Yüzde 3 büyüme fena sonuç değil

Yüzde 3 büyüme fena sonuç değil

Başbakan Yardımcısı Babacan, "Türkiye'nin 2014 yılını yüzde 3 gibi bir büyümeyle kapatması fena bir sonuç değil" dedi.

08 Ocak 2015 - 21:02

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğinin (MÜSİAD) Rixos Otel'de düzenlediği Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı'nda, geride kalan dönemin Türkiye için kolay olmadığını söyledi. Gezi olayları ile başlayan, 17-25 Aralık operasyonları ile tescillenen bir "darbe girişimi" yaşadıklarını anlatan Babacan, "Biz Türkiye'de gerçek anlamda darbeleri gördük. Parti kapatma davasıyla yargıdan da bir darbe olabileceğini az çok anladık ama 17-25 Aralık, dünyada eşine benzerine az rastlanır bir darbe girişimiydi" diye konuştu. Geçen yılın mart ayında yerel seçimler, ardından da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapıldığını hatırlatan Babacan, her seçimin iş dünyası için dikkatle izlenmesi gereken süreçler olduğunu dile getirdi.

"Yüzde 3 büyüme fena sonuç değil"

Türkiye'nin çevresine bakıldığında Irak, Suriye ve Rusya gibi ülkelerde sorunlar yaşandığına dikkati çeken Babacan, "Bütün bunlara rağmen Türkiye'nin 2014 yılını yüzde 3 gibi bir büyümeyle kapatması fena bir sonuç değil" dedi. Söz konusu büyüme oranının Avrupa'nın en yüksek büyüme oranlarından biri olduğuna dikkati çeken Babacan, Latin Amerika ve Orta ve Doğu Avrupa'da ortalama büyüme hızının yüzde 2'inin, Çin ve Hindistan hariç Asya'da ortalama büyüme hızının da yüzde 3'ün altında seyrettiğini söyledi. Bu yılın geçen yıla göre her açından daha iyi olmasını beklediklerini belirten Babacan, "2015 yılının hem iç tüketim hem de dış talep açısından bir miktar daha iyi sonuç vereceğini bekliyoruz" diye konuştu. Cari açığın, 2013 yılında alınan tedbirlerin ardından, hızlı düşüş trendine girdiğini kaydeden Babacan, "Enflasyona baktığımızda, hem kurun artışından gelen etki hem de kuraklık sebebiyle gıda fiyatlarından gelen olumsuz etki artık ortadan kalkıyor. Eğer kur kaynaklı yeni bir dalgalanma olmazsa enflasyonun 2015'te yüzde 6'lara ineceğini tahmin ediyoruz. Hatta yılın sonunun beklemeden hemen mart, nisan derken yüzde 6'larda enflasyonu görebileceğimizi tahmin ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

"Dünya ekonomi ve finans gündemini Türkiye belirleyecek"

Babacan, Türkiye'deki güven ve istikrar ortamının en önemli hazine olduğunu vurgulayarak, buna herkesin sahip çıkması gerektiğini söyledi.

Çözüm sürecinin öneminin de altını çizen Babacan, "Bu süreci aksatıcı girişimlere kalkanlar bilin ki Türkiye'nin güven ve istikrar ortamına kastetmektedir. Bunlar Türkiye'yi, milletini seven kişiler değil" diye konuştu. Bu sürecin, Türkiye'nin normalleşmesi olduğunu dile getiren Babacan, bu açıdan 2015 yılının çok önemli olacağını ifade etti.

Türkiye'nin istikrarlı ve güçlü olmasından rahatsız olanların bulunduğunu belirten Babacan, şunları kaydetti: "Maalesef bu coğrafyaya şöyle bir bakın, her bir ülkede derin sorunlar, çatışmalar var. Bizde de aynısını oluşturmaya çalışıyorlar. Bizim de kendi aramızda problemler çıkarmaya, gerginlikler üretmeye, milletimizi birbirine düşürmeye çalışıyorlar. Bunların hepsine toplum olarak 'hayır' dedikten sonra, hep beraber birlik, beraberliğimize ve istikrarımıza sahip çıktıktan sonra, inşallah 2015, Türkiye'nin çok daha farklı, çok daha güzel bir neticeyle kapatacağı yıl olacağını tahmin ediyoruz."

Dünya ekonomisine ilişkin de değerlendirmeler yapan Babacan, Türkiye'nin bu yıl G20 dönem başkanlığına seçildiğini hatırlattı. G20'nin, dünya nüfusu ve ekonomisinin çok büyük bir bölümünü temsil ettiğine dikkati çeken Babacan, şöyle devam etti: "Eskiden pek çok önemli karar G7'de alınıyordu ama G7, şimdi gündemden düştü. Hatta eskiden biz hep, G20'nin liderler zirvesi olması gerektiğini söylüyorduk ama bu ancak 2008'de gerçekleşti. Ne zaman ki kriz geldi, vurdu ki bu krizin kaynağı gelişmiş ülkelerdi ve çözümü tek başına sağlayamayacaklarını anladılar, o zaman dediler ki 'G20 zirvesi yapalım.' Biz de 'şimdi dediğimize geldiniz' dedik. Keşke kriz yaşanmadan önce liderler bir araya gelseydi, konuşsaydılar, belki bu krizi önleyici önerilerde bulunurduk, onlar da belki bizi dinlerdi ve dünya bu hale düşmezdi."

Türkiye'nin bu yıl küresel ekonomik gelişmeleri çok daha yakından izlemek zorunda olduğunu vurgulayan Babacan, G20'nin dönem başkanı olarak sadece izlemek değil, artık yönlendirme gibi bir sorumluluğu bulunduğunu da bildirdi.

Babacan, G20'nin gündemini başkanın, dolayısıyla bu yıl Türkiye'nin belirleyeceğine dikkati çekerek, "Dolayısıyla dünya ekonomi ve finans gündemini belirleyen bir ülke olacağız bu yıl" dedi.

"Her türlü tedbirimizi aldık"

Dünya ekonomisinin bu yıl yavaş yavaş toparlanmaya başlayacağını belirten Babacan, kriz öncesi büyüme seviyelerinin ise görülemeyeceğini söyledi. Babacan, petrol fiyatlarının düşmesinin de bazı ülkeler haricinde dünya geneline çok önemli katkı yapacağını ifade etti.

Bu dönemde merkez bankalarının politikalarının da farklılaştığını anlatan Babacan, şöyle konuştu: "Fed genişlemeyi durdurdu. Varlık alımlarını azalttı azalttı ve sıfıra getirdi, şimdi bunun tekrar geri dönüşü başlayacak. Bunun 2015 ortalarında olacağı bekleniyor ama henüz tarihi ve hızı belli değil. Bu, 2015 yılının önemli gündemlerinden biri olacak. Yılda en az 8-10 kez bu haberleri göreceksiniz, 'Fed şunu yaptı, bunu yapacak, ne zaman artırıyor' derken bu haberlerle piyasalarda biraz hareketlilik olacak ama bu gayet normal. Bunun olumsuz bir etkisi olacağını düşünmüyoruz. Zaten her türlü tedbirimizi almış durumdayız. Fed'in hangi hızda, ne zaman, ne yapabileceğiyle ilgili senaryoları masaya yatırdık ve hangi senaryoya göre hangi kurumumuzun ne zaman, ne yapacağı belli. Kurumlarımız rasyonel, teknik olarak doğru ve aklın gereğini günü gününe yaptıktan sonra hiç korkmamak lazım."

"Avrupa'da kötü politikalar, sıkıntıları tekrar getirebilir"

Avrupa Merkez Bankasının genişleme adımlarının arka arkaya geldiğini ancak bunun hiçbir faydası olmadığını belirten Babacan, Avrupa'nın hızla deflasyona doğru gittiğini söyledi.

Bunu önlemek için de çırpındıklarını dile getiren Babacan, "Avrupa Merkez Bankası ne kadar düşük faiz uygularsa uygulasın, güven olmadığı için büyüme, toparlanma olmuyor. Yapısal reformları pek çok ülke yapmıyor. Maalesef Avrupa'daki siyasi tablo çok karışık. Sadece bütçe açıkları değil, liderlik açıkları da bugün Avrupa'nın en büyük problemi. Avrupa'da şu andaki sakin durum işlerin çözüldüğü, krizin bittiği anlamına gelmiyor. Avrupa'da her an dikkatsizlik ve kötü yönetim, kötü politikalar, bir anda sıkıntıları tekrar getirebilir. Onun için Avrupa'daki toparlanmanın biz hep zayıf ve kırılgan bir toparlanma olduğunu dile getiriyoruz" ifadelerini kullandı.

"Petrol fiyatları düştü diye hiçbir politika alanında gevşeme yapmadık, yapmayacağız"

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, petrol fiyatlarının düşük seyretmesinin, Rusya'yı sıkıntıya soktuğunu bildirdi. Rusya'nın bütçe gelirinin yaklaşık yarısının petrolden kaynaklandığını belirten Babacan, bunun da ülkeyi zorlayacağını ifade etti. Petrol fiyatlarının, önümüzdeki dönemin en önemli konularından olacağına dikkati çeken Babacan, "Şunu da baştan söylemiş olayım. Biz petrol fiyatları düştü diye hiçbir politika alanında gevşeme yapmadık, yapmayacağız. Fiyatlar her an yükselebilir gibi hazır olmak zorundayız. Aksi halde petrole sırtını dayayan ülkelerin durumuna düşeriz. Zaten tedbirlerimizi aldık, yüksek petrol fiyatlarına göre kendimizi ayarladık. Fiyatlar düştü, riskler düştü mü, güzel. Biz o faydayı alıp cebimize koyacağız, o faydayı harcamayacağız. Ne kadar artımız varsa, bu artımız, ülkenin rezervi olarak, ülkenin gelecekteki sarsıntılı dönemlerine hazırlık olacak" diye konuştu.

 

www.milliyet.com.tr

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x