Kahraman
şehrimizin, müstemleke müptelası şimdilerin sözüm ona hürriyetin kaynağı
Fransa’yı yüreği ile mağlup ettiği muzafferiyetinin 98.yılındayız. Onların
tellallığını yapan Ermenileri de unutmadık, unutturmayacağız.
Fransızlar
çarpışmalar esnasında en tehlike işleri Ermenilere yaptırdılar. Bu sebeple
Ermenilerin kayıpları Fransızlardan daha çok oldu. Fransızlar Maraş’tan
çekilerken Ermenileri bile haberdar etmediler. Hâlbuki Ermeniler Fransızlar
şehre girerken coşku ile karşılamışlardı. Doğuda devlet kurma hayallerini
kaybeden Ermeniler Kilikya da müstakil bir devlet kurma tahayyülüne kapıldılar.
Fransız ve Ermeniler Maraş’ tan bin bir güçlükle geri çekildiler. Bu geri
çekilme işi bilhassa Ermeniler için büyük facia oldu. İhanet ettikleri
topraklarda kalamazlardı. Ermeniler yolda soğuktan ve açlıktan telef oldular.
Şekeroba bölgesine geldiklerinde Fransız askerleri kardan yaptıkları ayak
izlerinde dahi onları yürütmedi. Belpınar Dağına varana kadar 2000 bin
civarında kişi öldü. İtilaf devletlerini İstanbul’un işgali gibi sonu
görünmeyen bir maceraya sevk eden olay 12 Şubat 1920 de Maraş da Fransızlara
karşı kazanılan başarıdır. Çünkü Maraş’ da kazanılan bu başarı, itilaf
devletlerinin Anadolu’daki sonlarının başlangıcı oldu. Bunu fark eden
işgalciler son misillemeyi yani İstanbul’ un işgalini düşündüler.
Maraş’
ta elde edilen zaferde halkın kararlılıkla direnmesi büyük rol oynadı. Halk
şehri terk etmedi. Teşkilatlandı ve işgale karşı koydu. Bu dönemde yurdun büyük
bir bölümü işgal altındaydı. Mesela İzmir’ in işgalinde düşman Polatlı’ ya
kadar gelmesine rağmen İzmir’ den Anadolu’nun içlerine kadar şehir savunması
göremiyoruz. Yine batı Anadolu da 150.000 kişinin göç ettiğini görüyoruz. Hâlbuki
Maraş da göç görmek mümkün değildir. Bırakın göç etmeyi kararlı ve vatan aşığı
bu insanlar Fransızları def etmeyi başarmışlardır. Halk gerektiğinde çarpışma
esnasında kendi oturduğu evini bile ateşe vermiştir. Maraş halkının Fransız
işgaline karşı bu direnişi sosyolojik ve psikolojik açıdan iyi incelenmesi
gereken bir konudur. Maraş zaferi ile Sivas, Malatya, Elbistan, Diyarbakır gibi
merkezlerin işgali önlenmiştir. Fransız misyonerin dediği gibi:”kendisinden bin
defa daha güçlü rakibinin kaçtığını gören horozun ötmeye hakkı vardır.”
Bu milli,
manevi hissiyat mücadelemizi acaba yeni nesillere ne kadar anlatabiliyoruz? Bu
toprağın gençleri Maraş’ın tarihini, kültürünü ne kadar biliyor dersiniz?
Zeyneddin Karaca Bey, Şahsuvar Bey, Alaüddevle Bozkurt Bey’in Dulkadiroğulları
istiklali için verdiği mücadeleleri, Abdal Halil Ağa, Yusuf Çavuş, Muallim
Hayrullah, Mıllış Nuri, Rafet Efendi, Sandalzade Osman, Sütçü İmam, Ali Sezai,
Şekerci Ökkeş, Yörük Salim, Hürü Ana, Kılıç Ali, Rıdvan Hoca, Mehmet Ali
Kısakürek, Arslan Bey, Ata Bey, Bahçeci Ali Çavuş, Muharrem Bey, Ciğercizade
İbrahim, Çuhadar Bey, Doktor Mustafa ve adını sayamadığım tüm Maraş halkının,
milli mücadele kahramanlarının niçin savaştıklarını çocuklarımıza anlatabiliyor
muyuz?
Milli
mücadelemiz ile alakalı çok önemli sempozyumlar, gösteriler ve birtakım
etkinlikler düzenleniyor. Caddelerde kuva-i milliye kıyafetli gençler günler
öncesi yürüyüş yapıyor amenna. Fakat meydandaki gençlere istiklalin ruhunu
verebiliyor muyuz dersiniz? Her şey göstermelik kalıyor. Gençler “sahibini
arayan madalya”yı izlerken ya çok sıkıcı! Keşke AVM ye gitsek! Diyebiliyorsa
bir sıkıntı var demektir.
Halk ile
kazanılan bu mücadelenin bilimsel iç dinamikleri tartışılırken, halk katılımını
daha çok sağlamalıyız. Okullarımızda MEB’in çerçeve programını esneterek
zafere, vatana, bayrağa, istiklale olan inancı nakış nakış işlemeyiz. Ama
öğrencileri bu işin paydaşı yaparak, sorumluluk vererek çeşitli etkinliklere
ağırlık vererek yapmalıyız, kurtuluş gününde İngilizce şarkı söyleterek değil.
Muzaffer
ordumuzun Afrin’de müstemleke sevdalısı ülkelerin piyonu olan, birtakım
anlamsız tahayyüller peşinde koşan, birden fazla terörist gruplara karşı
yürüttüğü bu kutlu mücadeleyi unutmadan kahraman şehrimizin kurtuluş
etkinliklerini ona göre planlamalıyız. Buradan idari ve mülki amirlere
sesleniyorum: Türk Silahlı Kuvvetlerine manevi desteğimizi göstermek, sınır
illerimizin hissiyatını paylaşmak amacı ile çete kıyafetli Maraş yiğitlerini
genci-yaşlısı, kadını –erkeği ile sınırın sıfır noktasına gönderelim. Maraş’ın
kahraman evlatlarının vatan ve istiklale olan sevdasını Mehmetçiğimiz ve tüm
dünya ile paylaşalım. Bağımsızlık ruhu için farkındalık oluşturalım.
Bu
toprakların istiklali için can veren şühedaya Allah’tan rahmet, mücadele
vermeye devam eden Mehmetçiklerimize kuvvet diliyorum.
YORUMLAR