Çer-Çöp Olarak Önce Senden Başlasak
Zeki Demir

Zeki Demir

Çer-Çöp Olarak Önce Senden Başlasak

05 Ocak 2018 - 07:52

Nasıl bir meslekte çalışıyoruz varın siz düşünün. Biri çıkıyor kendi arkasına bakmadan Kahramanmaraş’taki çer-çöp ve pislik gazetecileri temizlemeden söz ediyor. Bunu söylerken kendi arkasının açıkta kaldığını düşünmüyor…

Gazetecilik mesleğinde isim vermediği için herkesi itham altında bırakarak ‘çer-çöp-pislik’ diye yazan zatı-muhterem daha birkaç ay önce bir inşaat firmasıyla ilgili toz-duman çıkarttığı için radikal bir haber yazıyor, iki gün sonra aynı inşaat firmasının sitesinde reklamı çıkıyor.

Bu çer-çöp-pislik değil de ne oluyor. Yazdığı bu sözde köşe yazısıyla kendi yaptığı pisliği aklamaya çalışan cüssesi büyük, beyni küçük bu vatandaş kendine bir yer edinmeye çalışıyor.

Aslında zan altında kalan meslektaşlarımın ve meslek büyüklerimin hakkını savunmak bana düşmez, burada cemiyetler vardır, büyük ağabeylerim vardır. Belki de basının saygın isim ve kuruluşları bu çer-çöp’ü muhatap almadığı için cevap verme gereği bile duymamıştır. Fakat bize göre daha dün mesleğe başlamış, kedi olmadan fare yakalamaya çalışan bu zatı muhtereme haddini bildirmemin bir sorumluluk olacağını hissettim.

Bu zatı muhterem basın camiasının kendi içindeki pisliğinin temizlenmesini ve ortadan kaldırılmasını istemiş, bence kendinden başlayalım.

Kendini bulunmaz Hint kumaşı olarak gören bana göre çer-çöp zat-ı muhterem daha yazdığı köşenin imlasına bile bakmadan ağzıyla kuş tutmaya çalışıyor, maalesef.

Bu çer-çöp bazı meslektaşlarımın arkası bağlar gazeli olmasına rağmen bir ona bir buna yazdığından söz etmiş. Yine kendini görmemiş, yukardaki inşaat firmasına önce yaz sonra pastayı kap taktiğini unutmuş. Bunun gibi birçok örneğinde olduğundan eminim.

Şantajcılıkla hiçbir yere varılamayacağını tüm meslektaşlarım bilir, önce reklamcı sonra da reklam almada her şeyi mubah sayan bu zihniyette bunu bilecek.

Kendi arkasında taşıdığı kuyruğu günah çıkartırcasına başkasına yaftalamayacak.

Bu çer-çöp zatı muhterem için biçilmiş kaftan niteliğinde bir fıkra ve şiir ile yazıma son veriyorum;

“Kadının biri bir gün bir hocaya gelir ve "Diyorlar ki; Yunanistan taraflarında bir kadın evliya çıkmış. Tam kızını kesecekken şeytan bir keçi getirmiş doğru mu?" diye sorar.

Hoca bunu duyunca der ki; "Evladım. Ben bunun neresini düzelteyim. Yunanistan değil Arabistan. Kadın evliya değil İbrahim Peygamber. Kızı değil oğlu. Şeytan değil melek. Keçi değil koç."

Buluta girmeyle güneş kaybolmaz

Yarılıp çıkması bir yele bakar

Çerçöp gelip su yolunu tutamaz

Silip süpürmesi bir sele bakar

 

Şahini durdurmaz karga avazı

Aslanı yenemez bir uyuz tazı

Sessiz bellediğin düzensiz sazı

Öttürür ustası bir tele bakar

                                                       [Aşık Kusuri)

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar