Gazeteci olarak görev yaptığım bu kentte uzun bir süreden beri mesleğimize herkesin girmesine tepki gösteriyorum. Bunun için beni zaman zaman kınadılar zaman zaman dalga geçtiler, zaman zaman eleştirdiler. Ancak ben sadece mesleğimin hak ettiği gibi yapılmasını ve bu işi öğrenmeden her önüne gelenin gazeteciyim diye ortaya çıkmasını istemedim.
Elbetteki isteyen herkes gazetecilik yapabilir bu mesleğin içine girebilir. Ancak bunun öncesinde bir kere her meslek dalında olduğu gibi bir çıraklık, bir kalfalık bir ustalık dönemi olmalıdır. Ben bu işi yaparım diyen her kişi eline makineyi alıp aramız dalmamalıdır. Benim kimsenin yaptığı işte ve kazandığı parada gözüm yok, gerekiyorsa gelsinler ben yardım edeyim. Ama öncelikle işin mutfağında bir kere pişsinler ya da bu işin eğitimini alıp stajını yaparak gelsinler başımızın üstene taç edelim.
Biz elimize makas alıp berberiz diye ortaya çıkıyor muyuz?
Biz elimize kumaşı alıp, iğneyi, ipliği alıp terziyiz diye makinenin başına geçiyor muyuz?
Biz boynumuza stetoskopu takıp doktoruz diye polikliniklere dalıyor muyuz?
Biz elimize pense, tornavida alıp tamirciyiz diye ortalığa çıkıyor muyuz?
Bu mesleğe girmek isteyenlere ve bir süre önce giren bunu siz son 3-5 yıl önce girenler olarak değerlendirin, insanlara sesleniyorum; haydi gidin bakalım ben berberim diye dükkan açın, ben eczacıyım diye dükkan açın, ben aile danışmanıyım diye büro açın bakalım başınıza neler gelecek? Gibi düşünce ve kaygıyla hep arkadaşlarıma konuyu anlatmaya çalıştım. Ama onlar beni dinlemek yerine kim olursan ol yine de gel mantığıyla her geleni bağırlarına basmayı seçtiler.
Bende bu günden itibaren herkese açık destek veriyorum, gelin kim olursanız olun gelin. Ben size her konuda yardımcı olacağım. 200 liraya site kurduk mu ve bir de eski püskü bir makine aldık mı siz artık gazetecisiniz sizden iyisi de yok. Endişe etmeyin ben her gittiğim yerde sizi överim, hatta elinizden tutar herkesle tanıştırırım.
Dört tane cemiyet var, bunların üye kaydı gibi hiçbir kriteri yok. Bakmayın siz o tüzükte yazanlara kimin umurunda? Onlardan biri de sizi mutlaka kapar. Ondan sonra açıl susam açıl her kapı önünüzde açık.
Birde biraz külhanbeyi azıcık kulağı kesikseniz her kapıda ben gazeteciyim diye bağırdınız mı tamam işte bu işin sırrını çözmüş olursunuz.
Zaten bana gelirseniz ben bunları söylerim size, bizim meslekteki fosilleşmiş üç beş tane ağa babasını bulup kolunun kanadının altına girerseniz gazeteci olur, hatta sevmediğiniz adamın iş yerine gider bir de kavga çıkarırsınız.
Artık endişeniz olmasın kardeşlerim, ben sizin yanınızdayım, gelin sizi birkaç saat içinde gazeteci yapayım. Sözüm söz dönersem namerdim.
Şimdi herkesin aklına bir soru gelir bizim gazeteciler aslında soru sormayı bilmez, daha dün mesleğe yeni girenlere tepki gösteren Zeki, yani ben, bir anda ne oldu da çark etti. Etmedim vallahada etmedim billahada etmedim sadece büyük ağabeylerimin sözünü dinliyorum.
Çünkü bana dediler ki, meslektaşların hakkında yazı yazma, onlara destek ol, girmek isteyenlere yol göster. Bende onların sözünü dinliyorum.
YORUMLAR