes dönemi, 1980 darbe iktidarı, 1990, 2000’li yıllar ve bugünlerde Atatürk ‘ün siyasetteki rolleri üzerinde duracağım.
1930’lu yıllara gelindiğinde dünya ekonomik buhranı ile birlikte Atatürk ve İnönü arasındaki görüş ayrılıklarının da giderek belirginleşmeye başladığı bilinmektedir. Bu ayrılıklar temelde devletçilik politikasının uygulanması ile ilgilidir. Dış politika konusundaki yaklaşım farkları ve Atatürk’ün sık sık kabineye müdahalesi de ayrılığın diğer yönlerini göstermektedir. Bu yıllar bütün dünyada olduğu gibi, Türkiye için de hem dış politikada hem ekonomide sıkıntılar yaratan bir döneme denk gelmiştir.
Şevket Süreyya Aydemir İkinci Adam adlı eserinde, İsmet Paşa’nın başvekillikten ayrılışını tek sebebe bağlamanın doğru olmadığını söylemektedir. Ayrıca, ekonomik alandaki çatışmalardan kaynaklanan siyasi etkilerin de bardağı taşıran sebepler olduğunu ifade etmektedir. Ulusal Kurtuluş Mücadelesinin bu iki lideri arasındaki derin köklere dayanan sadakat ve dostluğun bir ayrılığa dönüşmesi şüphesiz basit kişisel çekişmelerle açıklanamaz. Bu ayrılığın süregelen olaylar zincirinin bir sonucu olduğu kanaatindeyim. Atatürk-İnönü ayrılığı düşünüldüğünde; “Hatay Meselesi”, “Nyon Konferansı”, “Çiftlik Olayı” ve “Stadyum Olayı” ilk olarak akla gelen gelişmeler arasındadır. Ayrıca bu olaylar yaşanırken birbiriyle bağlantılı olarak iki devlet adamının benimsedikleri ekonomi politikası açısında da çeşitli sorunlar ortaya çıkmıştır. Öte yandan Atatürk-İnönü ayrılığında “Dersim Olayları”nın da bir ölçüde etkili olduğu tezi son zamanlarda ortaya atılan iddialar arasında yer almaktadır. Aralarındaki samimi dostluk ve güven ilişkisi Milli Mücadele yıllarına dayanan ve oynadıkları rollerle Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önemli izler bırakan bu iki devlet adamının 1937 yılından itibaren iyice gün ışığına çıkan ayrılıklarında Dersim Olaylarının ne ölçüde etkili olduğu da önemlidir.
Hatay meselesi
1936’da Hatay meselesi konusunda meselenin bir an evvel çözülmesini isteyen Atatürk ile İnönü farklı görüşlerdedir. Bu konuda Atatürk, gerekirse askeri müdahale fikrinin de düşünülmesi gerektiğini savunmaktadır. Ancak; İnönü, savaş durumunu ülke için ciddi bir sakınca olduğunu düşünmektedir. İnönü, bu konuda Fevzi Çakmak ile görüşmüş ve Atatürk’ü ikna etmesi konusunda yardım istemiştir. Sonuçta, bu iknada muvaffak olduğunu söyleyebiliriz.
Nyon konferansı
Nyon Konferansı, 1937 yazında, İspanyol iç savaşı sırasında Akdeniz’deki denizaltı korsanlığını önlemek amacıyla toplanmıştır. Atatürk, anlaşmanın imzalanması talimatını verirken, İsmet Paşa İtalya ile aramızda savaş sebebi olabilir düşüncesi ile imzalanmamasını istemiştir. Ancak kısa bir süre sonra İsmet Paşa’nın kendi deyimiyle Atatürk’le mutabakata varmıştır. Sonunda, anlaşma imzalanmıştır. İnönü, mecliste antlaşmanın tatbiki yapılacağı için Ankara’ya kısa süreliğine dönmekte olan Atatürk’ü Etimesgut tren garında karşılamıştır. Tren, bira fabrikasının önüne geldiğinde Atatürk’ün fabrika konusunu İsmet Paşa’ya sorması, ikili arasında gerilimli bir dönemin başlayacağının habercisi olmuştur.
Kâğıt Fabrikası Olayı
Cumhurbaşkanı Atatürk, İnönü’nün başkanlığındaki hükümete sürekli olarak dışarıdan müdahale eğiliminde bulunmaktadır. Bu tür müdahale eğilimleri, Başvekil İnönü’ye sorulmaksızın bazı bakanların görevden alınmalarına kadar varmaktadır ve İnönü’nün de bu tür müdahalelere karşı sert tepki gösterdiği bilinmektedir.
1930’larda yeni kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kâğıt fabrikası yoktur. Kâğıt, döviz karşılığı yurtdışından getirilmektedir. O yıllarda kâğıt ve karton genellikle Orta Avrupa ülkelerinden getirilmektedir. Bu fabrikaların Türkiye’ de temsilcileri bulunmaktadır ve bunlar komisyon ile geçinmektedirler. Bu sebeple, bu komisyon sahipleri ülkede kâğıt fabrikasının kurulmasına karşıdırlar.
Fakat buna rağmen; dönemin Tekel Bakanı, kendi bakanlığının ihtiyacını karşılamak için bir kâğıt fabrikası kurmaya karar vermiştir. Başvekil İsmet İnönü Tekel Bakanına neticenin olumsuz olduğunu bildirmiştir.
Çiftlik Olayı
Atatürk ve İnönü ayrılığında bilinen önemli olayların arasında bira fabrikası ve çiftlik olayı gelmektedir. Olay, çiftliğin hazineye satılması ve bira fabrikasının bu satış dışında tutulması olarak özetlenebilir. Atatürk, çiftliğe çok özen göstermekte dolayısıyla devrine karşı çıkmaktadır.
Devam edecek…
YORUMLAR