Kahramanmaraş’ta geliştirilen yeni sistemle Sanayicinin
üniversiteden, üniversitenin ise sanayiciden yararlanmasının önünü açan Bilim,
Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Nesih Tanrıverdi 1,5 yıl içerisinde 40’a yakın
firmanın onlarca sorununu çözüme kavuşturarak üretimde önemli bir adım
atılmasını sağladı. Firmaların üretime yönelik uzun uğraş sonucu çözemedikleri
sorun ve problemler Üniversite-Sanayi işbirliği çerçevesinde oluşturulan ekip
tarafından kısa sürede çözülmesi tüm sanayicilerin dikkatini çekti.
ÜNİVERSİTE SANAYİ
İŞ BİRLİĞİ
Üniversite-Sanayi iş birliğinde gelinen son noktayı Bugün
Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mesut Tuğrul’a anlatan Tanrıverdi şöyle konuştu;
“Bizim bilim sanayi ve teknoloji bakanlığı uzun bir süredir, Üniversite sanayi
iş birliğinin sağlanmasına yönelik büyük bir çaba gösteriyor. Bu çabalar
özellikle bu işi yapacak olan bazı mekanizmaların kurulmasıyla başladı.
Bunlardan bir tanesi mesela her ilde bir tane üniversite hocası özellikle
sanayiyle ilgili olan üniversite hocamızdan bir tanesi kamu üniversite sanayi
iş birliği temsilcisi olarak atandı. Bizim bakanlığın kartını taşır. Bu ne
anlama geliyor? Sanayicimiz bir problemini üniversiteye taşıyacaksa
üniversitenin yardımıyla bunu çözmek istiyorsa bu hocamızı bulduğunda hocamız
onu ilgili bölüme ilgili hocaya yönlendirecek. 2016 yılından itibaren saha çalışmaları
da başladı. Bilim sanayi teknoloji il müdürleriyle kamu-üniversite sanayi-iş birliğinin
temsilcisi hoca beraber firmaları ziyarete gitmeye başladılar. Ziyaretin amacı
şu; işte biz geldik burada üniversiteyle- sanayinin iş birliği içinde çalışmasını
istiyoruz. Bunun içinde biz kapımızı açtık. İşte bizim adresimiz burası
başvuracağınız kişi probleminiz varsa getirdiğinizde sizi ilgili yere götürecek
kişi bu arkadaştır diye.''
''Kapılarımız açık buyurun problemlerinizle beraber gelin
dedik 2016 sonuna geldiğimizde geriye dönüp baktığımızda yaptığımız
çalışmalardan bir sonuç çıkmış mı? Hiçbir firmamızın bir problemini
üniversiteye götürmediğini tespit ettik.'' ifadelerini kullanan Tanrıverdi geri
dönüş olmayışının problem olmadığı anlamına gelmeyeceğini söyledi.
SANAYİCİNİN
ÜNİVERSİTEDEN BEKLENTİSİ FARKLI
Tanrıverdi; ''Biz iyi niyetle gittik. Kapılarımız açık
dedik. Kimse bizim kapımızı çalmadı. Üniversiteye gelmedi. O halde bir eksiklik
var dedik. Oturup üniversite temsilcimiz Mustafa Şekkeli hocamızla oturup,
farklı dallarda bir grup hocamıza; Sanayinin üniversiteye, üniversitenin de
sanayi karşı bir ön yargı ve iletişimsizlik olduğunu masaya yatırdık. Bunun
önüne geçmek için geliştirdiğimiz metoda destek olup olmayacaklarını sorduk.
Çünkü sanayicinin üniversiteden beklentisi farklı, üniversitenin de sanayiciden
beklentisi farklı. Dolayısıyla bunları örtüşmemiz gerekiyordu. Bu problemi
ortadan kaldırmak için üniversite hocalarını sanayicilere tanıtmamız lazımdı ve
hocalar tam destek verdi. İşadamlarımızdan problemlerinin ne olduğunu istedik.
Yani kendini geliştirmek isteyen sanayicinin göremediğini görmek ve takıldığı
alanlarda onlara bilimsel destek vermek, riskleri analiz etmek ve çalışmayı her
yönüyle önüne koymak. Bizim problem dediğimiz konularda bunlar.
Sanayicilerimize bir probleminizi getirip üniversitede çözmeyi teklif ettik. Bu
çerçevede 2017 yılının başından bu döneme kadar yaklaşık 40 firmaya giderek
ziyaret ederek derinlik analizi toplantıları yaptık, problemlerini çözmeye
çalıştık. Bazı problemleri 1 günde, bazılarını 1 haftada bazılarını ise proje
yapıp TÜBİTAK desteklerini de alarak zamana yayıp çözmeye çalıştık. Bunları da
ücretsiz yaptık.Sanayicimize ana sektörüyle ilgili bir problemini getirmesini
istiyoruz. Problemi masaya yatırıp ortak akılı çalıştırıp ilgili hocayı tespit
ediyoruz ve o hocaya görev verip bunun karşısında da sanayicimize hiçbir
maliyet yüklememeyi taahhüt ediyoruz. Uzun yıllardır yaşadığı bu problemi bir
gün veya bir hafta içerisinde çözüp sanayicimize götürdüğümüzde sanayicimizin
şaşkınlığını gözlemledik'' dedi.
Bor madeni ve tekstilin birlikte çalışmaları için
kendilerine teklif geldiğini belirten Tanrıverdi, ''İki tane örnek çok önemli;
Ar-ge merkezi kuran bir firmamız, bize problem olarak bor madeni ile tekstilin
birlikte işlemesi için bir çalışma yapmamızı istedi. Hatta o sanayicimiz bor
madeni ile tekstilin birlikte çalışmasını başaran mühendise lüks bir araç
taahhüt ettiğini fakat bunu başaramadıklarını söyledi. Biz ise hocalarımızla
birlikte hemen ertesi gün sanayicimizin istediği solüsyonu sanayicimize teslim
ettik, bir hafta sonra sorduğumuzda solüsyonun başarılı olduğunu öğrendik.
Böylece dayanma yüzde 30 oranında arttı. Bu problemin çözümüyle üniversitede
bir bilgi olduğunu, donanımlı bir ekip olduğunu ortaya koyduk.İkinci örnek ise;
metal mutfak eşyası sektöründe kaynak yapılıyor, yani tencerelerin kulplarının
kaynaklarının yapıldığı yerin pürüzlü olması nedeniyle müşterilerin tepkisini
çekebiliyor. Kaynağın daha iyi olması için
çalıştığını fakat iyi bir mesafe kat edemediğini bize bildirdi. Bir doktora
öğrencimize bu görevi verdik, öğrencimiz literatür taramasında dünyada hangi
ülkelerin bunu nasıl yaptığını araştırdı ve firmaya verdik. Firma ise çok
sevindi ve bulduğumuz makineyi yapabileceğini ve bundan da iyi bir gelir elde
edeceğini belirtti.Biz bu metodu Maraş metodu diyerek Bakanlığımıza sunduk. Bu
çalışmalarımızın sonucunda 3-4 hocamız bazı firmalarımızdan teklif aldılar ve
sözleşme imzaladılar. Hocalarımız haftanın belirli günü firmaya gidip çalışmasını
yapacak, firma ise üniversitenin döner sermayesi üzerinden bir ücret
ödeyecek. Hem üniversite döner
sermayesi, hem hocamız hem de işadamımız kazanacak'' dedi.
HER BAKANLIĞIN AYRI
HİBELERİ VAR
''Firma sahiplerine giderken bazen KOSGEB Müdürümüzü alıyoruz, DOĞAKA
temsilcimizi alıyoruz, KGF Müdürümüzü, TSE müdürümüzü alıyoruz, hocalarımızla
birlikte gidip sanayicilerimizin kapısını çalıyoruz. Bunları anlatmak güzel ama
bunu başarmak için de birçok zorluklardan geçiyoruz. Yani 5-6 ekip firmaya
gidiyoruz yarım saat aşağıda bekliyoruz. Sanayicinin kahvaltı yapmasını
bekliyoruz, dönüp gidebiliriz fakat gitmiyoruz, sorunun üzerine gidip çözmek
istiyoruz. Biz bu uğraşı vatanımız için devletimiz için yapıyoruz. Bizim
ülkemizin artık teknolojik olarak kendi kendine yetebilir hale gelmemiz lazım.
Bunun yegane yolu ise Sanayici-Üniversite iş birliği. Üniversite olmadan asla
dünya ülkeleri arasında ilk 10’a giremeyiz. Savunma Sanayinde asla bağımsız
olamayız. Hükümetimiz bu anlamda müthiş bir kampanya başlatmış durumda. Her
bakanlığın ayrı hibeleri var. Yeter ki Üniversite işbirliğini sağlayalım
kendimizi bir üst lige taşıyalım.
YORUMLAR