Bir dönem kapandı...
Yeni bir dönemin kapıları
aralanıyor...
Helva yemek için kavuğunda misvak taşıyanlar son
demlerinizdesiniz...
M. Arif
İNCEGÜL / Gazeteci –Yazar
Sağlık Bakanı tarafından paylaşılan verilere göre salgın
kontrol altına alınmış gibi görünüyor...
Ve birileri siyaseti dizayn etme ucuzluğunda, bu ucuzluğu
sosyal medyadaki paylaşımlardan göre bilmek mümkün...
Oysa sosyal olayların tayin edeceği lider ve kadrosuna
karşı durabilme yeteneği olmayan ve hep gölgede ve duldada oturma kolaycılığında
olan lümpenler gelecekle ilgili beklentilerine göre fikir beyan ettiklerini
düşünüyorlar...
ABD ve AB çöktüğünde zannetme ki Rusya ve Çin ayakta
kalacak...
Fillerin tepişmesinde çimler ezilirmiş, lideri ve
kadrosunu sosyal olaylar tayin eder...
Yeniden Büyük
Türkiye’nin ayak sesleri gelirken mevzuya ilgisiz siyasilerin meclisi işgal
etmelerinin ötesinde maalesef, akademi ve bürokraside ehliyetsizlerin tasallutu
altında, iş dünyasının güçlüleri distribütör, sanatçılar ise taklitçi. Covid19 ise bütün
dünyayı terbiye ediyor…
Korona virüsü marifetiyle; Sosyal, siyasi, iktisadi,
bürokratik değişime hazırlıklı olun...
Covid19, efendileri vurduğu için ses yüksek çıkıyor.
Halep’te tarih bombalanırken susanlar, Paris’e ateş düştü
diye ağlıyor...
Somali’de kara derili çocuk, açlıktan kıvranırken,
Türkistan, Arakan, Libya’da yangın var. Gün Devlete destek olma günüdür!..
Muhaliflik ve muhalefet etme geçici bir süre askıya alınmıştır...O bir devlet
geleneğidir !.. ve Oğuz Yasasıdır!.. Kime çalıştığını bilmeyen ücretsiz
amelelere duyurulur..!
12 Eylül ve 28 Şubat darbeleri sosyolojinin açıdan
incelenmeden bugün olan olaylar anlaşılmaz.
Daha evveli 27 Mayıs darbesi... Ondan öncesi 1908
Meşrutiyet... Tanzimat’a kadar gitmek icap eder...
Velhasıl ittihat ve Terakki anlaşılmadan anlaşılmaz…
Biz yarım asrı deviren neslin şahit olduğu olayları
tetkik etsek bile yapılan ucuz operasyonların bize faturasının ne kadar ağır
olduğunu göreceğiz...
Gördüğümüz zaman omzumuza binen yük kemiklerimizi
kıracak...
Koparacağımız vaveylanın şiddeti bütün sahte
kahramanların tahtını sarsacak...
Yerel ve milli olan her şeye karşı düşmandır sahte
kahramanlar. İthal olanı kutsarlar.
İthal ettikleri fikirler Batının buruşturup çöpe attığı fikirsizliktir
aslında...
Anlayacağınız bize
kutsatılan sahte kahramanlar batının ve bâtılın çöpçüsüdür...
Nabi hazretleri Hayriye isimli eserinde diyor ki;
‘’Taşradaki ilim meclislerinde başköşede oturanlar,
İstanbul’ daki ilim meclislerinde eşikte dahi oturamazlar’’...
Bizdeki sahte kahramanlar kutsadıkları batının çöplüğünde
eşelenirler…
Burada kendi mevkilerini muhafaza etme adına kibirle
bakarlar sana ve yanlarına yaklaştırmazlar...
Üzerlerine sinen kokunun farkına varmayasınız diye...
Yerel ve milli olma adına ayağa kalkma arzusunda olan
sen,
Olma kıvamına gelmeden sana oldun diye gaz verirler...
Bu handikabı aşmanın tek yolu okumandır; Kolay ve basit
bir yol...
Ama bunu sana zorlaştırırlar...
Önce dilini kısırlaştırırlar sonra lüzumsuz bilgileri
öğrenmen için seni zorlarlar...
Hindistan'da logaritmayı ezberlettikleri gibi...
Tarih ezberlemeyi tarih öğretmek gibi sunarlar...
Tarih ezber değildir... Tarih şuurdur...
Coğrafi bölgeleri ezberleme... Coğrafyanın şuuruna var...
İstiklal Marşını ezberletenler istiklal şuuru
vermediler...
Diplomalı cahillere “Yontma Taş Devri” ,”Cilalı Taş Devri”
cümleleri yabancı değildir...
Bu devirler öğrendiğimize göre tarih oldu...
Lümpenlerin öğrenmesi gereken “cilalı imaj devrinin”
bittiğidir...
Makyajlarınız akıyor beyler...
Üç ay önce savaş üzerine konuşanlar 2 aydır korona uzmanı
oldular...
Görüntü kirliliği oluşturmaktan gayrı bir marifetiniz
yok...
Dünya devleri Covid19 vakıalarını gizleyerek,
büyüklüklerine halel getirmemek gayretindeler.
Özellikle;
Çin sosyal medyadan trolleri maaşa bağlamış.
Çin iç savaşın eşiğinde ve ekonomik daralma sosyal
problemleri tetikleyecek...
AB zaten çöküyor, oysa covid19 bütün insanlığı özellikle
kibirlileri hizaya çekiyor...
İnsan kendi orijinalitesine ihanet ettiği içindir ki
covid19 pençesinde şaşkına döndü ve etrafında yıkılmaz zannettiği koruma
duvarları yıkılıyor...
Kim bilir aczinin ve cehaletinin farkına varıyor...
Oysa yapay zekâ marifeti ile insan kimliği verdiği
robotlarla, kitle iletişim araçları marifeti ile robotlaştırdığı insanları
yönetecek ve yönlendirecekti dünya efendileri... Dünya nüfusunu 700 milyona
indireceklerdi güya…
Tekâmülünü tamamlamış maymunsular olarak tanımladıkları
sarı, siyah, Kızıl derililerin milyon milyon ölmesinin hiç bir kıymeti yoktu
beyaz Anglosakson Protestanlar için...
Oysa şimdi salgının ana üssü Avrupa ve Amerika...
Beyaz Adamın ülkeleri, kara emperyalizmin merkez üsleri...
Biz etkilenmiyor muyuz? Elbette biz de etkileniyoruz...
Atalar ne buyuruyor; Kurunun yanında yaşta yanar...
Bu ateş hepimizi yakacak...
Yangından kurtulanlar, insan olmanın olmazsa olmazı olan
değer yargılarına sarılmak marifeti ile yeniden insanca yaşanılabilecek bir
dünyayı kurabilecekler, kim bilir...
Dünya efendilerinin propagandasına aldanmadan, şeytanın
vesvesesine kapılmadan ve nefsinin heba ve heveslerine mağlup olmadan,
Seni mutlak fikre ram edecek olan, fikir soylularına, ilmi ile amil alimlere ve
hürriyeti arzulayan sanatkarlara kulak vermen...
Covid19 sonrası, kendinin ölümsüz olduğuna inanan
lümpenlerin rahatları bozuldu ve çığlık, çığlığa bağırıyorlar...
Kazanımlarını kaybettikleri vehmi ile ağlıyorlar,
işsizlik, açlık korkusu haşa tanrılıklarını tehdit ediyor…
Oysa daha geleceğe dair hayalleri vardı, Ferrarileri
olacaktı...
Hatırlarsınız o şarkının nakaratlarını; “Bir elimde
cımbız, bir elimde ayna, Umurumda mı dünya...”
Oysa biz “bir lokma, bir hırka” diyen ideal insanları
kurduğu bir medeniyetin çocuklarıyız...
Unutmayın;
Bu millet mazlum, bu millet garip, bu millet mazlum ve
garibanı sever, sebebi mucibesi kendine benzemesidir...
Bu millet hayır ve hasenatı sever, zekât ve fitre dini
vecibedir, sadaka ve infak cabası...
Dolayısıyla bu millet kendi kendine yetmek için onurlu
bir duruş için bir birini kollar ve korur, yardımlaşır...
İstikbaldeki, istiklalin müjdesinin ihbar edildiği bu günlerde,
güzelden yana olanlara selam olsun...
Dünyayı saran Covid19’un ülkemizdeki oluşturduğu olumsuz
durumdan siyasi, ekonomik rant elde etmek için çırpınan lümpen yaptığın her
hareket derin milletin hafızasına, derin devletin kayıtlarına giriyor. Unutma
savaş esnasında bozgunculuk yapanlar divanı harpte yargılanır...
Evde kalmak bize geçmişin muhasebesini yapmak, hali
tahlil etmek, gelecekle alakalı hayal kurmak imkânı sunuyor...
Muhasebe, tahlil ve hayal...
YORUMLAR