Bu başlığı okuyanların gözbebeklerinin büyüdüğünü
görebiliyorum. Çünkü günümüzde daimi bir arayış içinde olduğumuz en önemli
konulardan biridir eğitim. Aradığımız konular eğitim başlığı altında da
genişliyor. Odaklanmamız gereken en önemli konu ‘öğrenme’ olmalıdır. Çünkü
öğrenme kavramı yalnızca eğitimi değil hayatın tamamını kapsar. Yani Öğrenme
hayatın kendisidir aslında. İnsan gelişime muhtaç bir varlıktır. Gelişemeyen
insan mutlu olamaz, hayattan zevk alamaz.
Öğrenmenin önemini anladık. Peki, kalıcı öğrenmeyi nasıl
sağlayacağız?
Öğrenme yalnızca zihinsel bir olay değildir. Öğrenme
zihnin ve duyuların birleşmesiyle gerçekleşir. Yani zihnin öğrendiği bilgiyi
duyular da desteklemelidir ki kalıcı olsun. Duyuların devreye girmesi
kalıcılığı artırdığı gibi öğrenme isteğimizi de arttıracaktır.
Hepimizin vardır geçmişe dair unutmadıkları, küçüklükten
dün gibi hatırladıkları. Hiç düşündünüz mü eskiye dair o kadar anının, bilginin
neden silinmeyip kaldığını? Ben düşündüm. Şunu fark ettim. Eskiye dair
hatırladığım anıların hepsi bende bir iz bırakan anılar. Yani duyularla
zihnimin birleştiği anlar.
Yalnızca zihinsel öğrenilmiş bilgi boş bilgi olmaktan öteye gidemez. Çocuklarımız robot değil. Bilgisayardan farkları, aldığı bilgiyi hafızada tutmaları için duyularını kullanmalarıdır. Bunu sadece zihinle gerçekleştirselerdi robottan farkları kalmazdı. Sonuç olarak öğrenmenin kalıcılığı için duygularımızın da devreye girmesi, o bilginin işe yaradığına inanmamız ve etkisini hissetmemiz gerekir.
<a href="http://hizliresim.com/P0kWM7"><img src="http://i.hizliresim.com/P0kWM7.jpg"></a>
YORUMLAR