Realizm!
Reklam
Merve Demir

Merve Demir

Realizm!

20 Şubat 2021 - 01:37

Realizm yani gerçekçilik kavramı, Fransızca ‘’realite’’ kelimesinden türetilmiştir. Hayatı, doğayı, insanlığı ve her türlü olayı olduğu gibi anlatma, aktarma amacı çerçevesinde gelişen anlayış olarak tanımlanabilir. Realizm; sanayileşme, endüstrileşme, makine gücü, sömürge dönemi, ekonomik gelişmeler ve materyalizm düşünceleri dolayısıyla ortaya çıkmıştır. Materyalizm objektiflik, bilimsellik içerir. Realist ise bu iddiada olan sanatkâr veya eserdir.

Bir edebiyat akımı olarak realizm, tamamen bilimsel düşünce zemininde on sekizinci yüzyılın ikinci yarısında doğan ve gelişen gerçekçilik, nesnellik ilkeleri ile ilerleyen çağdaş insan ve toplumu içinde yaşadığı çevreyle birlikte sağlam bir dil ile anlatmayı esas alan akımdır.

Realizm aklı öne çıkartır. Her şeyi bilime dayandırır. Klasisizm ile karşılaştırıldığında iki akılcı akımı birbirinden ayıran fark realizmin sağduyu içermemesidir. Bu gerçekçiliği Balzac’ın romanına bakılarak harita çizilmesi ile örneklendirebiliriz. Yazar aradan çekilir. Sanki bir fotoğraf yansıtıyormuş gibi nesnel ve tarafsızdır. Gözlem ön plandadır. Olunabilecek en yüksek seviyede gerçekçilik işlenir. Tarihçi objektifliği vardır. Realist eserde önemli olan dış görünüş, mekân tasviridir. Kişinin görünüşüne göre ya da yaşadığı yere göre yapılan gözlem, karakterin iç dünyası hakkında önemli görüşler sunabilir. Tasvir ne kadar yoğunsa ayrıntı o kadar çok olur ve bu daha da realist yaklaşım sağlar. Geçmişi değil günümüzü anlatır. Yazar şahsı, mekânı ve durumu anlatacak olan ‘’o’’ kelimeyi eserinde verir. Karakter hayale kapılmaz. Her zümreden insan eserde yer alabilir, sınıfsal farklılıklar yoktur.

Bu akımın anahtar kelimeleri: gözlem, ayna ve objektifliktir. 

Gerçekçilik akımı olan realizm pozitivisttir. Fotoğraf çekercesine yapılan tasvir kişiden kişiye değişmeyen, duyguları içermeyen, net ve tek anlatımdır. Gerçeklik endişesi realistleri gözlem yapmaya itmiştir. Eserinde daha doğru ve gerçekçi olmak amacıyla yazar, eserinde belirteceği mekanları daha önceden gezer ve görür. Böylece eserinde daha büyük bir tasvir başarısını yakalamış olur. Hayal ile gerçek yakalanamaz, toplum realist olmalıdır. Hayale kapılmak gerçeklikten ayrılmaktır. Araştırmak ve soruşturmak önemlidir. Her şey doğruyu görmekten ibarettir. Çağdaş insanı ve toplumu anlatan realizm, her katmandan insana yer verir. Saray ve köşkler anlatıldığı gibi kulübeler, evler de anlatılır. Bu, hayatta her türlü insanın varlığını belirtir. Eserde eleştirel gerçekçilik görülür. Mekân ve tasvirin önem kazanmasının asıl sebebi yaşanılan mekânın insan ruhunda çok büyük etkisi olduğunun düşünülmesidir. Kişinin karakterini oluşturan parçalardır. Bu da insanı anlamak ve gerçeklik çerçevesinde anlatmak için ihtiyaç duyulan bir amaç olur. Yazar eserin dünyasından kendini çekerek, eserini olabildiğince nesnel yapmaya çalışır. Olayın akışını kesmemelidir. Kendi duygu ve düşüncesini eklemez. Olaylar anlatılırken dram açısından bir sınır çizilir çünkü çok fazla duygu eseri gerçekçiliğinden uzaklaştırır.  Eserdeki dil sağlamdır. Çünkü amaç gerçekçi ve nesnel bir estetik oluşturmaktır. Eserin özü ve biçimi ruh beden kadar iç içedir. Mükemmele ulaşmak amaç olmuştur. Pürüzsüzlük istenir.  

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar