Pandemi tedbirleriyle ileri
yaştaki bireylerde kaygı düzeyinin arttığına dikkat çeken uzmanlar, bu dönemde
en önemli yaklaşımın yaşlı bireylere yalnız olmadıklarını hissetirmek olduğunu,
telefonla da olsa her gün iletişime geçip ihtiyaçlarını gidermenin önemine
dikkat çekiyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri
Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, yeni karantina döneminde yaşlı
bireylerin psikolojilerine ve onlara nasıl yaklaşılması gerektiğine değindi.
Virüse karşı
korunmaları gerekiyor
Toplum ve dünya olarak sürecin kaygı içinde
seyredildiğini söyleyen Dr. Barış Önen
Ünsalver, “Son 15-20 günde ülkemizin ve bundan daha uzun süredir dünyanın
gündeminde olan koronavirüs problemi ile başa çıkmaya uğraşıyoruz. Kaygının en
fazla odaklandığı nokta belli bir yaşın üzerindeki vatandaşlarımız. Gelen vefat
haberlerinin ilgili olduğu ya da hastalığın daha çok şiddetli ilerlediği grupta
ileri yaştaki bireyler bulunuyor. Bu yüzden de özellikle ileri yaştaki kişileri
virüse karşı korumamız gerekiyor” dedi.
Kısıtlama koruma
açısından faydalı olacak
Son çıkan karantina kararı kapsamında 65 yaş üzerindeki
kişilerin evlerinde bulunmalarının istenmesi ile birlikte yaşlı bireylerin
çoğunluğunda kaygı düzeyinin arttığını belirten Ünsalver, “Benzer şekilde
sadece yaşlı bireyler değil yakınları, çocukları, akrabaları da yaşlı
popülasyonla ilgili endişe duyuyor. Çünkü gençler virüsün taşıyıcısı
olabilirler ve ileri yaştaki bireylere aktarabilirler. Yaşlı bireylerin evde
durması, olabildiğince gençler ve virüs taşıma ihtimali olan kişilerle temas
etmemesinin sağlanması büyük önem taşıyor. Bu kısıtlama uygulaması ileri yaştaki
bireyleri korumak açısından faydalı olacaktır” ifadelerini kullandı.
Yalnız olmadıkları
hissettirilmeli
Dr. Barış Önen Ünsalver, ‘İleri yaştaki bireyler evde
durmaları gerektiği söylendiğinden beri yüksek kaygı yaşıyorlar’ dedi ve
sözlerine şöyle devam etti:
‘Acaba ölecek miyim, sakat mı kalacağım, benimle kimse
ilgilenmeyecek mi ya da çocuklarıma ve torunlarıma yük mü olacağım?’ gibi
kaygılar yaşadıklarından bahsedebiliriz. Öncelikle ileri yaştaki bireyleri
yalnız bırakmadan, onlar sormadan hızlıca hareket ederek ihtiyaçlarını temin
edip kaygılarını azaltmak gerekiyor. Bolca telefonda konuşmak, günde birkaç kez
seslerini duymakta fayda var. Birçok yaşlı birey, televizyon, akıllı telefon,
tablet gibi araçları kullanabiliyor. Onların izleyebilecekleri çeşitli diziler,
filmler, belgeseller yüklenebilir. Bazılarının görme sorunu olabilir, onlar
için de sesli kitap uygulamalardan ya da radyo tiyatrosu gibi kayıtlardan
faydalanılabilir. Önemli olan yalnız bırakmamak. Yaşlı birey evde kalacak ama
onu telefonla ya da bir şekilde varlığımızı hatırlatmamız gerekiyor. Çünkü
yaşlılarda yalnızlık sonucunda bellek problemleri ve uyku düzensizlikleri
ortaya çıkabilir. Kendilerine bu süreçte yük olmadıklarını ve ne kadar önemli
olduklarını hatırlatmakta fayda var.’
Olabildiğince az
virüs haberi dinlenmeli
Yaşlıların kendilerine iyi bakmalarını, bolca su içmelerini
ve uyku düzenlerine dikkat etmeleri dışında yüksek tansiyon, şeker, kalp ve
damar hastalığı gibi rahatsızlıkları varsa ilaçlarını düzenli kullanmalarını
öneren Dr. Barış Önen Ünsalver, “Ayrıca olabildiğince virüsle ilgili az sayıda
haber dinlemelerini tavsiye ediyorum çünkü haberlerdeki veriler kaygı ve
korkuyu daha çok artırabiliyor. Eski albümlere ve fotoğraflara bakılabilir, ev
içerisinde hareket kısıtlılığını artırmamak için bolca hareket edilmesi,
eşyaların düzenlenmesi ve yerleştirilmesi gibi faaliyetlerde bulunabilirler.
Her zaman nasıl sağlıklarına dikkat ediyorlarsa aynı şekilde bu dönemde de
dikkat etmeye devam etmeleri gerekiyor. Koronavirüs süreci bir süre sonra
bitecek ve ileri yaştaki bireyler de sosyal hayatın içine tekrar girecekler”
şeklinde konuştu.
YORUMLAR