Gıda, beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sağlamak için
faaliyet gösteren Sabri Ülker Vakfı, Uluslararası Beslenme ve Sağlık İletişimi
Programı’nın üçüncüsünü 5-7 Kasım'da İstanbul’da düzenledi.
Alanında uzman bilim insanları ile iletişimcileri aynı masanın etrafında
pratiğe davet eden eğitim, bu yıl "Yeme Bozuklukları: Sağlık Etkileri ve
Sağlığın Geliştirilmesi için Etkili İletişim" temasıyla yapıldı.
Sabri Ülker Vakfı'nın, üçüncüsünü düzenlediği "Uluslararası Beslenme ve Sağlık İletişim Programı"nda verilen bilgilere göre, yeme bozuklukları sıklıkla ergenlerde ve genç yetişkinlerde ortaya çıkıyor.
Vakıf açıklamasına göre, kurulduğu 2009 yılından bugüne,
gıda, beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sağlamak, topluma
bu konulardaki en doğru, güncel ve bilimsel bilgiyi aktarmak hedefiyle
sürdürülebilir projelere imza atan Sabri Ülker Vakfı, bu çerçevede hayata
geçirdiği Uluslararası Beslenme ve Sağlık İletişimi Programı’nın üçüncüsünü 5-7
Kasım'da İstanbul’da gerçekleştirdi.
Türkiye’nin ilk uluslararası akredite "Beslenme ve
Sağlık İletişimi Programı" olan ve her biri alanında uzman bilim insanları
ile iletişimcileri aynı masanın etrafında pratiğe davet eden eğitim, bu yıl
"Yeme Bozuklukları: Sağlık Etkileri ve Sağlığın Geliştirilmesi için Etkili
İletişim" temasıyla düzenlendi. Programa, yazılı basın temsilcilerinin
yanı sıra dijital platformlardan da temsilciler katıldı.
Katılımcılar Avrupa Beslenme ve Gıda Bilimi
Topluluğu’ndan sertifika aldı
Program çerçevesinde katılımcılara yeme bozuklukları,
beslenmenin temel ilkeleri, yeme bozukluklarının diğer sağlık sorunlarıyla
ilişkisi, popüler diyetlerin sağlığa etkileri, gıda güvenliği gibi konularda
önemli bilgiler aktarıldı.
Program, İletişim Bilimleri Enstitüsü Kurucusu Prof. Dr.
Ali Atıf Bir moderatörlüğünde düzenlenen, haber değerlendirmeleri ve iletişim
ilkeleri çalışmalarıyla zenginleştirilen bir atölye çalışması ile tamamlandı.
Eğitimin ardından katılımcılar, Almanya’nın önde gelen beslenme ve gıda bilimi topluluğu
Avrupa Beslenme ve Gıda Bilimi Topluluğu (Society Of Nutrition and Food
Science) tarafından verilen sertifikayı almaya hak kazandı.
Yeme bozuklukları eğitimin odak noktası
oldu
Uluslararası Beslenme ve Sağlık İletişimi Programı’nda
Anoreksiya Nervoza, Bulumiya Nervoza ve Tıkınırcasına Yemek Yeme Sendromu ile
Ortoreksiya Nervoza yeme bozukluklarına ilişkin bilimsel bilgiler
paylaşıldı. Açıklamada verilen bilgilere göre, yeme bozuklukları sıklıkla
ergenlerde ve genç yetişkinlerde görülse de çocukluk döneminde ve 40 yaş
sonrasında da bu problemle karşılaşılabiliyor.
Beden algısı bozulmuş olan anoreksiya nervoza hastaları,
çok zayıf olmalarına karşın kendilerini çok kilolu olarak algılar ve daha fazla
ağırlık kaybı için çabalar. Kan değerlerinin ve vücut su-tuz dengesinin
bozulması, kalp atım sayısında azalma, cinsiyet hormonlarında dengesizlik gibi
ciddi sorunlara neden olur.
Bulumiya nervoza hastaları kontrollerini kaybederek aşırı
miktarda yemek tükettikten sonra kendilerini kusturma, müshil kullanma, aşırı
spor yapma veya hiç yememe gibi aşırıya kaçan arınma davranışları
sergiler. Çoğunlukla normal ağırlıkta veya hafif şişman olan hastalar,
iğrenme ve utanma nedeniyle bu arınma davranışlarını gizli bir biçimde
gerçekleştirir.
Tıkınırcasına yemek yeme sendromunda kişi, kontrolünü
kaybederek normal bir bireyin yiyebileceğinden çok daha fazlasını tüketir.
Ancak bulumiya hastalarındaki arındırıcı davranışları sergilemezler. Aşırı
yemenin yol açtığı utanç, suçluluk gibi duygularla aynı davranışı tekrar tekrar
sergileme eğimine sahiptirler.
Biyolojik yönden saf, herbisit, pestisit veya yapay
maddeler içermeyen besinlerin tüketilmesine karşı patolojik bir saplantı olan
ortoreksiya nervozada kişi, diyetinin sağlıklı olması konusunu hayatının
merkezine yerleştirdiği için bunu sağlayamadığında ciddi derecede suçluluk
duyabilir ve hatta kendinden nefret edebilir.
Alanında uzman isimler aynı eğitimde buluştu
Uluslararası Beslenme ve Sağlık İletişimi Programı
müfredatı, katılımcılara Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr.
H. Tanju Besler; Atılım Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğr.
Üyesi Begüm Kalyoncu, Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz,
Avrupa Gıda Bilgi Konseyi (EUFIC) Genel Direktörü Dr. Laura Fernández, Doğu
Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü
Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Erol, İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya
Metalurji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Beraat Özçelik, Oxford Üniversitesi
Araştırma Görevlisi Julian Stowell ve Uluslararası Yaşam Bilimleri Enstitüsü
Direktörü Diana Banati tarafından aktarıldı. (AA)
YORUMLAR