Nasıl bir meslekte
çalışıyoruz varın siz düşünün. Biri çıkıyor kendi arkasına bakmadan
Kahramanmaraş’taki çer-çöp ve pislik gazetecileri temizlemeden söz ediyor. Bunu
söylerken kendi arkasının açıkta kaldığını düşünmüyor…
Gazetecilik mesleğinde
isim vermediği için herkesi itham altında bırakarak ‘çer-çöp-pislik’ diye yazan
zatı-muhterem daha birkaç ay önce bir inşaat firmasıyla ilgili toz-duman
çıkarttığı için radikal bir haber yazıyor, iki gün sonra aynı inşaat firmasının
sitesinde reklamı çıkıyor.
Bu çer-çöp-pislik değil de
ne oluyor. Yazdığı bu sözde köşe yazısıyla kendi yaptığı pisliği aklamaya
çalışan cüssesi büyük, beyni küçük bu vatandaş kendine bir yer edinmeye
çalışıyor.
Aslında zan altında kalan
meslektaşlarımın ve meslek büyüklerimin hakkını savunmak bana düşmez, burada
cemiyetler vardır, büyük ağabeylerim vardır. Belki de basının saygın isim ve
kuruluşları bu çer-çöp’ü muhatap almadığı için cevap verme gereği bile
duymamıştır. Fakat bize göre daha dün mesleğe başlamış, kedi olmadan fare
yakalamaya çalışan bu zatı muhtereme haddini bildirmemin bir sorumluluk
olacağını hissettim.
Bu zatı muhterem basın
camiasının kendi içindeki pisliğinin temizlenmesini ve ortadan kaldırılmasını
istemiş, bence kendinden başlayalım.
Kendini bulunmaz Hint kumaşı
olarak gören bana göre çer-çöp zat-ı muhterem daha yazdığı köşenin imlasına
bile bakmadan ağzıyla kuş tutmaya çalışıyor, maalesef.
Bu çer-çöp bazı
meslektaşlarımın arkası bağlar gazeli olmasına rağmen bir ona bir buna
yazdığından söz etmiş. Yine kendini görmemiş, yukardaki inşaat firmasına önce
yaz sonra pastayı kap taktiğini unutmuş. Bunun gibi birçok örneğinde olduğundan
eminim.
Şantajcılıkla hiçbir yere
varılamayacağını tüm meslektaşlarım bilir, önce reklamcı sonra da reklam almada
her şeyi mubah sayan bu zihniyette bunu bilecek.
Kendi arkasında taşıdığı
kuyruğu günah çıkartırcasına başkasına yaftalamayacak.
Bu çer-çöp zatı muhterem
için biçilmiş kaftan niteliğinde bir fıkra ve şiir ile yazıma son veriyorum;
“Kadının biri bir gün bir
hocaya gelir ve "Diyorlar ki;
Yunanistan taraflarında bir kadın evliya çıkmış. Tam kızını kesecekken şeytan
bir keçi getirmiş doğru mu?" diye sorar.
Hoca bunu duyunca der ki; "Evladım. Ben bunun neresini
düzelteyim. Yunanistan değil Arabistan. Kadın evliya değil İbrahim Peygamber.
Kızı değil oğlu. Şeytan değil melek. Keçi değil koç."
Buluta girmeyle güneş kaybolmaz
Yarılıp çıkması bir yele bakar
Çerçöp gelip su yolunu tutamaz
Silip süpürmesi bir sele bakar
Şahini durdurmaz karga avazı
Aslanı yenemez bir uyuz tazı
Sessiz bellediğin düzensiz sazı
Öttürür ustası bir tele bakar
[Aşık Kusuri)
YORUMLAR