Bugün Suriye ve Irak topraklarının fatihi Yavuz Selim
Han’ın doğum yıldönümü. Onun miras bıraktığı topraklar misak-ı milli dışında
kaldı. Bu toprakları parsellemek isteyen, yakın ve uzak coğrafyadan”
kapımızdaki düşmanlar” arttı.
Dış politikada, doğu eksenli bir müttefik arayışında
olduğumuz malum. Bunda da doğru yolda ilerlediğimiz kanaatindeyim. Gerek Rusya
ve gerekse İran ile ilişkilerimiz denge siyaseti açısından uyumlu bir şekilde
ilerliyor.
Geçen hafta sonu ÖSO ordusu İdlib’e girdi ardından da
Cumhurbaşkanlığından bir açıklama geldi. Astana’da varılan mutabakat sonrasında
Türkiye, İran ve Rusya garantörlüğünde idlib’e operasyon başladı. Dün de Türk
topçuları ve obüsler ÖSO’nun önünü açmak için bölgeye atışlar yapmaya başladı.
Türkiye ve diğer ortaklar şimdilik 500’er asker ile
bölgede bulunacak ama bu ilerleyen zamanda artabilir. Bütün bunlar Türkiye ve
İran’ın sınır güvenliği, Rusya’nın ise prestiji açısından önemli. İdlib’de
oluşturulacak ve 400 km alanı içine alacak tarafsız bölge buradaki siviller
açısından da önem arz ediyor.
Türkiye YPG, İŞID, PKK gibi terör gruplarına karşı
Hatay’ın hemen karşısında bulunan idlib’in güvenliğini sağlamak zorunda. Kuzey
Irak’ın yaptığı tarihi absürt çıkış gelecekte buralar içinde söz konusu
olabilir.
Tüm bu gelişmeler yaşanmadan önce Türkiye harekât ile
ilgili olarak başta NATO olmak müttefiklerini bilgilendirdi. Ama ne olduysa
müttefik zannettiğimiz kapımızdaki en tehlikeli düşmanımız ABD’den acayip bir
açıklama geldi. FETÖ’cü konsolosluk çalışanının tutuklanmasını da bahane eden
A.B.D yönetimi; İstanbul Başkonsolosluğu'ndaki yerel bir çalışanının FETÖ ile
ilişkili olduğu savıyla tutuklanmasının ardından Ankara'ya karşı "diplomatik
yaptırım" olarak algılanan bir karar aldı. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği,
Türkiye'deki tüm Amerikan konsolosluklarındaki göçmen olmayan vize
hizmetlerinin askıya alındığını duyurdu.
Türkiye ‘den gece yarısı cevaben “Son zamanlarda
yaşanan olaylar, Türk Hükümeti’ni, ABD Hükümeti’nin Türk misyonlarının
tesislerinin ve personelinin güvenliğine ilişkin taahhütlerini yeniden
değerlendirmek zorunda bırakmıştır. Söz konusu değerlendirme sürecinde,
ABD’deki Büyükelçiliğimize ve Başkonsolosluklarımıza gelen ziyaretçi sayısını
en aza indirgemek amacıyla, şu andan itibaren geçerli olmak üzere, ABD’deki tüm
misyonlarımızdaki ABD vatandaşlarına yönelik vize işlemleri askıya alınmıştır.
Söz konusu uygulama etiket vizenin yanı sıra e-Vize ve sınırda bandrol vize
uygulamalarını da kapsamaktadır."denildi
ABD ile Türkiye arasındaki ilişkiler, bu ülkenin
Suriye'deki operasyonlarında terör örgütü PKK'nın uzantısı YPG'yi
silahlandırması nedeniyle gerilmişti. Kapımdaki düşmanların azmettiricisi
olduğunu düşündüğüm ABD aslında her ne kadar İdlib operasyonu için Türkiye’nin
sınırlarını koruma hakkı meşrudur dese de İran ve Rusya ile yakınlaşmamızdan
rahatsız.
Türkiye’nin vize restinin sınırdaki bandrol vize
uygulamasını da içine alması ABD ajanlarının faaliyet alanına da bir darbedir.
Sınır ötesi bu operasyonun bölgedeki siyasi, diplomatik,
güvenlik ve ekonomik çıkarlarımıza artı katacağı kesin. Umarım bir siyasi grup
çıkıp da bu yaptığınız yanlış deme hatasına düşmez. İlerleyen günlerde bu
hamlenin sınırları daha da genişleyecektir. Bu süre içerisinde kapımızda yeni
dost ve düşmanlarımız olacağından kimsenin endişesi olmasın.
YORUMLAR