Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Beslenme
ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, fazla tuz tüketiminin sağlık sorunlarına davetiye
çıkardığını belirterek gizli tuz tehlikesine dikkat çekti.
Vücutta elektrolit dengeyi sağlıyor
Tuzun içerdiği mineraller sayesinde sağlık için çok
önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü,
“Tuz mineralinin eksikliğinde sinir sistemi, kas sistemi olumsuz yönde
etkilenir. Doğal bir antidepresan olan tuzun eksikliği depresyona sebep
olabilir. Vücutta elektrolit dengeyi sağlayan tuz, yeterli ölçülerde
tüketildiğinde kas kramplarının önüne geçer. Aksi durumda aşırı su birikmesi
yaşanarak ciddi sağlık sorunları doğurabilir. Ayrıca kan miktarı ve tansiyon
dengesini korumak için de oldukça önemli” dedi.
Tuz eksikliği depresyona yol açıyor
Tuz eksikliğinin sinir sistemini olumsuz etkilediğini
söyleyen Örkçü, “Vücutta tuz oranı azaldıkça sinir sistemi fonksiyonel olarak
çalışamaz. Dolayısıyla kas hareketleri kısıtlanır. Tuz eksikliği devam ettiği
sürece zincirleme olarak tüm sistemler etkilenebilir. Vücutta tuz eksikliği sebebiyle depresyona
girme riski artar. Tuzun bu etkisi ABD'de yapılan bir araştırmayla da
kanıtlandı” diye konuştu.
Bu ürünlerde gizli tuza dikkat!
Örkçü, gizli tuz içeren besinler ve tuz miktarları
hakkında şu önemli bilgileri paylaştı:
• Zeytin Türk kahvaltısının vazgeçilmezlerinden fakat zeytindeki
tuz oranı yüzde 10’u bulabiliyor. Tanesi 15 gram civarında olan 5 adet zeytin
yediğinizde günlük tuz ihtiyacınız olan 5 gramdan fazlasını almış oluyorsunuz.
Bu nedenle tuzsuz zeytin tercih etmekte fayda var. Peynir çeşitleri de zeytin
gibi gizli tuz içeren kahvaltılık ürünlerden.
• Sucuk, salam, sosis, pastırma ve kavurma gibi şarküteri
ürünleri ciddi miktarda tuz içeriyor. Sucuk, sosis ve pastırmada genellikle
yüzde 5 civarında tuz bulunuyor.
• Çoğu kişi turşuyu çok sever. Buna karşılık turşunun tuz
içeriği oldukça yüksek. Örneğin 100 gram salatalık turşusu genellikle 2.5 gram,
yani günlük ihtiyacın yarısı kadar tuz içeriyor.
• Piyasada satılan hazır ayranlar genellikle %0.6 tuz
içerir. Bu, bir su bardağı ayranda 1.2 gram gizli tuz olduğu anlamına gelir ki,
tek başına bir bardak ayran bile günlük tuz ihtiyacınızın neredeyse dörtte
birini karşılar. Üstüne üstlük, çoğu kişi ayranın içine ilaveten tuz ekler.
Ayranınızı kendiniz yapın ve içine tuz katmayın.
• Her gün 50 gramı geçmeyecek şekilde çiğ kuruyemişleri
tüketmek yararlıdır ancak ülkemizde kuruyemiş genellikle tuzlu kavrulmuş olarak
sevilir. Bunun sonucunda da gereğinden fazla tuz alınmasının yanısıra
kuruyemişin faydaları da ortadan kalkar.
• Bisküvi ve krakerler çoğu kişinin dolabında veya
işyerindeki çekmecesinde çay yanında atıştırmak üzere bulunuyor. Tatlı
bisküviler 100 gramında yaklaşık 600 mg, tuzlu bisküvi ve krakerler ise 100
gramında yaklaşık 750 mg içeriyor. Krakerler de gizli tuz kaynakları arasında
yer alıyor.
• Hazır satılan patates ve mısır cipsleri çok tüketilen
atıştırmalıklar arasında bulunuyor. Özellikle toplu halde maç veya film
seyrederken heyecandan genellikle tüketim de abartılabiliyor. Buna karşılık
patates cipsinin 100 gramında 4 gram, mısır cipsinin 100 gramında 2.5 gram
kadar tuz var. Yani 80 gramlık normal boy paket cips yediğinizde günlük tuz
tüketiminizin yarıdan fazlasını almış oluyorsunuz.
• Kola ve gazoz türü içecekler sıklıkla tüketilen
içeceklerden ancak şekersizlerini içip içeriğindeki şekerden korunabilseniz
bile içindeki gizli tuz kalıyor. Bir bardak kola veya gazozun içinde 200- 300
mg civarında sodyum, yani 500- 600 mg civarında tuz eşdeğeri bulunur ki bu da
günlük tuz limitinizin onda biri. Gazoz ve kola hem tuzlu hem de şekerli. Maden suyu ve soda özellikle sıcak günlerde,
bazen de hazmettirici olarak sık içilen içeceklerden. Buna karşılık bir bardak
maden suyu veya sodada yaklaşık 100 mg tuz mevcut.
Gizli tuzda kalp krizi tehlikesi!
Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, gizli tuzun
zararları ile ilgili önemli noktalara dikkat çekti:
• Böbrekleri etkileyecek şekilde fazla tuz tüketimi
sebebiyle vücutta su tutumu artar ve bu durumda kan hacmi yükselir. Kan
hacminin yükselmesi, kan basıncının artmasına yol açar. Yüksek kan basıncı
vücutta ciddi rahatsızlıkların oluşmasına sebep olur.
• Fazla tuz tüketildiğinde artan kan basıncı, zamanla
damarlarda plakların oluşmasına sebep olur. Bu durum damar sertleşmesi ve
beraberinde kalp hastalıklarına yol açar. Felç, kalp krizi gibi sağlık
problemlerinin gelişme riskini arttırır.
• Sodyum doğal olarak suyu çeker. Fazla tuz
tüketildiğinde vücut sıvı tutar. Vücutta sıvı tutması eklem sertliği, kilo
artışı, el, ayak ve bileklerde terleme ve karın bölgesinde genişleme gibi
belirtiler gösterir. Kronik olarak böbrek hastalıkları, kalp yetmezliği, eklem
ağrıları yaşanabilir.
• Fazla tuz tüketimi vücutta sıvı kaybına da neden
olabilir. Vücut tuz nedeniyle vücuda alınan fazla sodyumu dengelemek için daha
fazla suya ihtiyaç duyar. Su ihtiyacı tam anlamıyla karşılanmıyorsa vücut
ihtiyacını hücrelerden karşılamaya başlar. Zamanla aşırı susama, mide
problemleri, kusma ve ishal gibi şikayetler oluşur.
• Vücuda alınan fazla sodyum nedeniyle vücut kalsiyum
emilimini gerçekleştiremez. Dolayısıyla kemik kütlesinde azalma ve kemik
gözeneklerinde artma oluşur. Menopoz döneminde olanlar, şeker hastaları, kemik
erimesine yatkın olan kişiler bu nedenle tuz tüketimine çok dikkat etmelidir.
Aşırı tuz içeren beslenme programları, kemiklerde kırılma riskini arttırarak
iskelet sistemini deformasyona uğratır.
• Vücuda alınan ve kullanılamayan fazla tuz böbreklerde
süzme yükünü arttırır. Böbreklerde kristal oluşma riskinin artmasına sebep
olur. Bu durumda böbrekler olumsuz etkilenerek birçok sağlık sorununa maruz
kalır.
• Fazla sodyum sinir sistemi hastalıklarına davetiye
çıkarır. Kanser riskini ve mide ülseri riskini arttırır.
• Fazla sodyum hormon dengesini de olumsuz yönde etkiler.
Gereğinden fazla alınan tuz sinir iletilerinin taşınmasını önler. Beraberinde
titreme, baş dönmesi gibi şikayetlerle birlikte algılama güçlüğü gibi pek çok
depresif şikayetler yaşanır.
Hazır gıdalardan uzak durulmalı
Ülkemizde ekmeğin günde 400 – 500 gram olmak üzere yaygın
bir şekilde tüketildiğini belirten Örkçü, “100 gram ekmek ortalama 1.5 - 2.0
gram tuz içerir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tuz tüketiminin
azaltılması için ‘Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Eylem Planı’ uygulanıyor.
Gizli tuzun zararlarından korunabilmek için hazır ürünlerdeki etiketlerin
okumasını iyi yapmak ve içeriği bilinmeyen hazır gıdaları tüketmekten uzak
durmak gerekiyor” dedi.
YORUMLAR