İki gün önce İYİ Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Ahmet Çabukel, sosyal medya hesaplarında korkunç iddialar ile gündemin yönünü bir anda Kahramanmaraş’ın içme suyuna çekti.
Hesaplarında ağır ifadeler kullanarak Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesini adeta bombalamış arkasından nükleer silahıyla yerle bir etmeye çalışmıştı. İddiası şuydu: “Kahramanmaraş’ımızda yıkım ekibi olarak ün salan Büyükşehir Belediyesi insanlarımızı da yıkıyor. 10 günü aşkım süredir tüm Kahramanmaraş İshal, Kusma, Halsizlikten zehirleniyoruz.
Neden mi?
İçme sularımızdan zehir mi geliyor? Kanalizasyon suları içme sularımıza mı karışıyor? Kaçak nerede? Günlerdir bulamadınız mı? Ya görevinizi düzgün yapın ya da artık bir zahmet istifa edin. Aciller doldu taştı.
Cevap bekliyoruz.”
Facebook hesabında yaptığı bu paylaşımın benzerini aynı gün twitter hesabında da yapmıştı ve oda şöyleydi: “Kahramanmaraş’ımızda yıkım ekibi olarak ün salan Büyükşehir Belediyesi insanlarımızı da yıkıyor. 10 günü aşkım süredir tüm Kahramanmaraş İshal, Kusma, Halsizlikten zehirleniyoruz.
Neden mi?
İçme sularımızdan zehir geliyor.
Cevap bekliyoruz. “
Geçtiğimiz yıllarda Elbistan’da yaşadığımız içme suyu sorunundan dolayı milletin eli yüreğinde. Çünkü herkes hatırlar ki o dönemde bölgeyle ilgili ulusal seferberlik ilan edilmişti adeta. Bundan dolayı kentin içme suyuyla ilgili insanlar her daim diken üstünde duruyor.
Bu iddialar ortamı fazlasıyla gerdi. Arkasından Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör’den sert tepki geldi.
Güngör, iddiaların asılsız olduğunu söyledi, Çabukel’i araştırma, inceleme yapmadan ortaya iftira atmakla suçladı.
Evet gelelim bizim eleştirimize; konu gerçekten çok vahim, bir il başkanı böyle bir konuda, kentin yaralı olduğu bir konu, iddiaları ortaya atıyorsa acildeki yoğunluktan ve hastaların iddialarından hareketle değil ilgili kurumlardan alacağı bilgiler ve test sonuçlarıyla kamuoyunun önüne çıkmalıdır. Basit bir konu değil, elimizde bunlar yoksa halkı kaosa sürüklemenin, panik havası oluşturmanın hiç kimseye bir faydası olmayacaktır. Belgeler konuşsun ilgililer gerekli işlemleri başlatsın. Bütün bunları bir avukatın yapması da ayrıca düşündürücü!?
Gelelim Belediye Başkanı Güngör’ün iddialarına; doğal olarak kendisi öne sürülen konuyla ilgili açıklama yapıyor ve buna sert tepki gösteriyor. Ancak durum şu ki, İYİ Parti İl Başkanını elinde belge olmamakla itham ederken kendisi de kamuoyuna suyun temiz olduğu, sağlık açısından her hangi bir tehlike teşkil etmediği yönünde güncel bir belge sunmuyor.
Evet su kirli olabilir ama hani belgeniz?
Su son derece temiz olabilir ama nerde belgeniz?
Değerli halkımız sizce de her iki başkanımız bir garip işe imza atmıyor mu?
Kamuoyu böyle mi ikna edilir yoksa onları tatmin edecek belgelerle çıkıp herkesin kalbi rahatlatılarak mı?
Takdir sizin!
YORUMLAR